Mübarek Ramazan ayı yaklaşıyor. Bir kez daha ailece sahura kalkılacak, yakınlarla beraber iftar sofraları kurulacak. Ramazan bereket, bolluk ayı olarak kabul edilir. Evlerde tatlı telaşlar ve hararetli hazırlıklar yapılır. Ramazanın bereketi sofralara yayılır, toplum daha bir yavaş yaşar her şeyi. Yaradanına yönelir ve iç hesaplaşmasını yapar.

Ramazan gelirken bereketiyle gelir ama marketlerdeki alışveriş sepetlerinin ağzına kadar doldurulup o kartların cırt cırt düşünmeden çekilmesi hiç bereketli değil. O nedenle ramazan öncesi bu yazıyı yazma gereği duydum. Bu kutsal dönemde dinimizin gereklerini yerine getirmek kadar, harcamalarımızı bilinçle yapmak gibi bir sorumluluğumuz da var. Ramazan’ın kendine göre alışveriş gereklilikleri vardır ve tüketici olarak bunlara uyum sağlayarak bütçe dengemizi korumalıyız.

Güzel bir iftar sofrası hazırlayabilmek gayesiyle gereksiz gıda alışverişi yapılabilir. Zaten Ramazan ayında kilo alma oranları da artıyor. Özenle hazırlanan sofralar, daha önce alınmayan ve sadece ramazanda yenilen lüks yiyeceklere yapılan harcamalar ortaya çıkıyor.  Ayrıca iftar davetleri ile de tamamen gıdaya yönelik alışveriş eğilimleri artıyor. İhtiyaçtan fazla alınan gıda maddeleri bozuluyor ya da gereksiz tüketildiği için hem bütçe hem de sağlığımız olumsuz etkileniyor.

Ramazanda nasıl oruç tutarak vücudumuzu terbiye ediyorsak, alışveriş yapma isteğimizi de engelleyebiliriz. Bazı kişiler vakit geçirmek için alışveriş merkezlerine gidip  karınları aç olduğu için ihtiyaçları olmadığı halde can sıkıntısından  alışveriş yapıyorlar. Bunu önlemek için alışveriş merkezlerinden uzak durmak gerekir. Ayrıca gösterişin dinimizde yeri olmadığını hatırlayıp mütevazı bir sofraya yetecek kadar yemek hazırlayın. Alışverişleri iftar sonrasına bırakmak faydalı. Hem karın tok olduğu için gereksiz alışveriş engellenir hem de yemek sonrası hareket edilmiş olur.Ramazan’da gıda fiyatlarının yükselmesinin ana sebebi enflasyon veya tedarik yetersizliği değil, artan taleptir. Bu talepten faydalanmak isteyen satıcılar fiyatlarını yukarı çekebilir. Ramazan olduğu için alışverişiniz toplu yapmanıza, birkaç günlük gıda ihtiyacınızı bir defada karşılamanıza gerek yok.

Ramazan ayında merdiven altı denilen üretim şeklinin artış gösterdiğine ve aşırı sağlıksız koşullarda üretilen bu ürünlerin, tüketicinin ucuz alışveriş ihtiyacından faydalandığına dikkat çekmek istiyorum. Ayrıca  hijyenik olmayan koşullarda yol kenarında, araç arkalarında satılan tatlı, ekmek ve kadayıf gibi yıkanmadan yenebilen ürünlerden de uzak durun.

Ramazan bereketiyle, hayrıyla ve uğuruyla gelmiş olsun. İhtiyaç sahipleriyle daha çok paylaşımlar yapabilelim. Ramazanın huzurunu yaşayalım.

Herkese hayırlı Ramazanlar...