63 yıllık kulüp, nereye gidiyor? (1)
Konya Anadolu Selçukspor. Konyaspor’un, TFF 2. Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden pilot takımı. Tabi son yıllarda... Daha önceki senelerde Konya Şekerspor olarak mücadele ediyordu. 63 yıllık bir kulüpten söz ediyoruz. Vakti zamanında şeker fabrikası çalışanlarının ve pancar çiftçilerinin kurduğu, alın terinin verildiği, emek harcandığı bir yapı. Şimdilerde ise ligde kalma mücadelesi veriyor. Hem de layık olmayan insanların yönetimiyle. Sizlere, yazı dizimin ilk bölümünde Anadolu Selçukspor’daki yapıdan söz etmek istiyorum.
***
Takım, ligin 9. haftasında büyük umutlarla çıktığı Manisa Büyükşehir Belediyespor karşısında hezimete uğradı. Teknik direktör Tayfun Türkmen’in, “Kaybedersek giderim” dediği maç, 4-0’lık yenilgiyle sonuçlandı. Hatta fark açıldıktan sonra Manisa ekibi Anadolu kalesine bile gelmedi. Ben, kötü gidişatı sadece teknik heyete yüklemiyorum. Tayfun Hoca’dan önce gelen bir de Gürses Kılıç vardı. Aslında durumların bu noktaya geleceği, sezon öncesi genel kurulda belliydi.
***
Manisa Büyükşehir Belediyespor maçında, oyuncuların birbirine saygısının olmadığı gördüm. Bireysel olarak iyi oyunculara sahip olsa da takım olma yolunda hiçbir yol alınmamış. Takımda büyüğün küçüğe sevgisi, küçüğün büyüğe saygısı kalmamış. Bunların temel nedeni de yönetime dayanıyor.
***
Şimdi, yönetim anlayışının takım üzerindeki olumsuz etkisinden bahsedelim. Bugsaşspor maçının ardından futbolcular yemekhanede birbirine girmiş. Sözlü hakaretler yerini yumruklara bırakmış. Neyse ki büyümeden ayırmışlar. Ben oyuncuları suçlayamam. Bunun teknik heyetle de alakası yok. Bu, yönetimsel anlamdaki boşluğun, vizyonsuzluğun ve zırvalığın faturası. Piyon yönetimin sözde varlığı, ağırlığı bulunmamasından dolayı takım içinde huzursuzluğa neden oluyor. Dolayısıyla hiç kimsede ne sevgi ne de saygı kalmıyor. Başkan dediğin adamın bir ağırlığı olmalı. Ama nerede…
***
Sezon başında Konyalı teknik direktör Gürses Kılıç ile anlaşma sağlandı. Kendisi bu ligin kurt teknik adamlarından… Gittiği her takımı şampiyonluğa oynatır. Anadolu Selçukspor’a gelirken de, kendisine Seddar Karaman, Mücahit Can Akçay gibi oyuncuların geri geleceği ve buna ek olarak hocanın istediği sporcuların alınacağı söylendi. Fakat bu gerçekleşmedi. Gürses Hoca da yönetime sitem ederek görevini bıraktı. Hem de 1 ay kadar kısa bir sürede.
***
Sezon başında yapılan genel kurulda, bugünlerin geleceği belliydi. Ismarlama bir yönetim ne kadar başarılı olabilirdi ki? Genel kurulda konuşmaların büyük bir kısmı kulüp başkanı Mehmet Güney tarafından gerçekleştirdi. Bilançoları okudu ama oylamaya sunmadı. Dümdüz geçip gidiyordu ki divan kurulu uyardı. O gün Türk futbolu adına büyük bir üzüntü duydum. Genel kurul işleyişini bilmeyen birisini kulüp başkanı diye kürsüye çıkarmışlar. İki kelimeyi yan yana getiremiyordu. Daha önce hiç bu kadar laubali bir genel kurul görmemiştim. Kulüp başkanı okumayı yeni sökmüş 1. sınıf öğrencileri gibi heceleyerek elindekileri okumaya devam ederken, delegeler ise hiçbir şey anlamıyordu. Hatta bir yerde anlamayı bile bırakıp kendi aralarında konuşup gülüşmelere başladılar. Sonra da formalite gereği 2 el kaldırıp geçtiler. Belki okuyan, kendi okuduğunu bile anlamıyordu. 63 yıllık köklü kulübün bu noktaya geleceği belliydi.
Yönetim içindeki belirsizlik, yapılan hatalar yazı dizisinin devamında gelecek.
***
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.