Futbol aslında bir zeka oyunu olan satranç gibidir. Öyle birilerinin yorumladığı gibi kör döğüşü, kaba kuvvet ya da vurdulu kırdılı bir mücadele değildir. Gelişmiş Avrupa ülkelerinin artık sanayi gibi turizm gibi para basan sektörü haline gelen futbol özünde tamamen zeka üzerine kurulmuş teknik bir oyundur. Böyle dediğiniz zaman Konyaspor hep şah, Gekas da mat’tır.  Konyaspor’u son maçlardaki başarısı ile değerlendirdiğimiz zaman temsilcimizi rakiplerinin oyun yapısına göre değil kendi sistemine göre oynamaya devam ettiğini görüyoruz. Bu sistem Mesut Hoca ile tuttu. Ardı ardına alınan galibiyetler. Hesaplanmayan üç puanlar sadece takımda değil, şehirde de güzel bir atmosfer oluşturdu. Konyaspor’un oyunu, seyir zevki veriyor. Böyle bir dönemde yine de aman Elazığ maçına dikkat demek istiyorum. Çünkü pazartesi akşamı ağırlayacağımız Elazığspor inanın şu son üç dört maçtan çok daha zor geçebilir. Dahası zorlu bir doksan dakikaya adaydır. Buradan futbolcu kardeşlerime de seslenmek istiyorum: “Rakip kim olursa olsun, rakibin gücü ne olursa olsun hiçbir maç sahada mücadele etmeden oynanmadan kazanılmaz.”

Şehirdeki genel hava Elazığ takımına karşı rahat bir galibiyet alınacağı yönünde. Elbette bu ihtimaller dahilinde. Ama rehavetten kaçınmamız gerekiyor. Teknik heyet gerekli önlemleri alacaktır,  futbolcular da vazifelerini iyi yapacaktır. Bundan kuşku duymuyoruz. Sadece Türk futbolundaki genel hastalığa dikkat çekmek istedik. Rehavete girdin mi yanarsın.

Şehir böyle zamanlarda daha iyi kilitlenmeli ve sadece lafta değil özde de takımına sahip çıkmalıdır. Elazığspor maçının sonucu belki de Konyaspor’un ligi tamamlamada hangi dilimde yer alacağı konusunda önemli bir belirleyici olacak. Bu maç takımın basamak atlamasına da sebep olabilir.

Öte taraftan şehir yavaş yavaş yerel siyaset seçimlerinin atmosferine de giriyor. Şimdiden pazartesi günü akşamı tribünlerdeki yerini alacak, başkan adaylarını, siyasi parti yöneticilerini görür gibiyiz. Aslında bu görüntüler sadece seçimden seçime ya da kameraların ve fotoğraf makinelerinin önünde pazardan pazara poz verme yeri olmamalı. Şehrin her kesiminden insanlarımız, bugün için futbolda Konyaspor’a ve Anadolu Selçukluspor’a, basketbolda da Torku Selçuk Üniversitesi’ne gönülden destek olmalı, yüreğini ortaya koymalıdır. Belki Konya, bir spor şehri değildir ama sporda elde edilecek başarı ile hesapta olmayan tablolar ortaya çıkabilir.