Altı çizili satırlar
Altı çizili satırlar vardır, koca bir kitabın en göze çarpan, dikkat çeken cümlelerini aktaran, daha çok da ilham veren, hoş gelen yahut kederlendiren.
Bugün bunlardan bir demet paylaşmak istiyorum.
‘Insan’ der Kierkegaard, ‘cennetin tamlığını ve mutluluğunu, kendi kaderini en karanlık ve en derin yerlerine kadar kovalamak için feda etmiştir.’ ‘Hayat ağacı…’ der, ‘…cennete bütün kötülüğü kaynağı olarak değil, bütün bilginin kaynağı olarak yerleştirilmiştir.’ Sonsuz rahmet ve korunmayı seçmek yerine merakı ve keşfi seçmek.” (Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez, Kemal Sayar)
“Bundan böyle yaşamı her an sona erecek biri gibi düşünmeli, konuşmalı ve her işini öyle yapmalısın.” (Kendime Düşünceler, Marcus Aurelius)
“Aileler çocuğun ruhunu öldürmek ve sakatlamak konusunda, çok kez okul ve öğretmenlerle işbirliği halinde çalışıyor.” (İyi Aile Yoktur, Nihan Kaya)
“Negatif insanlara maruz kalmak, radyasyona maruz kalmak gibidir! Kısa süreli, düşük dozlara dayanabilirsiniz. Ancak sürekli maruz kalmak, sizi öldürür! “ (T. S. Eliot)
“Kıymet bilen insanlara zaafım var. /Onlar incili kaftan, gerisi ise yamalı fistan.” (C. Zarifoğlu)
“Yüreğimde hiçbir şey yapamamanın boşluğu ve çok şey yapmanın yorgunluğu var.” (Burada Gömülüdür 1. Cilt, Ahmet Erhan)
“Bir alim, ne kadar bilgili olursa olsun, içinde yetiştiği koşullardan bağımsız değildir.” (İslam Mezhepleri Tarihi, Kolektif)
“Aşıklar, şairler ve mistikler, güç peşinde koşanın bilebileceğinden daha tam bir doyuma ulaşırlar çünkü güç peşinde koşan, eğer boşluk duygusuna düşmemişse sürekli yeni bir manipülasyonla meşgulken, onlar sevdikleri şeyi muhafaza ederler.”(İtaatsizlik Üzerine, Erich Fromm)
“Bedenin kendi iştahlarına ruha zarar verecek ölçüde düşmemesi gerektiği doğrudur, ama ruhun da kendi heveslerine bedene zarar verecek ölçüde düşmemesi neden doğru olmasın?” (Denemeler, Montaigne)
“Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar. Kendini bulmak istemez. Çünkü kendini iyice görebildiği zaman, istediği gibi olmadığını anlar, içinde müthiş bir zavallılık, hiçbir zaman dolduramayacağı uçurumlar, boşluklar bulur.” (Düşünceler, Blaise Pascal)
“Aynı kitapları okumadığımıza eminim, aynı duygularla okumadığımıza da eminim...” (Gurur ve Önyargı, Jane Austen)
“Ah, kimselerin vakti yok/ Durup ince şeyleri anlamaya “(‘İlk Yaz’, Gülten Akın)
“Her meslekte öne çıkanların etrafında bir hevesliler sürüsü vardır.” (Sefiller , Victor Hugo)
“İnsan bir şeyi kafasında canlandırabilince öyle sakinleşiyor ki ! Asıl korkunç olan, hayal edilemeyen şeyler.” (Swanlar’ın Tarafı, Marcel Proust)
“Yaşama sevinci adına bir tutamağım kalmadı Ömür hanım. Bir garip boşlukta çiviliyim günlerdir gözbebeklerimden. Sahi nedir yaşamın anlamı? Geriye dönüyorum sık sık yanıt aramak adına, yüreğimin silik izler bırakıp, ağır yükler aldığı zamanın derin denizlerine. Bakıyorum umut karamsarlığın, sevinç acının azıcık soluk almasından başka ne ki? Yaşamsa gerçekle düşün umutsuz bir savaşı, her şeyi içine alan kocaman bir yanılsama... Değil mi yoksa?” (Bütün Şiirleri 2, Şükrü Erbaş)
"En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içime kaçmak. Fakat bir içim var mıydı? Hatta ben var mıydım? Ben dediğim şey, bir yığın ihtiyaç, azap ve korku idi."( Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar)
“Bir süre yıkıldım; korkunç bir kusurum var: sınırsız bir gurur, bir kibir. Okuyucuların beklentilerini boşa çıkarma ve çok güzel olabilecek bir yapıtı boşa harcama düşüncesi beni tam anlamıyla öldürüyor. Golyadkin’den iğreniyorum. Bir sürü parça baştan savma... Tüm bunlar yaşamı katlanılmaz kılıyor bana.” (Dostoyevski, Rene Girard)
"Bazen gözlerini kapa ve iç dünyana bak; düşünceler hareket halinde, yüzüyor; arzular yükseliyor, gidiyor. İçinde sürekli devam eden renkli hayal dünyasına bak. Yalnızca bak." (Olgunluk, Osho)
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.