Tarkan Büyükoktar

Tarkan Büyükoktar

Aynaya Bakmak…

Aynaya Bakmak…

7 Haziran’da kullandığımız oyları beğenmeyip “milli iradeye” saygı duymayanların dayatmasıyla gittiğimiz 1 Kasım seçimlerine en iyi şekilde hazırlanarak seçimi kazanan Adalet ve Kalkınma Partisi’ni ve seçmenlerini kutluyorum…
7 Haziran seçimlerinden sonra da söylediğim gibi bu seçimde de Cumhuriyet Halk Partisi’nin aldığı oy oranını başarı olarak görmüyorum.
7 Haziran seçimlerinin tartışmasız galibi olan Halkların Demokratik Partisi’nin Türkiye partisi olamayacağını göstererek terör örgütü ile organik bağını koparamamanın cezasını çektiğini düşünüyorum...
İktidar partisine her sıkıştığı ortamda bir çıkış sunarak payandalık yapmayı ve her sıkıştığında kurtarmayı alışkanlık haline getiren Milliyetçi Hareket Partisi ise genel başkanından seçmenlerine varıncaya kadar yaptıklarıyla AKP’nin gücüne güç katmıştır…
AKP’ye sadece ekonomik istikrar adına oy verenlerin hukuksuzluklarda, kandırılmakta, israfta, hoşgörüsüzlükte ve terör örgütlerine taviz vermede istikrar istemediklerini düşünmek istiyorum.
Umarım hemşehrimiz, Hz.Mevlana hoşgörüsüyle davranmayı becerebilir de kendisini her eleştirene dava açmak yerine kucaklayıcı olur… 
Bir Cumhuriyet Halk Partili olarak partimin aldığı sonuçlarla ilgili bir özeleştiri yapmanın gereklilik olduğunu düşünüyorum. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin aldığı oyun başarı olmadığını, ülke genelinde artan 350.000 oy başarı değildir... Konya özelinde zaten düşmüş bir oy oranı varken başarıdan söz edilemez... 
Bu sonucun sorumluluğunu başka faktörlere yıkmadan özümüze bakmalıyız ve halka neden dokunamadığımızı, kendimizi anlatmakta neden sorun yaşadığımızı sorgulamalıyız. Şöyle ki; AKP’nin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim vaatleri ve projelerini birebir alarak ve fakat çok küçük değişiklikler yaparak seçime girdiği tartışmasızken bu sonuç çıkıyorsa AKP bizim projelerimizi halka bizden daha iyi anlatmış demektir. 
Taşıma suyuyla değirmen dönmezmiş ama demek ki alıntı vaatle seçim kazanılırmış… Bu noktada mutluluğum Cumhuriyet Halk Partisi’nin vaatlerinin iktidara gelmesi ve bundan en çok faydayı –eğer AKP sözünde durursa- halkımızın görecek olmasıdır. 
Bu yüzden bu sonuçlar için seçmeni suçlamamak, öncelikle aynaya bakmak gerekmektedir. Bu sonuçların sorumlusu seçmen değil; bizatihi genel merkezimiz ve çalışırmış gibi yapan örgütlerimizdir... 
Genel Merkezimizin aday belirleme yöntemlerinde değişikliğe giderek ön seçim sonuçlarını bir şekilde değiştirmesi sebebiyle sorumlu olduğunu düşünüyorum… Tıpkı sadece broşür dağıtmayı halka dokunmak sayan örgütlerimizin sorumlu olduğunu düşündüğüm gibi…
Bu sebeple kendimi de ayırmadan, ben de dahil olmak üzere tüm üyelerin, yöneticilerimizin kafamızı kuma gömüp suçu başkasına atmak yerine şapkamızı önümüze koymamız ve özeleştirimizi yapmamız gerektiğini düşünüyorum… Tüzük gereği yapılması gerekli danışma kurulu toplantılarının derhal toplanarak özeleştirimizi vererek kendimize bir yol haritası çizmemiz gerektiğini düşünüyorum. 
Çünkü 7 Haziran sonrası söylediğim gibi Cumhuriyet Halk Partisi, AKP’nin % 40’ı başarısızlık gördüğü yerde % 25’i başarı görmemelidir... Cumhuriyet Halk Partisi, % 25 oy oranına ve yasak savmak için çalışarak koltuk işgal eden yöneticilere mahkum olacak üç günlük bir siyasi oluşum değil, cumhuriyeti kuran partidir ve özüne dönüp, yoluna bakmalıdır ve hepimiz bu sonuçlardan dersler çıkarıp üzerimize düşeni yapmalıyız…
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu aşamada istifa etmesinin partiye pratik bir katkısı olacağını düşünmüyorum. Çünkü önümüzde zaten bir olağan kurultay varken, istifa ile partiyi ilave olarak bir de olağanüstü kurultaya götürmek hem zaman, hem de ekonomik anlamda israftır… Aralık ayı içerisinde toplanacak olan olağan kurultayımızda elbette gerekli değerlendirmeler yapılacaktır. 
Seçim kampanyasının, vaatlerin, genel başkanın uzlaşmacı tavrının ne kadar iyi olduğunu savunursak savunalım eğer bu seçim kampanyası ehil eller tarafından yürütülmüyorsa ve çıkan sonuç oylarımızı korumaktan öteye gidemiyorsa hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız...
Cumhuriyet Halk Partisi’nin oylarını koruduğu, MHP ve HDP seçmenlerinin ise AKP’yi zirveye taşıdığı seçim sonuçlarının ülkemize ve kentimize güzellikler getirmesini dilerken tüm seçilmişleri kutlarım...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
  • Ak partili / 05 Kasım 2015 20:05

    Uğur abi diğer partilerin temsilcilerine de köşe aç o Zaman.ak partinin kazandığı ve istikrarın kazandığı bu dönemde bu arkadaş ne alaka.sözcü gazetesinde yazsın hayır yerel olayları konyasporu filan yazar da chp ne.chp köşesi yap orada yazsın o Zaman

    Yanıtla (0) (0)
  • Zaloğlu / 04 Kasım 2015 20:59

    Nye chpnin propagandası yapılıyor bu gazetede hiç yakıştırmadım Uğur bey

    Yanıtla (0) (0)
  • Musa EKİN / 04 Kasım 2015 10:17

    CHP'nin en önemli eksiği halktan kopmuş halde sadece biz dürüstüz diye nutuk atmasıdır. Madem ATATURK ilkelerini savunuyoruz önce Atatürk'ün hayatını, felfeseni gerçekten kavrayıp o halka nasıl yaklaşmış ise onu örnek almak gerektiğini düşünüyorum. Görülmeli ki bugün RTE'nın yaptığı silmeye çalıştığı karşı çıktığı bir liderin felfeseni kendi felsefesi imiş gibi sunması onu başarıya götürüyor diye düşünüyorum. Bu arada son konuşmamızda sizin haklı çıktığınızı gördüm. Sizi kutluyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Veli Büyükdalda / 03 Kasım 2015 23:42

    Halktan kopuk ve halkı küçümseyerek vede halka tepeden bakarak solculuk olmayacağını,eğer yürekten inanmıyorsan koltuğu ve makamı işgal etmenin anlamı olmadığını anladığımız da özeleştiriye açık olduğumuzda mücadele başlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • pusula haber / 03 Kasım 2015 22:42

    Söylemlerine kadılıyorum eyleme gecmek icin neyi bekliyoruz can

    Yanıtla (0) (0)
Tarkan Büyükoktar Arşivi
SON YAZILAR