Teşkilatı eleştirmek günah mı?
Bu şehirde tek eleştirilebilir kişi Tahir Akyürek, kurum da Büyükşehir Belediyesi mi Allah aşkına?
Birine azıcık bir şey söylesen veryansın ediyor. Hemen sarılıyor telefona bu adam neden bunları yazmış, arkasında kim var, birileri mi ateşliyor gibi septik düşüncelere gark oluyor.
Geçen haftaki yazımızdan bahsediyorum. ‘Çuvallayan Teşkilat’ ifadesi yine çok kızdırmış bizim ağabeyleri…
Söylediklerimizde tek satır yanlış varsa özür dilemeyi biliriz elbet. Lakin biliniz ki kanıtlayamayacağımız hiçbir şeyi yazmadık. Yazmayız. Kaldı ki zaten aranızdaki iyi niyetli dava şuurlu insanları tenzih ettiğimizi her fırsatta söylüyoruz.
Müfterilikten de rabbimize sığınırız.
Anlatamadığımız –ya da ısrarla anlamak istemedikleri- şu: Yapılan bir yanlışı görülen bir eksikliği ifade etmek suç mu? Bu şehre ne teşkilatlar geldi geçti. Bu tahammülsüzlük neden? Siz dokunulmaz mısınız?
Biz basın olarak sizler için varız. Bunları söyleyeceğiz ki tedbirinizi alın. Yazıya başlarken dostça ifadesini kullanmasak ne üslup böyle olurdu ne de anlatacaklarımız bunlar olurdu!
Çokça mail aldık yazımızla ilgili. Küfür eden de vardı, teşekkür eden de. En çok dikkatimi çeken asıl ismini vermeyen bir okurumuzun ifadeleri oldu. Noktasına virgülüne dokunmadan önce birlikte okuyalım bakın İsmail Kocagöl mahlası ile neler söylemiş okur:
“Yazınızda geçen tespit ve analizlerin tamamına yakınına katılıyorum. Konya il teşkilatı ve bu teşkilatı oraya getiren iradeyi sergileyen büyüklerimiz için yedi haziranda şapka uçmuş ve kel ortaya çıkmıştır. Ülkemizin pek çok ilinde de milletvekili adayları ile il başkanlıkları konusunda benzer sorunlar yaşanıyor. Genel merkezin bunu görmesi şarttır, yoksa bedeli daha ağır olacaktır. Unutmadan bu yazıyı kaleme alan yazarın ajans işleri ile uğraşıyor olması ve yazıda ağırlıklı olarak ajans eksikliğine bağlı acemilikten bahsediliyor olması gözümden kaçmadı. Kendisine Konyalı ağzı ile şu soruyu sorasım geldi: Ne o uleyn gidi, seçim zamanı payına düşen mama yitmedi mi, salya sümük ağlaşmayı bıraktında şimdi de bileylediğin dişlerini batıracak adam mı aran?”
Okurumuz burada bizi hem takdir ediyor hem de eleştiriyor. Her ikisi içinde teşekkür ediyoruz. Herkes eteğindekileri dökmeli. Aslında bu okur bizi çok iyi tanıyor. Bugüne kadar teşkilatlarla veya aracılıklarıyla herhangi bir iş yapmadığımızı biliyor. Ama yine de soruyor işte. Eleştiriyor güzelce. Bizde o kendi adını cesaret gösterip veremese de ciddiye alıp cevap verelim.
10 yılı geçti gazetecilikle birlikte bir ajans da işletiyoruz çok şükür. Eleştirilerimizin bu alanda yoğunlaşması en iyi bildiğimiz işin bu olduğundan. Bir başkası da başarısızlığın başka bir kanadını eleştirebilir kimsenin elinden alan yok ki! Çok şükür 10 yılda ne belediyelere ne de resmi kurumlara sömürürcesine iş yapanlardan olmadık. Şahsi tek bir kalem faturamızı bulanın alnından da öpmeye hazırız! Rızkı veren Allah önemli olan harama bulaşmamak!
İlginç ve komik olan yazı yazabilmek için önlerine iletişim kitapları koyanların yaptıkları aslında. Onlar il teşkilatının yerel gazetelere reklam vermediği için kaybettiğinden dem vuruyorlar. Halbuki biz gazete olarak CHP, MHP Ak Parti ve hatta HDP dahil herkesten reklam aldık. (Laf aramızda HDP reklamlarımıza kızan okurlarımız dahi oldu.) Bu reklamları almamız çok doğal. Çünkü Konya’nın en çok tiraja sahip olan ve okunan gazetesiyiz.
Ama Bizim onlardan farkımız şu: biz para ile satın alınmayız. Teşkilatlar isterlerse gazeteyi reklama boğsunlar. Yine de doğru bildiklerimizi söylemekten geri durmayız. Zira dava şuuru ve gazetecilik bunu gerektirmez mi?
Merak edenlere bilmesi için söyleyeyim bitirmeden. Ardımızda kimse yok Allah’tan gayri…
Şimdi isterseniz önceki yazıyı bu pencereden bir kez daha okuyun?
Belki ortak bir nokta bulabiliriz…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.