Vatandaş ağzından soruyorum.

Seçimden seçime gördüğümüz;

Güler yüzleri,

Vaatleri,

Sıcak samimi sohbetleri,

Cep telefonu vermeleri,

Her zaman ara, görüşelim demeleri,

Önünü ilikleyerek gösterdikleri saygıyı.

Neden seçim sonrası göremiyoruz?

İlla ki her yıl seçim olup bu güzelliklerimi yaşayalım.

İllaki kapımıza geldiklerinde size inanmıyoruz deyip kapımızdan mı kovalım.

Bizi temsil ediyorsun, neden beni dinlemiyorsun diyorlar.

Şimdi ben vatandaşa soruyorum.

Seni dinlemeyeni,

Sana randevu vermeyeni,

Senin hakkını korumayanı, sana hizmet getirmeyeni,

Senin yaşam standardını düşünmeyeni,

Senin aileni, çocuklarının eğitimini gözetmeyeni,

Sana yüksekten bakıp yüzünü çeviren seçtiklerini bir daha seçmek zorunda mısın?

Gördüğünde hürmet göstermek zorunda mısın?

Değilsin. Herkes haddini de işini de bilecek.

Türk toplumu edep ve aldığımız terbiye gereği makamlara saygı gösteririz.

Lakin kişi makamı temsil edemiyor, hakkını veremiyorsa da, sadece makama saygı gösteririz, kişiye göstermeyiz.

Tekrar söylüyorum.

Artık vatandaşın içine girin, artık vatandaşın sesini duyun.

Makam çok yoğun sözlerine de inanmıyorum. O makama gelen kişiler,  hizmet etmek için gönüllü gelmiştir. Hizmet için 7 gün 24 saat çalışıp vatandaşa hizmetkar olmak zorundadır.

Kabullenmiyorsanız da, o görevleri layıkıyla yapacak onlarca kişi var lütfen bulunduğunuz makamı o kişilere teslim ediniz.

Yemek davetlerinde görüyorum. Tüm makam mevki sahipleri aynı masada bir arada, halk arka masalarda her zaman ki gibi kendi içinde baş başa.

Halkın içine dağılsalar, halkın sorunlarını dinleseler,  halka kulak verip çözüm üretseler daha iyi olmaz mı?

Biz bunları talep etmedikçe, sesimizi duyurmadıkça, herkes bildiğini okur, bildiğine devam eder.

Her şey nezaket içinde, saygı çerçevesinde ifade edilmeli ki yanlışlara devam edilmesin.

Bizler gelip geçiciyiz. Geleceğimize iyi miraslar bırakmak zorundayız.

Gelecek nesillere her yönden iyi örnek olmak zorundayız.

Çok çalışıp, çok üretmeli,  Allahın bize verdiği bu cennet vatanın kıymetini bilip, değerlendirmeliyiz.

Kimseye muhtaç olmadan.  Çok okumalı, bilime, ilime önem vermeliyiz.

Bunun içinde çalışıp,  üretip, insanlara da değer vermeli, sıcak ilgi göstermeliyiz.

Yoksa gün gelir, makamlar, mevkiler gelip geçer. Bir tane tanıyanınız olmadığı gibi sırt döneniniz çok olur.

Benden söylemesi…