Neyi sevdiğinize dikkat ediyor musunuz?
Çocuklarınızı geleceğe hazırlarken, sevdiklerinizi ve sevmediklerinizi gözden geçirin. Eğitim, sadece verdiğiniz başarıya yönelik öğütlerle, okulda gördükleri beşeri ilimlerle olmaz. Çünkü çocuklarınız sizi rol model olarak kabul edecekler. Sizin rol modelliğiniz ve örnek davranışlarınızla birlikte, verdiğiniz öğütleri beyinlerinde geliştirip, kendi yollarını çizeceklerdir. Sözlerinizle davranışlarınız çelişirse, onların sizden alacakları öğütler değil, davranış şekilleriniz olacak, sözleriniz etkisiz kalacaktır.
Eğer siz rol model olarak sürekli elinizde telefonla dolaşırsanız, onlarda sizin gibi telefon bağımlısı olacak, akşam eve geldiğinizden itibaren yatıncaya kadar TV izlerseniz, onlarda zamanla aynısı olacaklardır. Çünkü onlar sözlere bakmıyorlar, neyi görüyorlarsa onu yaşıyorlar. Biliyor musunuz, 0-3 yaş arası çocuklar, saniyede 20 milyon kareyi hafızalarına kaydedebiliyormuş. Sizin davranış şekilleriniz, onların kafasına işte öyle kuvvetli bir harddiske yerleşiyor.
Siz kimi seviyorsanız, onlarda içlerinde onlara karşı sevgi tohumları atacaklar. Siz kimden nefret ederseniz, onlar da ondan nefret edecekler. Siz ona rol model olduğunuz için öncelikle kendinizi sevdirmeye çalışın. Eğer kendinizi sevdirirseniz, siz neyi sever, neden hoşlanır, hayalleriniz, mutluluklarınız onlara örnek olacak, onlarda o olumlu yansımaları hafızalarına yerleştirip, zamanı geldiğinde kullanacak ve mutlu olacaklardır.
Dünyaya mı meylediyorsunuz, aklınızda hangi güzellik, hangi çirkinlik var? İşte bunlar onun da sizin gibi hayata meyl etmesinin ana temelini oluşturuyor, hayat çizgilerini o yönde belirliyorlar. Sizde ne varsa, onlarda da aynısı oluşuyor.
Siz konuşmalarınızda, tavırlarınızda, “kazanmak için her yol mubahtır,”der, kazanmak ve yükselmek için birilerinin sırtına basmaktan, kendinizden başkasının sizi ilgilendirmediğinden bahsediyorsanız, inanın onlar da sizin gibi olacak. Eşinize karşı duruşunuza, kullandığınız kelimelere dikkat etmiyorsanız, sonuçta sizden olan, sizi rol model olarak gören çocuğunuz da aynı sizin gibi olacaktır. Siz bağırıyorsanız, onlarda bağırarak konuşacak, siz tebessüm ediyorsanız, onlarda tebessüm edecek, siz verme alışkanlığı edinip yardım etmeyi ön plana çıkartırsanız, onlarda yardımsever olacaklardır. Çünkü onlar sizi gözlemleyip, sizin davranışlarınızı bilinçaltına yerleştiriyor.
Çocuklarıyla sürekli ilgilendiğini iftiharla söyleyen bir kesim var ki, onlar da çocuklarının dünyalıklarıyla meşgullerdir. Kendi kariyerlerini, hayat standartlarının yüksek oluşunun ana nedeni olan edinmek için neler yapmaları gerektiğini anlatmakla ve örneklemektedirler. Ve öyle bir hal aldık ki, herkes birbirine, çocuklarının beşeri ilimlerde eksik kaldığı dersleri, nasıl ve hangi hocayla tamamlayıp, başarıyı yakalaması ve bekledikleri makamı ele geçirmesi için sorular soruyor. “Hangi matematikçi benim çocuğumu daha başarılı yapar, onu bulup özel ders aldırayım” derdinde. Ama hiç birimiz, çocuklarımızın bu teknoloji çılgınlığıyla, televizyonlarda ki ahlaksız programlardan bozulan manevi ve kültürel yanının nasıl düzeleceğini, nasıl düzeltebileceğimizi sormuyoruz.
Maalesef ailelerin, çocukları üzerinde eğitim sandıkları, dünyevi başarı ve akademik kariyer edinmeleri ilk sırada geliyor. Hiç kimse çocukluğunda verilmeyen merhamet duygusu ve paylaşım duygusunun nasıl çözüleceğini, verilmeyen ahlaki değerlerin nasıl kazandırılacağını, her şeyden önce insan olmayı nasıl öğreteceğini sormuyor. Herkesin derdi, makam ve mevki. Kazansın yeter, sonunu kimse düşünmüyor…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.