Düne kadar özellikle sağlık, kasko ve konut sigortalarında taksit sayısı 12 aya kadardı...  Sigorta şirketleri, poliçeyi 8 taksitle satsa bile bankalar, kredi kartına fazladan 4 taksit yapıyordu. Artık şirketler 9 aydan fazla taksit yapamayacak, bankalar da taksit sayısını artıramayacak. Olası öngörü satışların düşeceği yönünde ama ben katılmıyorum, bilinçli müşteri çok daha akıllı davranıyor. Cüzi rakamları pesin ödeme yolunu seçiyor. Kredi kartında zaten yeterince taksit sıkıntısı var.

“Taksit sınırlamasından, sigortacılar da payını aldı, denilebilir. 1 Şubat’tan itibaren artık, 9 taksitten daha uzun süreli sigorta poliçesi satamayacaklar. Bugüne kadar sigorta şirketleri, zorunlu deprem sigortası dışındaki tüm sigortaları kredi kartına taksitle satıyor; özellikle de sağlık, kasko ve konut sigortalarında taksit sayısı 10 ay, hatta 12 ay idi… Bazı şirketler, zorunlu deprem sigortasında da en fazla 4 taksit imkanı tanıyordu. Zorunlu trafik sigortasında ise taksit sayısı 6 ayı geçmiyordu. Her ne kadar sigorta şirketleri mevcut uygulamada 8 taksitten daha uzun süreli poliçe satmak istemeseler de, bankaların tüketiciye fazladan 3 ya da 4 taksit imkanı sunmasıyla, sigorta poliçesinde taksit sayısı 12’ye kadar çıkıyordu. Alan memnun satan memnundu. Bazı şirketler 10 taksit yapıyor, bankalarda buna artı 3 taksit yaptıklarında 13 taksitlik bir imkan ortaya çıkıyor poliçenin süresi bitiyor ödeme halen devam ediyordu. Dolayısıyla bu da sigortacılığın ruhuna aykırı bir durum ortaya çıkarıyordu.

Sigortacılar ise taksit sınırlamasının, sigorta pazarını çok fazla etkilemeyeceğini savunarak, “Sigorta sektöründe taksitli satışlar, genellikle 10 taksit olup; sık rastlanmamakla birlikte taksit sayısı, poliçe vadesini yani 12 taksiti geçmiyor. Bu yüzden gerek sigorta şirketleri gerekse de sigortalıların bu durumdan olumsuz etkilenmesi söz konusu değil. Kaldı ki, 12’ye varan kredi kartı taksit uygulamasının mazisi çok da eski değil. Hatta deprem sigortası da dahil zorunlu sigortalarda genel itibari ile taksit sayısı 4’ü geçmiyor.”

Sigortacılar, kasko veya özel sağlık sigortası gibi sigortaları 12 taksit olarak yaptıran tüketicilerin, taksit sayısının 9 olmasıyla sigorta yaptırmaktan vazgeçmeyeceklerine, çünkü bu sigortaları yaptıran tüketicinin, belli bir sigorta bilincine ulaştığına dikkat çekiliyor. Sigorta acenteleri de yeni uygulamanın sigorta satışını etkilemeyeceği görüşünde. Acenteler, sigorta ürünlerinde taksit sayısının 8 ile sınırlı olduğunu belirterek, “Bankalar da artı 3 taksit verdiğinde taksit sayısı 11 olmakta. Sigortacılar, kredi kartına taksit sınırlamasının sigorta ürünlerinin satışını olumsuz etkilemeyeceğini öngörmekte. Sigorta adedinin çok olması prim girdisinin çoğalması, hem devletin üzerindeki yükü alıyor hem hasarların ekonomide yaratacağı zararı aza indiriyor. Yaşanan sel ve deprem felaketlerinde bunu gördük. Eğer, sigortalı sayısı daha fazla olsaydı, devletin yükü de o oranda azalacaktı. Paranın süngerleri bankalar, sigorta satışı için taksit sayısını artıracak farklı yollar arıyor. Sigorta, bankalar için ciddi bir pazar. Bu nedenle de bankalar, acenteleri ziyaret ederek, sigorta müşterilerine ‘hediye kart’  önerisinde bulunuyorlarmış. Böylece acente, poliçeyi 9 taksit ile satacak, banka da hediye kart ile fazladan 3 ya da 4 taksit imkânı sunacak. Yani kısacası ne sis yanacak ne de kebap. Sigorta bilincinin artması için illaki afetler mi olmalı? Depremler, fırtınalar, seller, tayfunlar mı olmalı?

Bu musibetler başımıza gelmeden tedbirimizi almak inanın deprem sigortası Türkiye şartlarında sudan ucuz; 100 metrekare eve 55 TL. Aynı evin yangın sigortası 10 bin TL eşya teminatıyla ortalama 100 TL. Yani aylık 15 TL. Soruyorum sizlere bu parayı kim ödeyemez. Başımıza bir iş gelmeden keşke demeden önce hemen sigortacınızı arayın.

****

Bir kaza bildirim tutanağından: "İleriye doğru çıkmak isterken öndeki arabanın farlarına

çarpıp kırdım. Tabii hemen geri çekildim. Ama geriye giderken bu defa arkamdaki arabanın ön farlarına çarpıp onu da kırdım. Geçmiş olsun demek için kapıyı açtığımda ise bu defa yandan geçen bisikletliye çarpıp yere devirdim.”

Eh daha ne olsun…

“Kazasız günler” dilerim.