Sadık Büyüksakarya

Sadık Büyüksakarya

Para adil bir kanundur

Para adil bir kanundur

Yazımın başlığını Aristo’dan esinlenerek attım lakin muhtevasını hayatın gerçekliklerine dayanarak işleyeceğim. Roma dönemi deyip boğmayacağım ya da Antik Yunan’dan bahsedip sıkmayacağım. Gerçi hoş bunu istesem de yapamam. Zira o denli kökü sağlam milattan öncelere vakıf değilim. Paranın varlığı ve yokluğuyla doğrudan ilişkilendirdiğim elektroensefalografinin ve düz bir çizgi çizişinin ne anlama geldiğini aktarmaya niyetleneceğim, orada da tıbbiyeli olmadığım hatırıma gelecek ve susacağım. Öyle ya fazla lakırdı kanuna aykırı. Neyse…

Genel seçimlerin hemen ardından vatandaşın haklı olarak ağzından düşürmediği sosyal vaatler ve maaş zammı serzenişi hız kesmeden devam ediyor.

Emekliler emekli maaşını, asgari ücret düzeyinde çalışanlar asgari ücreti, kamu kurumlarında istihdam eden memurlar memur maaşını tepeden tırnağa inceliyor, oran/orantı belli edip en son rakamların ne olabileceği yönünde fikir ortaya koyuyor.

Her kesim kendince haklı ve bir o kadar da dertli. Boşa koysa dolmuyor doluya koysa almıyor derler ya şu dönemde karşı karşıya kaldığımız durum tam da böyle bir şey.

Geçmiş yazılarımda istek ve ihtiyaç kavramlarının bizim toplumda ne manaya geldiğinden biraz bahsetmiştim. Bundan dolayı o kapıyı bir daha aralamanın bir anlamı yok diye düşünüyorum.

Farklı bir pencere aralayıp ülkemizdeki sosyal yardım kalemleri ve dağılım oranlarına bakma niyetinde bulundum ve baktım. Düzenli yardım ve süreli yardım ayrımına hassasiyet göstererek bunu gerçekleştirdim.

Hastalık/sağlık, engelli/malul, emekli/yaşlı, dul/yetim, aile/çocuk ve işsizlik yardımı şeklinde çeşitli yardım ve bakım kalemlerine denk geldim. Üstelik her geçen yıl mevzu bahis sınıfların ve yardım/bakım oranlarının artışı gözümden kaçmadı.

Sosyal bakıma karşı boynumuz kıldan ince. Yani biricik yaşlılarımızın ve çeşitli sınıfların bakımlarını aksatmadan ve düzenli bir şekilde gerçekleştirmek üzere atılan adım bizim kırmızı çizgimiz.

Bilhassa altını hassasiyetle çizmek istediğim husus sosyal yardım kalemlerinin çokluğu ve zaman zaman amaca hizmet etmeyişi.

Yani hercümerç içinde bir şeyler birilerine ulaşsın ve gönle su serpilsin düşüncesinden ziyade söz konusu kesimlerin tam olarak isteği ve ihtiyacı belirlensin, akabinde topluma kanalize olacakları şekilde işgücüne karışsınlar ve benlik bilinci oluşsun niyeti, varmak istediğimiz yere bizi doğrudan götürür diye düşünüyorum.

Aksi halde eli kolu sağlam insanların yani çalışmaya karşı zihinsel ve fiziksel engeli olmayan bireylerin devletin ve yetkililerinin iki dudağının arasından çıkmasını arzu ettiği cümlelere muhtaç gözüyle bakması her an içimizi acıtıyor.

Örneğin Konya’da 2010 yılından bugüne faaliyet gösteren Aykent Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, hem teorik hem de modern atölye donanımlarıyla aldıkları pratik eğitimler sayesinde mezun olduklarında kendi alanlarına münhasır kolaylıkla iş sahibi olabiliyorlar.

Keza savunma sanayimizin bel kemiği olan Aselsan, Konya’daki Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’yle disiplin ve prestijinden taviz vermeden yol almaya devam ediyor.

Bu şekilde muhtelif alanlarda da uygunluk ve yeterlilik gözetilerek taban ve temel sağlamlığına dayalı öncelik maneviyat olmak üzere maddiyata giden yollara güzelliği reva görebiliriz.

Böyle gelmiş böyle gidecek ezberini ruhun bütün mıntıkalarından temizleyebilirsek olmaz denilen her şey olur ve sonrası için olabileceklere de yol olur.

Umudun titrek ışıltısına gözünü dikmiş ve aydınlığa susamış ümidimizi karanlığa gark etmek isteyen kem gözlere ve art niyetlere fırsat vermeden ilerleyebilme azmini özümseyebilsek yeter.

Mahallelerimizin uç beyleri olan muhtarlarımıza özel kalem müdürü atayalım demiyorum dostlar!

Ak sütün içindeki ak kılı bulabilecek bir ferasete namzet olalım derdindeyim ve bunu ifade ediyorum.

Üstelik müseyyeb zihinlerle olmayacağının da farkındayım. Bundan mütevellit biraz realite biraz aforizma.

Limbik sistemin kılcallarına temas etmesi beklentisiyle…

Selâmetle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Büyüksakarya Arşivi
SON YAZILAR