Futbolun üç farklı skor olduğunu unutmuş olmalıyım ki Manisa 19 Mayıs Stadyumu’nda hakem Ümit Öztürk'ün bitiş düdüğünü çalmasının ardından tabelada gördüğüm skora çok şaşırdım. Belki yeşil beyazlılardan Akhisar karşısında mutlak galibiyet beklentisi içinde olmasam da mağlubiyeti hiç beklemiyormuşum. Kartalların bu sezon yakalamış olduğu altı maçlık güzel bir serinin aksine yeşil siyahlılar da ligde kötü gidişine dur diyemiyordu. Akhisar Belediyespor sezonun ilk yarısında rakip filelere sadece on bir gol gönderirken ligin en az gol atan takım unvanını da üstlendi. Temsilcimiz Konyaspor ise çıktığı son altı resmi lig maçının tamamında on bir gol atarak aslında iki takım arasındaki farkın hangi boyutta olduğunu gösterir nitelikteydi. Ayrıca içinde bulunduğumuz yıl itibariyle 21 galibiyetle Beşiktaş'ın ardından 18 galibiyetle en fazla galibiyet alan takım temsilcimiz Atiker Konyaspor oldu.

Müsabaka öncesinde bunları düşündüğümde kağıt üzerinde yeşil beyazlılara üç puanı çoktan yazmıştım. Fakat futbol sahada oynanıyor ve üstelik adaleti de yok denilince iş değişiyor. Fakat bu sefer adaletle falan da ilgisi yok. Yahut adalet tecelli etti ve aldığımız mağlubiyeti sonuna kadar hak ettik diyelim. Konya'daki olumsuz hava şartlarının aksine mevsimine göre gayet ideal havada oynanan müsabakada temsilcimiz adeta iki pas yapmayı beceremedi. Belki de sezonun en kötü pas trafiğine şahit olduğum Kocaman'ın öğrencileri topu ayağında tutmakta, hücuma kalkmakta, topu üçüncü bölgeye taşımakta adeta öldü öldü dirildi. İlk yarı içinde Riad Bajic'in kaleyi bulan topunun dışında nerdeyse Akhisar kalecisi Bora'yı görmedik. Özellikle son üç maçta savunmada ciddi boşluklar vererek rakibin kalemizde çoğalmasına, tehlike yaratmasına imkan sağlamış oluyoruz. Akhisar karşısında da bu tablo değişmedi. Bir gol bulsaydık yani Ömer Ali Şahiner'in kaleci Bora ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda kendi atmayı düşündüğü topu Bajic ile buluşturup asist yapmış olsaydı ki biz de bu golün üzerine yatıp maçı galibiyetle tamamlasaydık, geçen seneki kendi rekorumuzu kırıp 27 puanla hatırı sayılır bir yerde ilk yarıya veda edecektik.

Tabi her şeyin sonuymuş gibi yazmanın çok anlamsız olduğunu düşünüyorum. Çünkü takımımız son birkaç sezonda üç kuruşa beş köfte aldı diyebilirim. Yani elindeki mevcut kadrosuyla yine hatırı sayılır başarılara, ilklere imza atarak tarihinin en güzel sezonunu yaşadı ve yaşattı. Zorlu ligin üzerine birde zorlu Avrupa kupaları müsabakalarını ekleyince fiziksel yorgunluk oldukça baş gösterdi. Neredeyse üç günde bir yeşil sahada resmi maça çıkan temsilcimiz mental anlamda da sıkışınca bıçağın kemiğe dayandığı yerde pes etti.

E tabi Akhisar mağlubiyetini de ben buna veriyor ve ilk yarı için emeği gecen herkese teşekkür ediyorum. Bu müsabaka için fazla laf kalabalığı etmenin lüzumu yok diye düşünüyorum. İkinci yarı çok daha zor, çok daha heyecanlı olacağından kuşku duymuyorum. Açılışı da Galatasaray maçı ile yapacağımız için bu aranın çok verimli değerlendirilmesi gerekiyor. Biz de üç hafta kalemi bırakıyoruz. Şimdiden hepimize haydi rast gele diyelim.