Sözün bittiği mürekkebin tükendiği yer
Mürekkebin tükendiği yer, birçok kişinin birden bire başına gelebilecek bir durum. Birden kendinizi zor bir ameliyathane önünde bulabilirsiniz. Dakikalarca, saniyelerce bekleyebilirsiniz. O vakit zaman geçmez, dakikalar geçmez, saniyeler size çok yakın, kalbinizde atar. Beklersiniz... Beklersiniz...
Bakalım kaç kişi bu kapılarda bekledi, bu kapılar, bu köşeler kimleri kimlerden ayırdı.
O kapılarda beklerken etrafta bir koku olur. Güzel bir koku değil, etrafı bürümüş bir koku. Kokuyu aldığınız vakit nefret ve sinir duyduğunuz, hoş olmayan bir koku.
Bu koku ayrılık kokusu, bu koku sevenleri birbirinden ayıran, ayrılıklara sebep olan ölüm kokusu....
Beklerken aklınızdan, düşüncelerinizden hayatınız geçer. İçeridekinin hayatı geçer, sanki bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçer. Belki çıkamayacak, belki de çıkacak. Sonra da bunu düşünürsünüz, o an hayatınızdan bir ömür gider.
Bu bekleyişler devam eder. Bazen saatlerce, bazen günlerce. Kimileri yakınlarını bekler, kimileri arkadaşlarını. Kimileri içinse kimse beklemez, o kapının önü boş olur. İçeriden çıkan sağlıklı çıkarsa, hastanenin bir köşesinde iyileşmeyi bekler. Diyelim ki çıkamadı, o vakit sessizce aşağıya indirilir, -1'e, soğuk buz gibi olan o yere.
Umut edelim o kapıdan çıkan herkes sağlıklı çıksın.
-1'den yolculuk başlar. Önce mezarlık, sonra kabir, sonra ahiret...
Evet, hep aynı yere geliyoruz: ahirete...
Sözün bittiği, hayatların tükendiği yer.
Hastane köşeleri, birilerini hep birilerinden alır.
Bazı yazılarda ölümsüzlüğün olduğunu okudum. Örnek olarak sahabeler zamanını yazmış yazar, bitkilerle bunun mümkün olduğunu ifade etmiş.
O vakit yaşayan insanların 100 yıllarca yaşadığını söylemiş..
O yüzden değil mi? İnsanlar hastanelerin her gün -1'ine tükenerek iniyor.
O kapıda beklerken şu sözü diyorsun: Keşke ölümsüzlük olsa, herkes istediği kadar hayatını sürdürse, istediği kadar hayatın tadını çıkarsa. Ama mümkün değil, bir gün o -1'e ineceğiz.
Sözün bittiği, kalemin tükendiği yere gelelim. Bir rivayete göre “karnını sadece toprak doyurur” derdinden ancak ölüm kurtarabilir. Ne kadar doğru bir rivayet...
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.