Siyaset ve doğruyu söylemek
AK Parti il ve ilçe kongreleriyle ilgili dün yazdığımız yazı üstüne birçok olumlu ve olumsuz tepki aldım doğrusu.
İl başkanlığına aday gösterilmesi muhtemel olarak düşünülen ve isimleri bu şekilde kulislerde geçen eşhası bir çırpıda harcadığımı düşünenler olmuş sözgelimi.
Doğrusu il başkanlığına getirilecek ismin sadece “siyasi kulisler” sonucu belirlenmeyeceğini söylemeye matuftu o satırlarım.
Kimseyi tek kalemde harcamak gibi bir niyetimin olduğu düşünülemez.
Kongre sürecinin içerdiği prosedürlere dair bir hatırlatma bile sayabilirsiniz o satırları.
Bu aralar hatırlanması elzem olsa bile en kolay unutulan şey bu çünkü.
Kulislerde zikredilen isimlerin (ki önemli bir kısmını daha kulislerde konuşulmaya başlamazdan önce bu köşeden biz size duyurmuştuk) hemen hepsiyle şu ya da bu şekilde, rahatça, yüz yüze konuşabilecek durumda olduğumuz, en azından bu isimlerin hiçbiriyle çıkar çatışması ya da nefret duygusu taşımadığımız, bir gazeteci olarak böyle bir düşmanlık beslemeye hakkımızın bile olmayacağını bildiğimiz için rahatça yazdık dünkü o satırları.
Benim gördüğüm bu: Konuşulan isimlerin hiçbiri AK Parti il başkanlığı gibi Konya için son derece önemli bir makamı doldurabilecek, bu makamın hakkını verebilecek dirayet ve yetenekte isimler değil.
Kesinlikle bu bir eleştiri cümlesi olarak okunamayacak, basit bir tespit cümlesidir.
Zikredilen isimlerden bazıları zaten halen başka partilerle dirsek teması olan kişilerdir, bazılarının geçmiş yöneticilik dönemlerinde Konya için önemli başka bazı kurumlara verdikleri zararlar, o kurumları “düşürdükleri” hal ortadadır, kimisi de sadece “torun”dur, bundan öte siyasi bir vasıfları yoktur, siyasetin gerektirdiği temel özelliklerden yoksun kimselerdir anlayacağınız.
Konya için son derece önemli şahsiyetler olabilir diğer yandan kendileri, kimisi iş adamı, kimisi dini kanaat önderi olarak bu önemlerinin gereğini zaten Konya’nın yararına her daim sergilemektedirler.
Bizim bütün bunları nasıl böylece yazabildiğimize hayret edenler de oluyor.
Onlara söyleyeceğim de açık: Doğruların tamamını söylemek elbette mümkün değil, ama hep doğruyu söylemek, her zaman doğruyu söylemek mümkün.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.