Totemleri tabelaları yıkın ama adaletli yıkın!
Ben şehrimizi çok seviyorum.
Bu şehrin akıllı zeki insanlarını daha da çok seviyorum.
Bu şehir için kitaplar değil ansiklopediler yazılsa, okunsa okunsa bitmez tükenmez derya bir şehir burası.
Kısa bir süre için yurt dışında idik. Asya’nın garip bir ülkesini daha gezip gördük. İnşallah önümüzdeki günlerde başta PUSULA Gazetemiz olmak üzere yayın grubumuzun diğer yayınlarında da Asya ile ilgili farklı diziler ve yazıları siz değerli okurlarımız ile paylaşacağız.
Biz hem oraları görüp gezerken elimizle kulağımızla da yine şehirde idik.
Maşallah orucu uykuya tutturup, teravi namazını 8 rekâta indirip, sahura kadar oyun masalarında vakit geçirirken yine de sanayimiz tıkır tıkır işledi, şükürler olsun işçimiz maaşını bayram öncesi aldı, hatta asgari ücretlimiz bile “tomofiline” atlayıp Alanya kıyılarında sahile vurdu.
Sonuçta bayramı bitirip kendi gerçek dünyamıza döndük.
Hiçbir şey olmamış gibi görüntü vermeye devam ediyoruz.
Hele hele bizim bayram hâlâ sürüyor. Bayram ziyaretleri tam gaz, şeker çikolata ikramları çay kahve sohbetleri gırıla gidiyor.
Hele bir de sıcaklıklar arttı. Etliekmeğin, kuru fasulyenin üstüne gelsin buzlu sular, gitsin limonlu serin sodalar.
Tek kelime ile yan gel yat Osman yarım dönüm bostan modundayız.
Siyaset için için kaynasa da, işadamı eski havasını bulamasa da, işi olan işçi ile memur lafta yandım öldüm dese de genel anlamda iyiyiz ses çıkarmayın ve de fazla gurdalamayın.
LAMCI KAVŞAĞINDA MİLLETİ GÜNAHA SOKMAYIN
Bir okurumuz önceki gece yarısı önce bu fotoğrafı attı. Sonra üzülerek sıkılarak derdini paylaşırken durumu ve fotoğraf karesini şöyle özetliyordu;
“Abim bizlerin canısın. Derdimizi dert ediniyorsun.
Bu trafik lambası Toros Petrol’den Karatay Sanayi’ye giderken ki kavşaktaki ışık abi.
Yani Eski Tekstil Pazarının orası Lamcı kavşağı.
Abi bu ışık yeşilde 5 saniye bile yanmıyor ama kırmızısı 100 saniye filan.
Bunu düzeltilme şansı yok mudur?
Trafiğin yoğun olmadığı saatlerde bile burada çok acayip bir kuyruk oluşuyor sırf ışık yüzünden oluyor abi.
İnan bu noktaya geldiğimiz zaman herkes küfür kıyamet. Günaha giriyoruz abi.
Abi ne olursun bu konuyu köşene bir taşı. İnşallah yetkililer buraya bir trafik akışını sağlarlar. Bu kavşağa girmeme şansımız da yok. Bizi kurtar abi”…
………..
Bizde bu çileyi çekmek zorunda kalan insanlarımız adına belediye yöneticilerimize bir ricada bulunuyoruz. Buraya o akıllı kavşaklardan yapamaz mıyız?
Bence yeter ki belediye çalışanları istesinler en iyisi hem de en mükemmelini yaparlar.
DENTALLER İLE İLGİLİ RESMİ BİLGİLER GELDİ
Dün hiç bilmediğimiz adını dahi duymadığımız sağlık sektöründeki bir birim ile ilgili bir iddiayı dile getirmiştik. Bunun üzerine dün sağlık sektörünün en yetkili isimlerinden söz konusu birime kadar o birimin en yetkilisinden bilgiler aldık.
