YEREL SEÇİME 5 KALA
24 Haziran genel seçimlerinden sonra yazdığım ilk yazı; 31 Mart üzerineydi.
Aradan 9 ay geçmiş…
Zaman su gibi akıp gitmiş…
İttifaklar, siyasi partiler, istifa edenler vs. bunlardan bahsetmeyeceğim zira gazetemizde tecrübesi benden yüksek ağabeylerimiz gereken cevapları köşelerine taşıyorlar.
Benim özellikle değinmek istediğim siyasi parti; HDP.
AKP’den olsun, MHP’den olsun, İP’ten olsun, CHP’den olsun. Kısacası HDP dışındaki bütün siyasi partilerde bir kargaşa, kavga dövüş gerginlik yaşanmadı mı? Yaşandı.
Nifakı sokan kimlerdi peki? Herkesin kendince bir cevabı vardır elbet…
Benim cevabım ne mi diye sorarsanız; nifak sokulmasına müsaade edenler bizleriz aslında. Devletin bekasını düşünmektense kendi menfaatlerimizin içinde kaybolduk gittik. Biz bu kavganın içinde yitip giderken, atı alan Üsküdar’ı geçiyor.
*****
HDP; İzmir, İstanbul ve Adana’da aday çıkartmadı. Kim ne derse desin, istedikleri kadar inkar etsinler HDP, CHP’nin çıkardığı adayları destekleyecek. Zaten İzmir’den aday gösterilen Tunç Soyer için kendi profillerine en uygun aday olduklarını açıkladılar. Beyoğlu’nda da CHP adayı Alper Taş’ı destekleyeceklerini açıkladılar.
Yani sezgimiz bizleri yanıltmadı. Bingöl, Ağrı, Siirt, Konya, Yalova, Muğla, Denizli ve Balıkesir'de aday göstereceği isimleri açıklayan HDP, Gaziantep ve Adıyaman'da ise aday çıkarmayacağını açıkladı. HDP'nin ayrıca Adıyaman'da Saadet Partisi'ni destekleyeceği de öğrenildi.
Konya ne alaka diyeceksiniz belki de. Konya’nın ilçelerinden olan Kulu, Cihanbeyli’de, HDP’nin ciddi bir oy kitlesi var.
*****
Peki ne gibi önlemler alabiliriz? Sedat Peker gibi çıkıp silahlanın, sokağa dökülün gibisinden tahrik edici söylemlerle nabızları mı yükseltmeliyiz yoksa elimizi vicdanımıza koyup seçim dönemini sağlıklı ve güvenli bir şekilde geçirmek için elimizden gelen çabayı mı göstermeliyiz? Tabi ki de milletimizin huzurunu, devletimizin bekasını düşünerek hareket etmeliyiz.
Bakın sosyal medyaya dikkat edin, en çok da Twitter’a. Biz gençler ideolojik olarak kandırılmaya çok meyilliyiz, kanımız deli gibi aktığı için kim çekerse oraya gitmek isteriz. Özellikle çoğu Türkçü hesaplara dikkat edin. Ya kripto dolu zihniyetlerin tuzağı ya da ruh hastası kaynayan bu hesaplar üzerinden sakın gaza gelip, geleceğinizi yakacak adımlar atmayın. Seçim döneminde bu hesapların provokasyonlarını hepimiz izleyip göreceğiz, bu yüzden aman dikkat derim aman…
Kitlesel olarak en çok kandırılacak kesim her zaman gençler olmuştur ve dış güçler de Türkiye’nin bu zafiyetinden vurmaya çalışacaktır. Yerel seçime 5 kala, gençlerimizin çok dikkat etmesi gerek. Burada iş büyüklerimize düşmekte. Bilinçli bir seçim kampanyası yürütülmeli, yalnızlaştırma politikasına hiçbir gencimiz terk edilmemeli, sonuçlarının ne olduğunu hepimiz 15 Temmuz’da gördük.
*****
Farklı bir konuya değinmek istiyorum artık yazılarımda, biliyorum yerel seçim haberlerinden, yazılarından oldukça bıktınız. 31 Mart’tan sonra seçim sonuçlarını değerlendirene dek, yerel seçim ve belediyecilik konusuna veda ediyorum. İttifaklar, partiler, adaylar vs.vs. zihninizi çok kurcalıyor farkındayım, her seçmenin kızdığı bir nokta var ama benden size tek tavsiye şu: Yerel seçime 5 kala, elinizi vicdanınıza koyun ve devletin bekası mı yoksa belası mı deyin ona göre hareket edin. Eğer ki kendinizce her iki ittifakın da bu ülkeye bir beka getireceğini düşünmüyorsanız, iktidara ya da muhalefete kızıp “Ona inat buraya oy vereceğim.” demeyin, geçersiz oy kullanın daha iyidir. Bu seçim inatlaşma uğruna oy verilecek bir seçim değil, enine boyuna düşünün derim şimdiden…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.