Hazin, hazin olduğu kadar düşündürücü bir hikaye!

Bu hazin, iç acıtıcı hikaye ne Halepli ne Gazzeli ne Arakanlı bacılarımızın ne Firavun artıklarının şehit ettiği Rabia’nın hikayesi!

Ne de erkek şiddetine maruz kalmış, katledilmiş bir bacımızın hikayesi!

-Hepsinden hazin hepsinden acı, Rizespor taraftarı bir bacımızın hikayesi (?)

2017 Haziran sabahı; Rizeli bacım büyük bir heyecanla uykusundan uyandı; biraz endişeli olsa da mutluydu, umutluydu; “bugün her şey güzel olacak” diyordu!

Rizespor-Alanyaspor ve Trabzonspor-Bursaspor maçlarının sonucuna göre Rizespor Süper Ligde ya kalacak ya düşecekti!

İçi içine sığmıyor maç saatini beklemeye başladı. Arkadaşları ile beraber erkenden stadın yolunu tuttu; maç saatini bekliyor, bir türlü saat gelmek bilmiyordu!

Nihayet saat 17.00 oldu ve Rizespor-Alanyaspor maçı başladı. Alanyaspor iyi oynasa da umutluydu ve biz bu maçı alırız, diyordu.

Birinci devrenin sonunda zorda olsa Rizespor gölü atmıştı; herkes gibi o da çılgınca sevindi. Trabzon’dan da güzel haber gecikmedi ve Trabzonspor Bursaspor karşısında bir gol atarak öne geçince iyice çılgına döndü; “Tamam tamam, bu iş tamam!!!” dedi.

Umudu, sevinci iki katına çıkmış son haftalarda bu kadar umutlanmamıştı; “yener canım ikinci devre her takımın yendiği Bursaspor’u ikinci devrenin flaş takımı Trabzonspor yenemeyecek miydi” diyordu, arkadaşlarına.

Aradan çok geçmeden Bursaspor bir gol attı! Morali biraz bozulsa da “olsun beraberlikte yeter” dedi.

-O da ne, o da ne, aman Allah’ım olamaz, olamaz!!! Bursaspor bir gol daha attı ve öne geçti!

Bir anda her şey tersine dönmüştü; umutları darbe yemiş olsa da Trabzonspor’a güveniyordu.

Rizespor maçı unutulmuş Trabzonspor’dan gol bekleniyordu; ha şimdi ha şimdi derken maç öncesi geçmeyen dakikalar hızla ilerliyor ve ümitler saniye saniye, dakika dakika tükeniyor, beklenen gol bir türlü gelmiyordu.

-Ve büyük şok!!!

Kimse inanamıyor, inanmak istemiyor; maç bitmiş beklenmedik bir sonuçla Bursaspor Trabzonspor’u yenerek Süper Ligde kalmış Rizespor düşmüştü.

-Ne zaman sonra şok atlatılmış herkes Trabzonspor’a kızıyordu!

-“Yaktın bizi Trabzon yaktın, bu ihanetin unutulmayacak, bu yaptığın komşuluğa sığar mı….” feryatları semaya yükseliyordu!

İşte o anlarda televizyon ekranlarında bir kare göründü; Rizeli başörtülü bir bacımız hüngür hüngür ağlıyor, arkadaşı sarılmış onu teselli etmeye çalışıyor;

“Ağlama arkadaşım ağlama/ Bu da gelir bu da geçer ağlama” diyor; ancak teselli kâr etmiyordu!

-Ağlıyor, ağlıyor yine ağlıyordu!

O manzarayı görünce benim de içim bir hoş oldu; acıdım, üzüldüm, yapacak bir şeyim de yoktu;

“Sen ağlama bacım, senden önce ağlaması gerekenler ağlasın” diye bir söz dudaklarımdan dökülüverdi.

Sen ağlama benim bacım sen ağlama!

-Seni başörtünle o tribüne gönderenler ağlasın!

-Başörtünle erkek arkadaşlarının omuzunda konser seyrettirenler ağlasın!

-Evlilik programlarında başörtünle sarmaş dolaş dans ettirenler, klip çektirenler ağlasın!

-Caddelerde, sokaklarda, park ve bahçelerde başörtünle edebe erkana aykırı hallere düşürenler ağlasın!

Sen ağlama benim Rizeli bacım sen ağlama; sen ağlama da bu millet yansın ağlasın dönsün ağlasın!!!

Rizespor defalarca döndüğü gibi Süper Lige dönmesine döner de; terki diyar eden “UTANMA DUYGUSU” geri döner mi dönmez mi orası bilinmez!