İnsanlar, adamlar demeye dilim varmıyor. Onlar için ancak MAHLÛK yakıştırmasını uygun bulduğumu söyleyebilirim. Mahlûk çoğul bir kelime, aslında mahlûkat denir, kâinat, nebatat, hayvanat gibi.

Bunlar için insanat gibi de diyemiyorum, öyle bir mahluklar ki her kılığa kolayca giriyorlar.

Bunları yazarken de içim yanmıyor değil.

Üstelik de geleneksel, kadim kültürümüzü bilen, muhafazakâr değerleri taşıyan kardeşlerimize,

Onlar için asla HAİN diyemem,

Kendi gibi düşünmeyenlere söylediği gibi, cahiller, geri zekâlılar da diyemem,

Öğrencilik yıllarımızda sol kesimin sağ kesime taktığı yaftalamalar, faşist, ülkücü, yeşil komünistler de diyemem,

Yine yıllar önce karşı karşıya geldiği sol kesimle kol kola girmeyin, arkadaşlık etmeyin de diyemem,

Yurtları, okulları ele geçirmek için verilen kavgaları verin, siz de onları kovun diyemem,

Onlar başörtülerimize, eğitim hakkımızı kullanmamıza el attı, yok saydı, sizde onlara bunu yapın diyemem,

Daha birçok şey diyemem ancak ŞUNLARI DİYEBİLİRİM,

Bu ülke vatanını seven herkesin (solcu, sağcısı, ülkücü, İslamcı, laik, ateist) ülkesi diyebilirim.

Ülke ve vatan olma duygularını savunun, onu çiğnemeye çalışanlara çiğnetmeyin diyebilirim,

Sol denen ve içinde çoğunlukla dinimize saygısız, hakaret eden insanlara alkış tutmayın diyebilirim,

Bu kesim çoğunlukla ateist, dinsiz ve FETO cu; sizi avlamak için takiyye yapıyorlar, diyebilirim,

Dine çoğu zaman direk saldırmazlar, cami ve imam sayısını örnek vererek hatta kilise felsefesi ve uygulaması ile çeşitli konuları bahane ederek İslam’a saldırırlar, diyebilirim.

Milliyetçilik onlar için ulusalcılıktır ve ulusalcılığın da karşılığı milli duyguları, tarih şuurunu yok etmektir diyebilirim,

İslam onlar için cehalettir, ortaçağ doğmasıdır, kulluktur, itaattir diyerek, laikliği bahane ile devleti ve otoritesini yok etmekteler diyebilirim,

Cumhuriyet ve Atatürk bile onların dağarcığında yoktur, sahtekârdır, yalancıdırlar, diyebilirim.

Bunun için de siyaseti aracı kılarlar, particiliği de öne çıkarırlar, Cumhuriyeti kullanırlar diyebilirim,

Siyaset bizim için araçtır, aslında devlete, bunun için de ahlak, dirliğe-düzene, ilme, kalkınmaya giden yoldur, diyebilirim,

Bunlar dini de devleti de istismar ederler, sizin gibi olurlar, daha dikkatli olalım, diyebilirim.

Dün yok saydıklarını, çıkarları gereği bugün var sayarlar, onlar için esas olan dünyeviliktir, diyebilirim,

Devlete, varlığa-dirliğe giden en önemli yol olan aile ve kavramının onlar için de bir önemi yoktur, “karısı güzel olan karımı öpebilir” dahi diyenler vardır, diyebilirim.

Sevgili kardeşim sen ülkenin temel taşısın, genci, yaşlısısın. Ülkem üzerine oynanan oyunun bir kere daha farkında olman için içimden geleni yazdım ve sana da naz ettim. Kanı ve sütü bozuk demiyorum ancak akidesi bozuk ile sen asla bir araya gelemezsin. Bu senin ne şiarın ne de hedefindir, biliyorum.

Bizimde yanlışlarımız vardır, elbette ancak ele ele kalarak telefi etmeli, fitneye fırsat vermemeliyiz.

Herkes içinden payına düşeni alsın;

GÖNLÜMÜZ SİZİNLE, SEVGİMİZ ve SAYGIMIZ BAKİ KALSIN, diyebilirim.