Vefa'nın İstanbul'da bir semt adı olması dışında her hangi bir vasfının kalmadığı gibi ahlâkın da kaybolmaya yüz tutmuş güzel bir haslet olarak kaldığı zamanda yaşıyoruz.

Neresinden tutarsanız tutun değneğin bir ucu pisliğin içinde. Ahlak, din, özgürlük insan hakları derken veremediğimiz ahlak ve insan olma erdeminden uzak yetiştiriyoruz çocuklarımızı. Özgürlük ne güzel şey değil mi? Ama özgürlük derken ipin ucunu değil ipin tamamını elimizden kaçırdık galiba.

Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizin ahlaki çöküntü içerisinde yozlaşmasını seyrediyoruz. Eşcinsellik bu gençlere öyle bir yansıtılıyor ki, ahlaktan, dini terbiyeden ve aile ortamından uzak olan çocuklar, gençler buna çok kolayca meylediyor.

Sanki eşcinselliği yaymak için lobi faaliyetleri yürüten, yaygınlaştırmak için her yolu deneyen dizilerden yarışma programlarına, kliplerden eğlence programlarına, her alanı zorlayan, bilinçaltına eşcinselliği doğal bir seçim olarak kabul ettirmeye çalışan bir kesim var.

Bu programlarla, eşcinselliği normalmiş gibi gösterip, eşcinselleri toplumda itibar sahibi bireyler haline getirdiler. Çoğu kanalı açtığınız zaman karşınızda bir eşcinselin şaklabanlıklarını ve etraflarında pervane olan genç kızları görüyorsunuz. Hepsi de parıltılı hayatlarının goygoyunu yapıyor, herkes de bunların şarlatanlıklarını alkışlıyor. Acı ama gerçek. Çocuklarınız, kızlara kendilerini beğendirmek için efemine davranışlarıyla süsleniyor, kaşlarını alıyor. Siz de bunları yadırgamıyorsunuz, ipin ucunu işte o zaman kaçırmaya başlıyorsunuz da farkında değilsiniz.

Bir haftadır Türkiye’nin gündemini oluşturan bir eşcinselin, parkta para vererek oyun oynar gibi iki erkek çocuğu dudak dudağa öpüştürmesini konuşuyor. Bu sadece bir kısmı. Kızı erkeği bu ucube şarlatan eşcinselin her dediğini yapıyor. Ve tiyatro seyreder gibi çocuklar da onları alkışlıyor.

Kendini sosyal medya fenomeni zanneden soytarı, bir parkta erkek çocuklarına para vererek dudak dudağa öpüşmelerini istiyor ve o çocuklar da yüz lira için sevgili gibi dudak dudağa öpüşüyorlar. Bir başkasına da yetmiş beş lira karşılığı soyunmasını teklif ediyor, o da ulu orta soyunuyor. Yazıklar olsun, o çocuk soyunurken de “İzmir aş kendini” diye bağırıyor. O soytarı bunları yaptırırken, o çocuklar para için buna nasıl razı oluyorlar, nasıl bu hale gelecek şekilde yetiştiriliyorlar, anlamış değilim.

Problem, para için o çocukların yanlış olduğunu bildikleri bir şeyi yapmaları. Maalesef, maddi kazanç, her türlü ahlaki değerin, masumiyetin önüne geçebiliyor. Merak ediyorum, acaba bu çocukların aileleri evde, öğretmenleri de okulda hayatın anlamının sadece para olduğunu mu öğretiyor?

Maalesef bu problem sadece İzmir’in problemi değil, her ilimizin problemi. O şehirde o ucube cinsel yozlaşmayı gözümüzün içine sokuyor, çoğu yerde de gizli kapaklı, kapalı kapılar ardında oluyor bu tür yozlaştırma çalışmaları.

Bu nasıl bir oyun ki bu milletin evlatları bu hale geliyor. Maalesef etrafımız çürük aile yapısıyla doldu. Çürük ailelerin de çürük çocuklarının olması normal. Sen çocuğuna eğriyi doğruyu öğretmeyeceksen, neden varsın? Siz çocuklarınızı başıboş bırakacaksanız, niye babasınız, niye annesiniz? Sizin nasıl bir ahlakınız var da çocuklarınızı da böyle ahlaki çöküntünün içine atıyorsunuz?

O ucube eşcinsel yakalandı. Her şey halloldu mu? Toplum kurtuldu mu? Hayır, aksine fitil daha da ateşlendi. Asıl problem şimdi başlıyor. Bu ucube belli bir süre içeride kalacak ve sonra büyük bir reklamla sokaklara tekrar çıkacak. O gidecek, ardından başka biri gelecek. Peki, siz ne yapacaksınız? Onların, showlarını alkışlamaya, değer vermeye devam mı edeceksiniz?

Vurdumduymaz olmayın! Bu çocuklar sizin, bu çocuklar bizim, bu çocuklar hepimizin sorumluluğundadır. Yani sorumluluk hepimize ait. Devlet dâhil hiç birimiz bu sorumluluktan kaçamayız, bana ne de diyemeyiz.

Artık zamanı geldi de geçiyor. Çocuklardan önce aileler eğitimden geçirilmeli. Belediyeler, topluma dikiş nakış, taş boyama, yemek kursları yerine, ahlak dersleri, evlik dersleri vermeli. Bu dersi geçene çocuk yapma izni verilmeli, geçemeyen insanlar da çocuk sahibi olmayı hak etmemeli. Demem o ki, bazı insanlar kesinlikle çocuk sahibi olmamalı.

Rabbim bizleri Lut kavmi gibi helak etme. Allah’ım sen bizlere acı, bizlere merhamet et, bizlere verdiğin aklı kullanmayı nasip et ve geleceğimizi karartmaya çalışan, gençlerimizi, çocuklarımızı bu tür felaketlere özendiren bu başıbozuk soytarılardan Sen koru…