“Selçuklu ile yapılacak çalışmalarda Konya'nın katkısı mutlaka bulunmalıdır. İstikbal köklerdedir. Köksüzleşirseniz, köklerini bilmezseniz, köklerinize sahip çıkmazsanız geleceği kuramazsınız, oluşturamazsınız, gelecekte kaybedersiniz. Selçuklu şehirleri kültürüne sahip çıktığı oranda değer, güç kazanıyor.”

“Tarihi yapıların dokuların yeniden gün yüzüne çıkarılma sürecin de eş zamanlı olarak devam ediyor. Aritmetik bir sistemden bahsedebiliriz, tarihi yapılara ecdada sahip çıkma oranı arttıkça şehirlerimizin yükselişi de devam etmektedir. Yükselişi de artmaktadır. Buradan şöyle bir sonuç çıkarabiliriz kültürüne sahip çıkmayan şehirler, kökleriyle bağlı olmayan şehirler tarihi mirasına sahip çıkamayan şehirler kaybetmeye mahkûmdur. Biz de şu anda sahip çıkma sürecindeyiz. Konya’da 2 bin 687 iş yeri topluca yeniden restore ediliyor. Ve yeniden tarihi Konya çarsısı olarak kıymetli bir şekilde inşa ediliyor. 2 binden fazlasının restore işleri bitti geri kalanları da 2014’te tamamlanacak.”

Bu sözler Tahir beye, Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek’e ait.

TRT tarafından çekilen “Anadolu’da Selçuklu Belgeseli” tanıtım için Ankara’da yapılan ve Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu beyin de katıldığı toplantıda söylemiş bu sözleri Tahir Başkan.

Toplantı sonrası telefonla ulaştığımız Tahir Başkan’a Alaaddin Tepesi’nin kuzey yamacında sürdürülen II. Kılıçarslan Köşkü ve Konya iç surunun ortaya çıkarılmasıyla ilgili hususları sorduk.

Tahir Bey, son derece açık ve kesin bir dille bu surların ortaya çıkarılması için Kültür Varlıkları Koruma Konya Bölge Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Boran, Konya Müze Müdürü Yusuf Benli ile temasta olduklarını; ilgililerin hazırlayacakları projeleri finanse edeceklerini bildirdi.

II. Kılıçarslan’ın Konya halkına hitabının da animasyon yoluyla canlandırılacağını da öğrendik, Konya 1071 panoraması hazırlanacağını da.

Ama benim önemsediğim cümlesi şuydu Tahir beyin: “Kabul etmeli ki Konya şu an tarihi bir şehir hüviyetini kaybetmiş durumda. Biz ve bizden sonra gelecek başkanların Konya’nın tarihi dokusunu ortaya çıkartıp belirginleştirmesi, görünür hale getirmesi gerekiyor. Bütün çabalarımız bu yönde.”

Tahir bey ayrıca Türkiye’de bulunan arkeolojik SİT alanlarının yüzde 40’ının Konya ilinde yer aldığına işaret ederek yeni Büyükşehir yasasıyla birlikte yeni bir “koruma” anlayışının da geliştirilmesi gerektiğini, bu anlayışı geliştirmek üzere birçok proje hazırladıklarını da söyledi.

Yıllar önce Zindankale’de bulunan tarihi sur temelinin halka açık bir şekilde sergilenmesi için verdiğimiz mücadeleye de duyarsız kalmamıştı Tahir Bey.

Şu anda Zindankale Dioraması da tamamlanmış durumda.

Yakında halkın görmesi için bir etkinliğin burada düzenlenmesinin son derece faydalı olacağını düşünüyorum.

Konya’nın tarihiyle, kökleriyle barışık bir şehir olması demek onun gelecekteki ufkunun son derece berrak ve geniş açılı olması demektir.

Bu sağlanacak, Konya kendi özüne yeniden dönecek inşallah.