Pasaport işlemleri başlasın
Bu sezon inişli çıkışlı bir grafik sergileyen Gaziantepspor son haftalarda başarılı sonuçlar almaya da başlamıştı. Alt taraf ile bağı tamamen koparacak maçta Mutlu Topçu’nun talebeleri bir anlamda final maçlarına temsilcimiz Konyaspor karşısında çıkıyordu. Konyaspor ise 2016 yılında resmi müsabakalarda mağlubiyet görmemiş bu seriyi devam ettirip sezon sonunda Avrupa’ya gitme planları yapıyordu. Böylesine önemli bir maçta bile tribüne sadece 2000 kişinin gelmesi, ülke futbolu adına düşündürücü! Bir yandan da şehrimizin taraftarının aldığı övgülerin ne kadar doğru olduğunu gösterir nitelikteydi sanki.
Traore’nin sakatlanması ile o bölgeye Aykut Kocaman dönem dönem denediği Holmen’i monte ederken Holmen’den boşalan ön libero mevkiine ise son zamanlarda performansı artan Volkan’a şans vermişti. Maçın ilk pozisyonunu Meha ile bulduk, Holmen ile güldük, Ömer Ali ile ah çektik ve bunların hepsi 5 dakikada oldu. Oyunun özellikle ilk 20 dakikası maç 4-5 olabilecekken maç genelinde Karcemarskas yaptığı önemli kurtarışlar ile farklı mağlubiyeti önledi bir anlamda. İkinci yarının başlamasıyla Abuda ve Emre oyundan alan Mutlu Hoca İlhan ve Muhammet’i oyuna alarak bir anlamda hücum üstünlüğünü ele almak istedi kısmen de başarılı oldular ama Konyaspor böyle istediği için.
Maçın geneline baktığımızda Güneydoğu ekibi topla hep daha fazla oynayan takım. Ancak ilk pozisyonlarını dakikalar 72 olduğunda buluyorsa bir takım, o boşa topa sahip olmadır. Konyaspor’un bu kadar az topa sahip olmasına rağmen direkten dönenler kalecinin kurtardıkları ve uygun pozisyonda çerçeveyi bulamadığımız toplar. Maçın son 20 dakikası oyun Konyaspor alanında oynansa da çok çok etkili bir pozisyonlarını görmedik ve bunun nedeni tamamen ikinci golü bulamamakla alakalı ki, bunda takımı suçlamak yanlış olur. Ekibimiz maçı kazansa da futbol şansı Gaziantep’in yanındaydı…
Bana göre oyun içinde ekstra anlarda oldu; Gaziantep sporun hocası mutlu Topçu’nun futbolculuk döneminde kullandığı taç atışlarına nazire yaparcasına, Konyasporlu sağ bek Skubic’in kullandığı uzun ve etkili taç atışları gibi… Volkan’ın topun kanadını değiştirmede az hata yapması gibi. Meha’nın günden güne güçlenmesi gibi ve Rangelov’un gol atamasa bile ne kadar önemli bir saklayıcı zaman geçirici ve faul alıcı olması gibi…
Öz eleştiri yapmak gerekirse Serkan’ın bu takımın kalecisi olmasını istemeyenlerin başında geliyordum. Fakat Serkan öyle bir yükseliş yaptı ki geldiği günkü Serkan ile bu Serkan arasında amatör bir kaleci ile Buffon arasındaki fark kadar fark var. Ülke futbolundaki kalecilerin durumunu göz önüne getirirsek Fatih Terim’in Fransa’ya Serkan’ı götürmemesi büyük hata olur görüşünü savunurum. Serkan şu aralar tek hatası çok kanada oynamak istiyor bu da her maçta 4-5 topun taca çıkmasını sağlıyor. Onun dışında Serkan bu ara muazzam derecede kalesini koruyor.
Maçın hakemi Halil Umut Meler’e de birkaç cümle söylemek gerekirse, birkaç küçük pozisyon ve Serkan’ın dışarda eline çarpan topu görmemesi dışında eyyam yapmadan gereksiz oyunu durdurmadan kaliteli maç yönetti bence.
Sonuç olarak; bu aralar bize gelen özel mesajlarda sadece Konyaspor’u övüyorsunuz eleştiri çok az şeklinde. Bugün lige baktığımızda maç fazlasıyla da olsa en yakın takipçimize 6 puan fark atmış bulunuyoruz ve haftaya baktığımızda Başakşehir maçını alırsak puan farkını dokuza çıkarma şansı bulunuyor. Galatasaray-Fenerbahçe maçının da olduğunu düşünürsek altımızdaki takımların havlu atma şansı oldukça yüksek. Bu takımın nesini kötü eleştireceğiz anlamadım… Haftaya gelebilecek bir galibiyet ile taraftarımız yavaş yavaş pasaport işlemlerine başlayacaktır.
Maçın Sözü; Bu Konyaspor’u durdurmak için bir Karcemarskas yetmez.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.