Mutlu, huzurlu, sağlıklı ve hayırlı bir hafta dileklerimizle hem de en içten en samimi duygularla günler, haftalar aylar ve yıllar dileklerimizle yeni bir haftaya daha başlıyoruz.

Bugün yazımın konusu Büyükşehir’deki taşeronlar ve bir okuyucumuzun bizimle paylaştığı bir belediye temizlik aracının temizlik şöyle duradursun nasıl ortalığı kirlettiği ile ilgili fotoğraflardı. Ancak. İkinci konu yarına kalacak. Çünkü yazımızın 1 numaralı konusu Büyükşehir’in su zammını bize aktarıldığına göre nasıl kamufle ettiği ile ilgili olacak. 

Bir okurumuz dün öğle saatlerde bizimle şöyle bir paylaşım yapıyordu;

“Konya’da müthiş bir Uğur İbrahim Altay rüzgarı var. 2 ayda Konya’nın gözbebeği, sevgilisi oldu. Uğur Bey, Akyürek’in 15 yılda yapamadığını 2 ayda yaptı.

Çok da kurnaz.

Kurt bir politikacı gibi her adımı hesaplıyor.

Örnek:

KOSKİ her ayın birinde o ayın tarihini atar ve yeni fiyat tarifesini yayımlardı. Başkan gelir gelmez küçük bir dokunuşla tabloyu alt üst etti. Yanlış anlaşılması fiyatlarda indirim falan yok. Aksine bindirim var. Hatta Akyürek döneminde ayda 3 kuruş olan o güncellemeler 6 kuruş oldu. Yani Akyürek döneminde 4 ayda yapılan 12 kuruşluk zam 2 ayda yapıldı bile. Ama tarih yok, dikkatli takip etmezsen anlamazsın bile…

Bu tablolar 30 Haziran ve 1 Temmuz'a ait”

…………

Bakın Uğur Başkanı öyle sıradan bir başkan sıradan bir politikacı filan sanmayın.

Selçuklu Başkan’ı iken bunun hep altını çizdik. Kimi gün geldi kalın çizgilerle, kimi gün ince pek çaktırmadan ince ince çizdik. Ama Başkan büyük koltuğa oturunca bakıyorum da her kesin gözü açıldı.

Allah aşkına bana da sürekli mailler notlar atıyorsunuz. Sürekli yazıyorsunuz. Neymiş suyun fiyatı bu imiş. Ya hu Allah aşkına artık suyun ekmeğin fiyatını hesaplamaktan bir vazgeçin.

Ne olur bana kızmayın darılmayın ama şimdi bunu bana gönderen okurumuzun yazdıklarını ikinci kez okurken seçim öncesi patates soğan siyaseti yapanlar aklıma geliverdi.

Ne olur ben sizi çok seviyorum. Ama şu su hesabını bir bırakıverin gayri.    

Haaaa yıllardır eleştirsem de en iyi bizim Tahir Başkan dedim. Bazıları bana sövdü. İyi olmasaydı vekil olur muydu?

Daha bismillah diyoruz.

Uğur Başkan çok çok iyi.

Siz daha Başkanın B’sini bile göremediniz. 

Demedi demeyin.

BÜYÜKŞEHİR’DEKİ TAŞERON

İŞÇİLERİN SESSİZ GÖZYAŞI…

AK Parti bir yerde iyi, ümit, aş, ekmek ve umut olan,  bir yerde ise işsizi iş sahibi yaparken modern köle haline getiren “taşeron işçi” meselesini yasal zeminlere oturtarak, biraz daha anlaşılır hale getirerek bu işçi kardeşlerimize, abilerimize ablalarımıza yeni bir ışık oldu.

Gelecek adına güneşin girdiği bir pencere açtı.

İşçilerimiz adına bu kararı veren siyasi iradeye bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Ancak bu işin kararını veren üst seviyeye ile en altta kalan işçiler arasındaki bürokrasi anladığımız kadarı ile ya da bize aktarılanlara göre hala at oynatmaya, dahası risk almama, imza atmama, durumu yukarılara iletmeme adına uçurtma uçurmaya devam ediyormuş.

Bugün izninizle Büyükşehir Belediyesinde çalışan 6 bin 800 küsur yani 7 bin işçimiz adına kendilerinin korkudan söylemedikleri, konuştukları zaman “hain” edilecekleri için sustukları, en iyi ihtimal ile de yasal kalıbına uydurularak kapı önüne konmamak için bize ulaştırdıkları bir durumu yetkililere iletirken, onların sesi olmaya çalışacağız.

Önce bu işçi dediğimiz insanların içinde üniversite mezunu mühendislerimiz dahi var.

Bugün her yerde konuşup “taşeron işçi” diye umursamadığımız hatta birilerinin küçümsediği kesimin içinde 4 yıl üniversite okumuş ve aslanlar gibi kapı gibi üniversite diploması almış onlarca yüzlerce Türkiye genelinde de binlerce işçi kardeşimiz var.

Mesela bu arkadaşlarımız ile yaptığımız görüşmelerde şöyle ortak bir sonuç çıktı.

Taşeronlarımız için çıkartılan 696. KHK tam bir hayal kırıklığı imiş. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hazırlamış olduğu örnek toplu iş sözleşmesinde 1.1.2018 tarihi baz alınacak şekilde herkes aynı maaş ve statü ile kadroya geçişi yapılacaktır denildiği halde yine kuvvetli iddiaya ve bugün yaşanılanlara göre Büyükşehir’de taslak çalışmasında o arada ki idarecilerin korkak ve ürkek davranmaları sonucu maaşlar 31.12. 2017 tarihine göre baz alıyorlarmış.

Durum böyle olunca da işçi maaşlarında 75 lira 100 lira hatta 250 liralık düşüş mühendislerde ise 600-650 liralık düşüş oluyormuş.

4850 sayılı iş kanunun 62. maddesine göre işçinin her ne şartta olursa olsun maaşı düşürtülemez ve eksiltilemez denilmesine rağmen hukuksuz bir uygulama varmış ve bu maaşların bugün için düşürülmeleri gündemde imiş.

Belediyelerde bu durumda Türkiye genelinde ise 450 bin kişi direkt etkileniyormuş.

Diğer kamu kuruluşlarındakiler zaten direkt olarak geçiş yapmışlar.

Belediyelerdekiler de şirketlere geçti.

Haaa bize aktarılan belgeli iddialara göre aynı problem sadece bizim Konya Büyükşehirde değil diğer belediyelerde de varmış.

Demek istiyoruz ki bakın birileri milletin dediğini hiç kaale almadı. Sanayicisini de dinlemedi, işçisini de, öğretmenini de dinlemedi velisini de ama şimdi ilk önce önümüzde belediye seçimleri var. Konya’mızda AK Partili Belediyeler olduğuna göre demedi demeyin. Bu iş 7 bin oyla sınırlı kalmaz sayın yöneticilerimiz. Sayın siyasilerimiz. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kül kadar etkisi olmayan insanların kendilerini ateş sanması ne garip

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Düğünlerde, nişanlarda rastgele tabanca tüfek ve havai fişek atıp diğer insanların korkmasını ve üzülmelerini önleyebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.