Böylesine bir günde çok can sıkıcı, iğrenç, acı ama gerçek bir konuyu dile getirmek zorunda kaldığım için tüm okurlarımızdan özür dilerim. Birazdan aşağıda yazmaya çalışacağım konuyu herkes biliyor. Dahası bilmesi gerekenler biliyor. Ancak hep deriz ya “biz elçiyiz, elçiye zeval olmaz.”

Eğer bir vatandaş önce köşe yazımızın üstünde her gün açık ve net şekilde duran herkesin gördüğü mail adresime adını soyadı hatta telefon numarasını yazıp konuyu dile getirmeseydi ben yine yazmazdım.

Ama siz değerli okurlarımız dostlarımız dahası hiç görüşmesek de, tanışmasak da birbirimize inanarak dertleştiğimiz samimi olduğumuz gönül birliği yaptığımız insanlarımız rahatsız oldukları konuları bizimle paylaşıyorlar.

Önce insan olarak bunları görmezlikten gelmemiz duymazlıktan gelmemiz mümkün değil.

Sonra mesleğimiz gazetecilik. Sözüm ona (!) vatandaşın sesi gözü kulağı olacağız.

Elbette yasalar ve çerçeveler doğrultusunda. Haklısınız zaman zaman korkudan zaman zaman küçük menfaatler yüzünden bunu da yapamıyoruz. O zaman izninizle üzerine bir de “vebal” ekleyerek göndermiş olduklarınızı buradan yazalım, yazalım da inşallah bir yaraya merhem olalım.

Peşinen açık açık ilan edelim. Sayın Valimiz Yakup Canbolat Bey gerçek bir devlet adamı. (Devlet adamı ağırlığını ise daha çok seviyorum.)

Emniyet teşkilatı, Konya polisi bırakın dile getireceğimiz fuhuş, uyuşturucu konularını Devletin en mahrem konularında hep örnek çalışmalar ile Genel Müdürlük ile Bakanlık nezdinde 1 numara.

Tüm bunlara rağmen demek ki bu işler hele üstüne üstelik Hazreti Pir’in gölgesinde alenen yapılıyormuş.

İki gün önce hiç tanışmadığımız bir esnafımız gecenin bir yarısı şöyle bir not düşüyordu;

“Önemli bir haber…

Selamün aleyküm hayırlı geceler üstadım. Ben MEVLANA civarında esnafım ismim …… …………. bizim bu bölgede aşırı derece fuhuş ve uyuşturucu dalgaları dönüyor. Sizden ricam 05…………  numaralı telefonumu arayıp size buralar hakkında bilgi verip bir de buralar ile ilgili yazı yazmanızı istirham ediyorum. Saygılar.”

……………

Sabah gazeteye gelir gelmez bu abimizi aradım.

Selamünaleyküm. Aleyküm selam.

Telefonda tanıştık ve direkt konuya girdik.

Abimiz bu bölgenin eski yerli köklü esnaflarından.

Konuyu yukarıdaki gibi derleyip toparlayıp anlatırken şu ilginç cümleleri de söylüyordu;

“Uğur abi yanlış anlama Eski Garaj’ın oradan İsmet Paşa Okulu’nun oraya burası akşam saat 8’den sonra hava karardıktan sonra fuhuş yapan kadınlar ve uyuşturucu ile ilgilenenlerin cirit attığı bir bölge. Polise defalarca durumu anlattık. Hatta Sayın Valimize gidip esnaflar olarak aynı konuyu söyledik. Size çok daha sıkıntılı bir durumu söyleyeyim. Hani 15-20 gün önce şehrimize Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu Bey geldiği zaman buraları esnafı dolaştı. Bir arkadaşımız bu fuhuş olayını ve rahatsızlığımızı Sayın Bakan’a resmen söyledi. Ama abi inan bu işler önlenemiyor. Şehre Hazreti Mevlana’nın türbesinin olduğu bu bölgeye akşamları hava karardıktan sonra bile çok sayıda yerli yabancı turist geliyor. Bu insanlar çocukları ile eşleri ile buraları geziyorlar. Ama kaldırımda tuhaf tuhaf dikkat çeken kadınlar. Onlara durup pazarlık yapan arabadakiler ve sonra bunların arabalara binip gitmesi çok utanç verici abi” diyordu.

Sade bir esnaf bunu bakanın yüzüne söyledi ise (Okurumuzun aktardığı bilgiye göre) iş çok kötü durumda ve bıçak kemiğe dayanmamış, kemiğe girmiş demektir. 

Vallahi ben günaha girmemek vebalin de üzerimde kalmaması için üzülerek sıkılarak ve büyüklerimizin de bana kızdığını bile bile yazdım. Kusurumuza bakmayın ne olur.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kurt kışı geçirirmiş ama yediği azayı unutmazmış.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dedeman Kavşağındaki pazardan dolayı yani Salı Pazarından dolayı oluşan iğrenç trafik sorununa bir çözüm bulduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.