Konyaspor, Galatasaray karşısında genel anlamda son haftaların belki de en iyi futbolunu oynamak isteyen bir yapıdaydı. Hiç değilse oynamak için kendisini zorluyordu. Ama karşımızdaki rakip Galatasaray’ın o Avrupa’yı titreten bizim ligimizi sallayan takımdan sadece adı vardı.

Sarı kırmızılı futbolcuların aklı kesinlikle sahada değildi. Son haftalardaki psikolojik baskı ve bu hafta oynayacakları Fenerbahçe maçı sarı-kırmızılıların aklını ve ruhunu almış durumdaydı.

Biz genelde iyiydik ama Hleb ve Djalma takımın en iyi iki ismi idi. Bu iki ismin oyunun son bölümlerinde de olsa Mesut Hoca tarafından oyundan alınışlarını ben de tasvip etmiyorum. Zaten Mesut Hoca ile Hleb arasında oyundan alınmanın ardındaki görüntü tribünler için de hiç hoş değildi. Konyaspor, Galatasaray karşısında biraz mücadeleci, biraz da akıllı olabilseydi, Galatasaray’ı yenip tarihe geçmek içten bile değildi. Tabi, burada bunu söylerken bir yerde şansımıza da dua etmemiz gerekir, Burak’ın bazukasının direkten geri gelmesi Galatasaray için ne kadar büyük bir şanssızlık ise bizim için de bir şans anı oluyordu. Zaten, bu maçta gol olsa golü atan kazanırdı. Sonuçta Konyaspor’un bu maçta ortaya koyduğu istek ve alınan bir puan başarıdır.

Şimdi Konyaspor’un önünde önemli bir Antalyaspor maçı var. Deyim yerindeyse 6 puanlık bir maç olacak. Son dönemde deplasmanlarda sürpriz galibiyetlere imza atan Mesut Bakkal ve öğrencilerinden bu maçta da üzerlerine düşeni yapmasını bekliyoruz.