Kanunsuz yasa dışı hiçbir şey yok.
Ama anlaşılmayan ya da yanlış anlaşılan noktalarda şöyle detaylar var.
Mesela herkes sınava girmiş kazanmış ama bir kısmı klinikte çalışmayı istememiş. Niye? Hastalık kapma riski almayı kabullenmemişler.
İkinci durum maaşlardaki fark devletten değil farklı iki sendikanın mücadelesinden meydana geliyormuş. Yani bir sendika mahkemeye gitmiş ve kazanmış. Diğer sendika mahkemeye gitmemiş dahi. Durum böyle olunca aynı yerde aynı işi yapan ama farklı sendikalara mensup çalışanlar arasında gerçekten uçurum denilen bir ücret farkı çıkmış.
Evet yazdığımız gibi klinikte dental olan kişi santralde görev yapmış mı? Yapmış. Ama sorumlusu o kişinin klinikten ziyade telefonda, santralde sesinden tecrübesinden sosyalliğinden faydalanmak kurumun kimliğine güç katmak için faydalanmış.
Haaa oradan da almış temizliğe vermiş.
Böyle bir yetkisi varmış ve kurum için nerede ne zaman faydalı olacak ne kadar daha çok katkı sağlayacak ise orada kullanabilirmiş.
Bizde yeni yeni şeyleri bu vesile ile öğrenmiş olduk.
Hatta 4 yıl önceki başvuru şartları ve dilekçelerle de heybemizi takviye ettik.
Sağlık sektörünün duyarlı anlayışlı kibar ve dost yöneticilerine okurlarımız adına teşekkür ederiz.
SANAYİ BÖLGESİNDE TOTEM YIKIMI ADALETLİ Mİ YAPILIYOR?
Bir süre önce bize Nalçacı’dan Zafer’den otogar bölgesinden başlamak üzere yasal olmayan görüntü kirliliğine neden olan reklam panolarının totemlerin yıkımları için Büyükşehir Belediyesi düğmeye bastı.
Bize göre de doğrusunu yapıyordu.
Ve bu noktada asla kavga gürültü tantana hatta toz kaldırmadan işyerleri ile anlaşılarak görüşülerek bu işe başlanıldı.
Son olarak önceki gün Meram Yeni Yol’dan bu uygulama ile ilgili bilgiler ve fotoğraflar geldi.
Her şey çok iyi gidiyordu.
Büyükşehir’in bu uygulamasına merkez ilçelerimizde katıldılar.
Her şey güllük gülistanlık giderken önceki gün bir bilgi geldi.
Bu uygulama organize sanayi bölgelerine sanayi bölgelerine alanlarına da sıçramış.
Amenna.
Yasal olmayan ne varsa uygulanmalı.
Zaten iş dünyasının da bu konuda bir itirazı yok.
Amma. Şimdi öyle bir şey duyuyoruz ki sanayinin bir caddesinde yolun bir yanında yıkım kararı alınırken karşı yola böyle bir uygulama yok.
Böyle olunca da totemleri yıkılanlar “bize yapılan karşı yola niye yapılmıyor?” diye sorarak “adaletin bu mu Tahir Başkanım deyiveriyorlar?”
Gerekirse bu adaletli(!) uygulama ile ilgili olarak önümüzde ki günlerde fotoğraflı bilgi paylaşımı da yaparız inşallah.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Adalet olmadıkça, yönetimin faydası olmaz. Edep olmadıkça, asaletin faydası olmaz. Cömertlik olmadıkça, zenginliğin faydası olmaz. Güven olmadıkça, sevincin faydası olmaz. Kanaat olmadıkça, fakirliğin faydası olmaz. Alçak gönüllülük olmadıkça, yükselmenin faydası olmaz. ALLAH'ın başarıya ulaştırması olmadıkça, çalışmanın faydası olmaz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Evliya Çelebi Parkı çevresindeki otopark rezilliğine kesin bir çözüm bulduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.