1 Kasım ülkemiz için önemli bir tarihtir. Sadece bir partinin tek başına iktidara gelmesi değildir. Öyle bakarsak çok basit kalır.

1 Kasım, 2023 hedeflerinin yeniden can bulmasıdır. Hangi partiden olursak olalım, 2023’ün ne anlama geldiğini ideolojik saplantılarımızdan uzak durarak tahlil etmek gerek. Bu hedefe dudak bükmek yanlış olur. Bu hedef hangi parti iktidara gelirse gelsin vaz geçilmez bir ülküdür. Hangi kamarada olursanız olun, aynı gemide seyahat ediyoruz. Tüm kamaralar, aynı geminin kamaraları. Kimsenin “Bana değmeyen yılan” demeye hakkı yoktur.

Aklın yolu birdir. Koalisyonlardan bu milletin neler çektiğini yeni nesil nereden bilsin. Bir gecede enflasyonun yüzde 2000’lere çıktığının ne anlama geldiğini yeni nesil babalarına sorsun. O yıllarda kumar masalarından Başbakan topladığımızı, kumar borcu yüzünden burnuna yumruk atılan başbakanların idare ettiği ülkenin hali pür melalini bizim nesil hiç unutmadı, unutmayacak. Öyleyse kimse “tüm katmanlar mecliste temsil edilsin, demokrasi en yoğun biçimde yaşansın” gibi uçuk kaçık fikirleri kimse dayatmaya kalkmasın. Su aka-aka yolunu bulmuştur. Bunu derken demokrasiyi rafa kaldıralım anlamını da çıkarmayın. Zaten buna kimsenin de cesaret edeceğini sanmıyorum bu saatten sonra.

7 Haziran’dan 1 Kasım’a ülke zaman kaybetmiştir. Ama olmuşun kötüsü de olmazmış. Belki bizim bilmediğimiz, ya da şimdi anlayamadığımız bir hayır vardır. Onu da zaman gösterecektir.

Bu arada uzlaşmaz tutum sergileyen bazı liderlerin de mevcut durumlarına baktığımız zaman “Müstahak” diyesi geliyor insanın. Ama yine de sosyal medyadaki paylaşımlarda özellikle kendi partisinden insanların çok acımasız eleştiriler yaptığına şahit oluyoruz. Bazı insanlar hakarete varan kelimeler kullanıyor. “Kol kırılır, yen içinde kalır.” Bu gibi konular aile içi tartışmalar olarak dört duvar arasında yapılırsa daha iyi olur kanaatindeyim. Belki daha sonra yüz yüze bakılacaktır. Gemileri yakmanın anlamı yok.

Partililer açısından durum böyle, peki lider açısından nasıl?

Lider de aklını kullanmalı, bu durumlara düşmemeli. Madem ortada gözle görülür bir başarısızlık var, demir atmaya ne gerek. “Beni makamımdan kimse kaldıramaz” dediğiniz zaman adam gibi muhalefet de yapamazsınız. Parti içi demokrasiye inanmayan bir lider nasıl inandırıcı olur?

Her şeye hayır demek,  demek ki pek hayra alamet değilmiş. Ülke yararına olan konularda bari egolarınızın ağırlığından kurtulun. Sizleri egolarınız değil de aklınız yönlendirsin.

Sultan Süleyman’a bile kalmayan bu dünya size mi kalacak? Kazık çaktığınızı mı sanıyorsunuz? Arkanızdan güzel şeyler söylensin.

İnna lillahi ve inna ileyhi raciun…