Biz bitti demeden bitmez sloganıyla şuan Fransa’dayız ve ilk maçımızda Parc des Princes Stadı’nda Hırvatistan’a yenilerek turnuvaya merhaba dedik. 2016 Avrupa Şampiyonası elemelerine de A Grubu’nda yer alarak 2014’ün eylül akşamında deplasmanda çok fazla varlık gösteremediğimiz ve kalemizde üç gol gördüğümüz İzlanda yenilgisiyle başlamıştık. Bu maçtan 13 ay sonra yine bir kasım akşamı İzlanda’yı Konya Büyükşehir Arena’da ağırlayıp Selçuk İnan’ın tabiri caizse şapkadan tavşan çıkarması gibi bir olayla maçın bitmesine bir dakika kala olağanüstü frikik golüyle yendik. Elemelere İzlanda mağlubiyetiyle başlayıp yine İzlanda galibiyetiyle Fransa biletini Konya’da aldık.

Son 13 maçlık bir periyotta sadece hazırlık maçı oynadığımız İngiltere’ye mağlup olan ve 2015 yılı içerisinde yenilgi yüzü görmeyen Ay-Yıldızlı yürekler alışkanlıklarından vazgeçemeyerek bu turnuvaya da puansız başladı. Genelleyici bir tabirle sanırım biz Türk milleti olarak kendimizi zora sokmayı seviyoruz.

İspanya, Hırvatistan ve Çek Cumhuriyeti ile D Grubu’nda yer alan kırmızı beyazlı temsilcimiz aslında maça da o kadar kötü başlamamıştı. İlk yarıda orta alanda iyi paslaşmamıza rağmen hücumda çoğalmakta zorlandık. Tehdit edici atağımız olmasa da topa sahip olmak rakibin direncini de zayıflatıyordu. En etkili pozisyonunu maçın üçte birlik zaman dilimine girdiğimizde Ozan Tufan'ın kafa vuruşuyla yakalasak da sonuca gidemedik. Kanat ortalarında büyük sıkıntı yaşarken özellikle Cenk Tosun'u tehlikeli bölgede topla buluşturamadık.

İkinci yarı etkili atak geliştiremediğimiz gibi defansta da ciddi boşluklar da vermeye başladık ve Hırvatlar ilk yarıda olduğundan daha fazla etkili olmayı başardı. Adeta kondisyon eksiliğinden dili dışarda oynayan takıma Terim ikinci yarı Volkan Şen, Burak Yılmaz ve Emre Mor kozunu kullansa da gözle görülür bir değişikliğe şahit olamadık.

Kafasındakileri oyuna yansıtamayan millilerimizin direnci de bitince oldukça sert oyun tarzı sahaya yansıdı. Hırvatistan’ın oyundaki hakimiyeti şut sayısına da etki edince kalemizde tam 19 şut gördük. Böylelikle Hırvatlar turnuvadaki beş maçta şut rekorunu da ele geçirmiş oldu. Şu ana kadar bir maçta en çok şut atan takım maçın büyük bölümünü on kişi oynayan Arnavutluk karşısında 16 şut çeken  İşviçre olmuştu. Bu sene ligimizde Avrupa kupalarına doğrudan gitmeye hak kazanan lig üçüncüsü yeşil beyazlı temsilcimiz Konyaspor’un kaptanı ve ligin en çok top çalan oyuncusu unvanına sahip Ali Çamdalı’yı bu maçı izledikten sonra stoper mevkisinde Mehmet Topal’ın yerinde görmeyi çok arzu ederdim.

Aynı şekilde Ömer Ali Şahiner’in de davet edilmesi ve forma şansı verilmesi durumunda başarılı işlere imza atacağı kanısındayım. Dile getirmekte fayda var. Arda Turan’ın oldukça vasat, Cenk Tosun’un faydasız, Burak Yılmaz’ın etkisiz olduğu maçı iki topu da direkten dönen Hırvatistan’ın Modric'in ceza alanı dışından ilk yarı attığı gole cevap veremeyince kaybettik. Fakat maç öncesi taraftarın stat dışında verdiği dostluk görüntüleri görülmeye değer olsa da karşılaşma öncesi seremonide bence büyük bir skandal yaşandı. Maçın oynanacağı Paris’te bulunan Parc des Princes Stadı'nı dolduran binlerce Hırvat taraftarı İstiklal Marşımız okunduğu esnada ıslık ve yuhalamalar ile büyük bir ayıba imza attı. Sadece spor organizasyonu olarak düşünülemeyecek kadar büyük bir turnuvada soğukkanlı olmamız gerekse de Hırvatları bu tutum ve davranışlarından ötürü şiddetle kınıyorum. Dipnot olarak Eskişehirspor Bando Takımı’nın tribünde yar alarak millilerimize destek vermesi taraftar prestijimiz açısından ayrı bir hava kattı.

İsveçli hakem Jonas Eriksson'un nerdeyse hatasız yönettiği maçta Cenk Tosun'un yerine oyuna dahil olarak ay yıldızlı ekibin Avrupa Şampiyonları tarihinde forma giyen en genç futbolcusu Emre Mor’a da özgüveninden dolayı sanırım ayrı bir teşekkür etmek gerekiyor. Euro 2016’nın 24 takımlı katılımcı listesinde en değerli 9. takım unvanına sahip olan millilerimize öncelikle Nice'in Allianz Riviera Stadı'nda oynayacağı son şampiyon İspanya karşısında yürekten başarı diliyor ve bu turnuvadan elenen sekiz takımdan biri olmayacağımıza inanıyorum. İyi düşünelim güzel olsun. Umut fakirin ekmeğidir vesselam.