Konya Büyükşehir Belediyesi, 21-23 Mart tarihleri arasında Uluslararası Tarım Şehirlerini bir araya getiriyor. Konya her zaman ülkemizin tarım ambarı olarak bilinirken, Tarım Makineleri Sanayi alanında da önemli çalışmalara imza attığını biliyoruz. Yıllardır bu alanda yapılan çalışmalar önemli noktalara gelmiş, Konya’nın ihracatında da önemli bir paya sahip olmuştur.

Tarım ve Tarım Makineleri Fuarı’nda her yıl bu alanda yapılan çalışmaları, yeni üretimleri piyasaya ve üreticiye sunar. Bu yıl Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Uluslar arası Tarım şehirlerini bir araya getirme çalışması da Konya’nın tarıma yönelik çalışmalarını daha bir gün yüzüne çıkaracak. Konya turizmine de bir ivme kazandıracaktır.

Konya’nın ekonomisi tarıma ve özellikle buğday tarımına dayanır. Türkiye’nin buğday ambarı sayılır. Faal nüfusun yüzde 75’i tarım, hayvancılık, balıkçılık, avcılık ve ormancılıkla uğraşır. Yıllık safi gelirinin yüzde 40’ı tarımdan elde edilir.

Konya il topraklarının yüzde 90’dan biraz fazlası tarıma elverişlidir. Ekili alanların en büyük kısmı tahıla tahsis edilmiştir. Başlıca tarım ürünleri buğday, şekerpancarı, ayçiçeği, patates, soğan ve haşhaştır.
Sebzecilik Ereğli ve Akşehir’de önemlidir. Diğer yerlerde ancak sulanabilen yerlerde yapılır. Ereğli’nin havucu ve Çumra’nın kavunu meşhurdur. Ereğli’de bağcılık da gelişmiştir. Beyşehir’de mantara benzeyen göbek bitkisi meşhurdur. Et yenmiş gibi lezzetli yemeği yapılmaktadır. Elma, armut, erik, kiraz ve vişne en çok yetiştirilen meyvelerdir.
Konya, modern tarım araçlarının en çok kullanıldığı illerden biridir. Konya Ovası, Tuz Gölü kenarı hariç, alüvyonlu topraklardır. Bu, ziraat için en uygun topraklar olduğunu göstermektedir.

Uzmanlar, “Konya Ovası sulanabildiği taktirde Macaristan Ovalarından daha verimli olabilir” diyorlar. Bunu sağlamak için Sultan İkinci Abdülhamid Han’da 1907’de 80.000 Osmanlı altını karşılığı Çumra Ovasının sulanmasını Almanlara ihale etmiş.

Çok kişi Konya Ovasının sıkıntısını susuzluk sanır. Halbuki Konya Ovasının derdi sudan istifade edememesidir. Konya Ovasında 2 milyon hektar sulanabilir arazinin ancak dörtte biri sulanabilmektedir. Konya’nın yüzölçümü 43.845 km2 (göller dâhil) iken Belçika’nın yüzölçümü 30 bin 507 km2’dir. Konya Ovası yanlış olarak bazı kitaplarda ziraata elverişsiz ve kuru olarak gösterilmiştir. Gerçekte ise sulandığında Konya Ovası dünyanın en verimli ovalarının başında yer almaktadır.

Konya’da öne çıkarılması gereken değerlerimizi bilir ve ona göre çalışmalar yaparsak, daha iyi sonuçlar alacağız. Bugün Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği çalışmalar umalım ki devamında yeni çalışmaları doğursun.