Partimiz desteklerinizi bekliyor
Ülkemiz için önemli olduğu iddia edilen bir seçim sürecindeyiz. Burada bir partiyi destekler nitelikte bir yazı yazmayacağım. Yazacaklarım biraz ağır olabilir. İsteyen buradan itibaren yazıyı okumayı bırakabilir.
Yaşadığımız ülkede düzün İslami bir düzen değil. İslami düzen, Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretlerinin bizlere Efendimiz aleyhisselatü vesselam ile gönderdiği Kur’an-ı kerimdir. İçine girdiğimiz seçim sistemi dahi bizlere batıdan gelmiş ve sistem içerisinde kendi kendini inkâr etmektedir. Demokrasi insanlara seçme ve seçilme özgürlüğü tanıyorken, seçimde oy kullanmayan vatandaşa ceza kesmektedir. (Cezayı talep edip etmemesi mesele değil.)
Mesele etmek istediğim konuya gelecek olursak; İslami olmayan bir sistem içerisinde belirli bir partiye gönül vermiş kimse, karşıt görüşteki kimseyi kolayca tekfir edip cehenneme göndermeyi cihad saymaktadır. Sistemin gerektirdiği gibi yaşayan insanlar sistemin emrinden çıkamayan sözde hocalar benim partime oy vermezsen kafirsin-cehennemliksin yaftasını kardeşlerine yapıştırmakta hayli yarışır haldeler. Bu sözleri parti ayırmaksızın şu günlerde duymaktayız.
Aldıkları bir takım kazanım ve ayrıcalıklarla parti destekleyen kurum ve kuruluşlar İslam adına iş yaptıklarını iddia ederken hiç düşünüyorlar mı kardeş dışlama tekfir etme İslam’ın neresinde?
Diğer taraftan yaptıkları işleri Efendimiz aleyhisselatü vesselamın hayatından örneklerle kendine şerh arayanlar azımsanacak değil..
Sistem içerisinde kendine çıkar yol aramak, sistemin açıklarından faydalanarak cihad ettiğini söylemek aciz Müslümanın işidir.
Tabi olduğumuzu iddia ettiğimiz Efendimiz aleyhisselatü vesselam bu şekilde tavizle bir yönetim gerçekleştirmedi. Bizler kim oluyoruz ki tavizlerle, gevşekliklerle düzeninin dışına çıkamayız iddiasında bulunuyoruz.
İslam geldiği zaman da bütün beşeri sistem ve ideolojileri reddeder. Bizler bu reddi gerçekleştiremediğimiz gibi sistem ayakta dursun diye elimizden gelen çalışmayı gerçekleştiriyoruz..
Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri Kur’an-ı kerimde şöyle buyurmaktadır; “Fitne tamamen yok edilinceye ve din (kulluk) de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın.”( Bakara Suresi 193. Ayet)
Dini Allah Teâlâ Hazretlerine has kılamıyoruz. Bugün sahip olduğumuz ev, araba, mal, evlat vs bizleri cihad etmekten geri bırakıyor. Bugün bulunduğu partiyi başa getirme veya başta tutma davası da ancak sahip olduğu nimetleri elinde tutma davasından ileri gitmemektedir.
Müslüman bu sistem içerisinde nasıl yer alacak? Cevabı basit ve fakat gerçekleştirmesi de bir o kadar zor bir yolla..
Allah Teâlâ Hazretleri ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır; “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.”( Muhammed Suresi 7. Ayet)
Bizler gönlümüze, kendi nefsimize İslam’ı hâkim kılamamışken devlet yönetiminde İslam istemek, ancak çay sohbetlerinde devlet kurup devlet yıkmak muhabbetinden öteye gitmeyecektir.
Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri yalnız İslam’ın hakim olduğu sokaklarda huzurla yürümeyi nasip etsin..
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.