Bir işletmedeki makinelerin bilgisayar kontrollü olarak ama her işletme için özel üretilen bilgisayar programlarının yönetiminde entegre çalışması ve kendi kendine, insansız üretim yapması, çalışan sayısını akıl almaz derecede azaltıyor. Ayrıca ürün kalitesi, istikrarlı üretim, yüksek kapasite ve ürün maliyeti bakımından da büyük avantajlar sağlıyor. Önceleri sadece kalifiye elemanlarca kullanılabilen birçok akıllı makine günümüzde neredeyse herkes tarafından kullanılabilir hale getirilmiştir. Kullanım kolaylığı sağlayan teknolojileri ilerletme konusunda da baş döndürücü bir rekabet var. Akıllı telefonlardan tam otomatik çamaşır ve bulaşık makinelerine, akıllı kasalardan bilgisayarlara kadar birçok akıllı makine çok yaygın olarak herkes tarafından kullanılabilir hale gelmiştir. Son yıllarda epeyce gelişme kaydeden dijital teknoloji ürünleriyle akıllı makinelerin hızı da çok daha ileri seviyelere ulaşmıştır.

Biz bu gün bunların hepsini kolaylıkla temin edebiliyoruz. Hatta bazılarının üretimini de yapıyoruz. Ama batı ülkeleri veya Japonya, G. Kore gibi ülkelere göre henüz gerideyiz. Bu teknolojilerin ülkemizde de yaygınlaşıyor olması ümit vericidir. Otomasyon ve makinedeki talep patlaması üzerine, otomasyon ve makine yapan yerli firma sayısı da günden güne çoğalıyor. Bunların içinde, kalitede Avrupa düzeyine ulaşmış olanlar bile var, çok şükür. En sevindirici olansa bizimkilerin, yabancılardan 4-5 kat daha ucuza makine ve otomasyon satabiliyor olmasıdır. Bu durum, dünya pazarlarında öne geçmek demektir. Bir de kalitede yarışsalar, kısa sürede batıyı geçmeleri işten bile değildir. Bu konuda devlet desteği de var ama ar-ge desteklerinde biraz daha toleranslı davranılmalıdır.

Azalması beklenirken işsizliğin % 9.7 den % 9.9 seviyesine yükselmesinin tek sebebi Suriyeli işçiler değildir. Başka bir sebep de işverenlerin otomasyona yönelmeleridir. Görünen o ki, otomasyon ve robotlarla üretim, bizim ülkemizde de gittikçe yaygınlaşacaktır. Bu birazda endüstriyel otomasyon firmalarımızın çoğalması ve Avrupa kalitesine yetişmesiyle hatta onu da geçmesiyle hız kazanacaktır. İnşallah o günler de yakın gibi görünüyor. Otomasyonun yaygınlaşması sebebiyle sürekli artacak olan işsizlik problemi için önlem alınmalıdır. Bunun için mevcut işletmelerin sağlıklı büyümesine, yurt ve dünya çapında fizibiliteleri yapılmak kaydıyla, yeni yeni işletmeler kurulmasına ve firmalarımızın yurt dışına açılmalarına, hizmet ve mal ihracatı yapabilmesine daha da çok destek verilmelidir.

Mevcut iş yasalarıyla insan çalıştırmak, ateşle oynamak gibidir. Hiç kimse durduk yere başını belaya sokmak istemez. Endüstriyel elektronik belki de bu yüzden böyle hızlı gelişiyor. İnsanın yaptığı her işi, olabilen en yüksek oranda makinalara yaptırmak, iş dünyasının en önde gelen hedeflerindendir. Bu durum ülkelerin de yararınadır. Çünkü maliyeti düşüren, kaliteyi yükselten ve üretimi hızlandıran otomasyon sayesinde elde edilen ürünlerin iç ve dış piyasalarda rekabet şansı daha fazladır. Ayrıca bu durum, endüstriyel elektroniğin gelişmesine de zemin oluşturuyor. Endüstriyel elektronik de kendi başına, yeni bir ihracat alanıdır.

Otomobillerin, at arabalarını tarihe gömmesi gibi, otomasyon da el emeği, göz nuru dediğimiz birçok el işini tarihe gömüyor. İleriye bakıp, dünyanın gittiği istikameti görmek gerek. Oysa bizde özellikle ev hanımlarına ve genç kızlara hala el işlerinin eski usullerle  yapılmasını öğreten kurslar veriliyor. Bilgisayarla üretim için model üretme dışındaki el işlerinin bu devirde karın doyurması bile zor görünüyor. Bu günün gençleri elektroniğin içinde doğup büyüyor. Böylesi ilkel öğretiler yerine onlara çağa uygun, elektroniğe entegre  olabilecek meslekler öğretilmelidir. Hoşça kalınız.