Kupa'dan Başka Ne Kaldı?
Konyaspor hakkında her zaman söyleyecek sözüm oldu. Bu sezon istisnasız tüm müsabaka sonlarında da kalemimi oynattım. Sadece bu sezon değil evvelden beri şehrimizin takımı uğruna yapılması gereken birçok şeyi yaptım. Güzel görmesini bilelim de her şey daha iyi olsun diye düşünüyorum. Lakin kimi zaman kızdım, kimi zaman eleştirdim, kimi zaman akıl vermeye çalıştım, çoğu zaman ayakta alkışlamasını bildiysem de her zaman koşulsuz şartsız Konyaspor'u destekledim. Bilet denildi kombine aldım, destek denildi yağmur çamur, yaz kış demeden takımımızın yanında oldum, deplasman denildi gözümüzü karartıp Ukrayna'ya kadar gittim. Lakin şuan ki tabloya bakınca içimden pek fazla bir şey söylemek gelmiyor. Daha doğrusu aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık deyiminin deneyimini yaşıyorum. İşin özü geçen sene yakalanan başarı bu sene ters tepti. Ne topçusunda, ne hocasında ne de taraftarda ruh var. Takım sezonun bitmesine sekiz hafta kala lige havlu atmış görüntüsü çizerken taraftar da bu sene verdiği destekle adeta geçtiğimiz sezonu aratmaya devam ediyor. Kasımpaşa, Gaziantep, Osmanlı derken şimdi de Alanya engeline takıldık. Yani dört maçta iki puan toplarken on puanı da cömertçe dağıttık. Eğer bu on puanı şuan hanemize eklersek ligin beşinci sırasına oturmuş oluyoruz. Ama gerçekçi düşünürsek fikstürün beşinci sırasında olmakla dokuzuncu sırasında olmak arasında prestij dışında hiçbir sey fark yok. Taraftara genel olarak baktığımda Alanyaspor maçında on bin kişi statta yerini alırken daha önceki iç saha maçlarında da durum çok farklı değildi gerçeğiyle yüzleşiyorum. Üç milyonluk koca şehirde bu sene otuz bin taraftar ya bir maça ya da bilemedin iki maça geldi. Eğri oturalım ama doğru konuşalım. Kimse takım kötüydü, ofansif oynamıyor, sonuca gidemiyor gibi mazeretlerin altına sığınmasın. Çünkü gerçek taraftar skoru gözetmeksizin takımının yanındadır. Lafı evelemeye gevelemeye gerek yok diye düşünüyorum. Çok konuşup da kimsenin canını acıtmanın da anlamı yok. Geçmiş tarih olup gidiyor. Yakın geçmişimize de bakarsak zaten takımın ne yaptığı gün gibi ortada duruyor. Trabzon'un Kayseri'ye yenildiği, Bursa'nın Rize'den altı gol yediği haftada takım küme düşüyor gibi yaygara yapmanın kimseye faydası olmaz. Şimdi sadece önümüze bakma zamanıdır. On gün sonra saha ve seyircimiz önünde kupa maçı var ki Kasımpaşa'yı elememiz halinde tarihimizde ilk defa finale kalacağız. Finalde kazanan biz olursak bu günleri çoktan unutmuş oluruz ki önümüzde ki yılın planı da herkes için çok farklı olur. Önceden beri diyorum geçen hafta da demiştim ve şimdi bir kez daha yineliyorum. Gün her zamankinden daha fazla birlik olma günüdür. Çok geçmeden biz üzerimize düşeni yapalım da sonra dizimizi dövmeyelim. Son olarak ve her şeyden önemlisi bu renklere gönül vermiş şehir sevdalısı iki arkadaşımızı da maalesef kaybettik. Nalçacılılar Taraftar Derneği yönetim kurulu üyelerinden Fikri Türkalp ve Mustafa Külcü'nün trafik kazası sonucunda hayatlarını kaybettiklerini büyük üzüntü içerisinde öğrendik. Evvelki gün düzenlenen cenaze töreniyle toprağa verdiğimiz Kürkçü ve Türkalp'e Allah'tan rahmet, yakınlarına da sabır diliyorum. Mekanları cennet olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.