Satıyorum…
Satıyorum; alan var mı?
MEVLANA satıyorum, gel abim.
Gel MEVLANA’ya
Ne olursan ol yine gel,
Etliekmek, MEVLANA, tereyağlı böreğe gel
Gel abim gel, MEVLANA ŞEKER’ine gel,
Sen gel, adı MEVLANA olan kebapçıya, kaşıkçıya, fırına, hatta bisiklet tamircisine
Gel, gel de al bir tane. Al ver, piyasa canlansın.
Hep satarlar, adı her türlü ticaret malıyla anılırda, gönüllerde yer alır mı, bilinmez.
Gel demiş de MEVLANA, yemeğe mi çağırmış,
Gel demiş de, iki lafın belini kıralım, süslü ilahilerde hemhâl olalım, iki saat sema yapalım da, geri gidin mi demiş. Ne demiş Allah’ınızı severseniz Hz. Pir.
Ne demiş bilir misiniz? “Sen yeter ki gel de, aramıza gir. Biz Hak âşıklarıyız gel aramıza katıl da, sana aşk bahçesinin kapılarını açalım”
Aşka davet etmiş, yemeğe, şekere değil. Ticarete hiç değil.
Ne yapıyorsunuz siz yahu?
Mevlana'yı anlamak mı bize gereken, yoksa Mevlana üzerinden kazanç sağlamak mı?
Bize ne oluyor ki..
Kâr için, kazanç için, dünyamız, çıkarlarımız ve menfaatimiz için değerlerimizi ticari meta haline getiriyoruz...
Vâh bize, vâhlar bize!..
Eğer, kardeşim ne var bunda, biraz kazanalım diyenlere şunu sormak gerek.
Her kazancın bir bedeli olur..
Sen Mevlana üzerinden kazandığın bedeli nasıl ödeyeceksin
Ne olur, Mevlana üzerinden ticaret sevdası yapmaktan vazgeçin.
Ne olur, Hz Pir’i sadece sema ayinlerine mahkûm etmeyin.
Çıkalım Konya sokaklarına, Konya’lı veya sema gösterisini izlemeye gelenlere soralım, kim ne diyecek, kim ne biliyor Hz. Pir hakkında.
Mevlana kimdir? Mevlana deyince aklınıza ne gelir? Ne alır, ne satar? Düşüncesi nedir?
Hepsi diyecek ki; “gel, ne olursan ol yine gel” dedi, bizde geldik diyecekler. Hoşgörü diyecekler, barış güvercini diyecekler.
Konya esnafı da, ellerini ovuşturarak diyecek ki, berekettir, Mevlana,
Herkes bunları söylerken, Hz. Pir ne diyor dersiniz?
”Aklı, Muhammed Mustafa’nın önüne kurban et! Hasbiyallah (bana Allah yeter) de ki, kula Allah kâfidir” diyor.
Kim bahsediyor bundan. Kim haberdar bu sözden, kim Hz. Pir’in, özünün bu sözlerde gizli olduğunu, bu yönüyle anılması gerektiğini söylüyor.
Ve Hz Pir’in
“Ben sağ olduğum müddetçe Kur’an’ın kölesi, bendesiyim
Ben, Muhammed Muhtarın, yolunun tozuyum, toprağıyım
Benim sözümden, bundan başkasını bir kimse naklederse
Ben ondan da bizarım, o sözlerden de” diye Rasulullah aşkını ve iman inancını zikretmesinden, kaç kişi haberdar ediliyor sizce.
Gel sözcüğüyle tanıtmaya çalışmayın, bu beyitle tanıtmaya çalışın. Yoksa vallahi sizden şikâyetçidir, billahi bizden davacıdır. Ya bu beyitten başlayın anlatmaya, ya da susun ne olur.
Eyvahlar olsun bize ki, bu manevi şahsiyetin ruhunu zedeleyen, sadece bu ritüellerle, insanları oyalamaya çalışıyoruz.
Suyun başında olup, bu beyti okuyup da, hala “gel” diyen çağrısına ve Hz Pir’i, semalara mahkûm edip, insanlara, Onun görüşlerini anlatmayanların haline üzülmekten başka, ne gelir elden.
Eğer siz kul hakkı vardır, diye bir düşünceye sahipseniz, nasıl helalleşeceksiniz Hz. Pir ile Onu düşünün. Çünkü Hz. Pir, hepinizden, hepimizden davacı olacak, bunu böyle bilesiniz.
Mevlana bereketinin, herkesi kuşattığı bu güzel beldede, dilerim ki, Mevlana'nın inancı, düşüncesi, sözleri de ruhlarımızı, bedenlerimizi, hislerimizi, gönüllerimizi ve evlâd-ı iyâlimizi kuşatsın.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.