Tahammülsüz bir toplum olduk !
Çıra gibiyiz hepimiz de. Çok çabuk parlıyoruz. Hiç birimiz de “Biraz sabırlı olalım” demiyoruz. “Çat” diyene, hemen “pat” diyoruz. Öfkemizi bir türlü kontrol edemiyoruz.
Bir başka zaafımız da bencilliğimiz. Kimse hakkına razı değil. Hakkı olanı alacak almasına da, hakkı olmayanı da “nasıl alırım” derdinde. Bize neler oluyor bilen var mı aranızda?
Bir hadisi şerifinde efendimiz sevgi ve rahmet Peygamberi Hz. Muhammmed (s.a.v.) “İman etmedikçe Cennet’e giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş sayılmazsınız” buyuruyor. Biz Müslümanlar için sevgi bu kadar önemliyse yediğimiz nanelere ne diyeceğiz şimdi?
Kardeş, kardeşin onduğunu istemiyorsa. Akraba, akraba ile “akraba” gibi olamıyorsa. Komşu, komşusunu haset edip kıskanıyorsa. Hemşehri, hemşehrisine birazcık hoşgörüyü çok görüyorsa. Biz demek ki efendimizin bize öğüdünden bir şey anlamamışız. Bizler o Peygamberin ümmetiysek eğer “Sizden biriniz kendisi için istediğini Müslüman kardeşi için de istemedikçe (kâmil manada) iman etmiş olamaz” dediğini de biliyoruz elbette. Öyleyse hiç ölmeyecek gibi hırs içinde olmamızın sebebi ne ola ki?
Beş dakika önce bir yakınımızı, bir akrabamızı toprağa vermişken cenaze sahibine taziyede bulunmak için sıramıza razı olmamak ve kuyruğa kaynak yapmak neyin nesi söyler misiniz? Mezarlıktan çıkana kadar bile hakkımıza razı olamamak nasıl bir çılgınlıktır Allah’ım. Dünyanın fani olduğu gerçeğini mezarlıktan daha iyi anlatacak neresi var ki? Orada bile hakkımıza razı olamıyorsak, kendimizi iyi bir sorgudan geçirme zamanımız gelmiş demektir.
Bir uyarı da Kur’an-dan. Belki En’am suresi aklımızı başımıza getirir. “Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” Evet. Hâlâ akıllanmayacak mıyız?
“Ben siftah yaptım. Diğer alacağınızı da komşumdan alın” diyecek kadar gönlü zengin insanların nesli olan bizler, acaba dünyaya kazık çaktığımızı mı sanıyoruz? Ölümün bize uzak olduğunu sanmak kadar saflık olamaz. Ama bir gün önce, ama bir gün sonra. Ama muhakkak. Öyleyse hırslara gem vurmanın zamanı gelmedi mi? Kefenin cebinin olmadığını bilmiyor muyuz yoksa?
Ahiret inancı olan insanların, öldükten sonra tekrar dirileceği ve hesaba çekileceği gerçeğini göz ardı etmesi, kabul edilebilir bir durum değil. Allah’ın hesaba çekeceğinden şüphesi olmayanlar bu kadar gaddar, acımasız, hakkaniyetsiz olamaz, olmamalı. “Başımız laht ağacına değmeden” bunların farkında olalım.
Kimseyi suçlamak için yazmadım. Kendimi ikaz ederken sesli düşüneyim dedim sadece.
Üç günlük dünya için değer mi sanki?
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.