HEY arkadaş! Biraz bana bakabilir misin? Biraz konuşalım seninle. Biraz dertleşelim. Belki iyi gelir anlatacaklarım sana. Belki şu asık yüzün gülmeye başlar artık. Çok hızlı düşünüyor dünya artık. Çok hızlı değişiyor gündem. Çok hızlı bir yaşam var sokakta. Ve çok büyük stres… 
Senin için ekmek aslanın ağzında da değil artık. Ormanın derinliklerinde. Çalışmak, okumak, kendini yetiştirmek, dil bilmek, tecrübe yetmiyor çoğu zaman. Adamının olması gerek hızlı ortamlarda barınman için…

iPad’ler, iPhone’lar, androidler devri yaşıyoruz. Babalar oğullarıyla Playstation oynuyor. Anında değişiyor borsa. Anında değişiyor canlı bahisler. Anında değişiyor kazanan ve kaybeden. Biraz yavaşsan geri kalıyorsun bu yarışta. Bir de fodepar yaparsan hayatta, o zaman işin çok zor demek arkadaş.
Dert etme yaşadıklarına. Gelir geçer. Hayatta hep onurlu durmaya, ayakta kalmaya bak. Ekmeğin az olsun ama temiz olsun. Maaşın seni kıt kanaat geçindirsin ama çocuklarının boğazından geçsin. Evde huzurun olsun, evin kira da olsa olur. Araban eski modeldir belki. Belki o da yoktur. Hep otobüstesindir. Ayaktasındır. Ama ayaktasındır. Yatın, katın hatta dikili bir ağacın yoktur belki. Ama başın diktir.
* * *
Seninle ortak bir yanımız var. İkimiz de Selçukluluyuz!.. İkimiz de tutkuluyuz. İkimiz de hırslıyız. İkimiz de bir “büyüklüğün” parçasıyız.
Selçuklulu olmanın anlamını düşün şimdi. Senin için ne ifade ettiğini. O zaman ne kadar büyük hatalar yaptığını, ne kadar büyük yanılgılar içine düştüğünü göreceksin. Çünkü sen “sonuçların” bir parçası değilsin artık. Çünkü sen “istikrarsızlığın sembolünün” taraftarı değilsin uzun süredir.
Selçuklu kazanır, kaybeder. Kupa kazanır, ilk turda elenir. Ama hep ilerler. Hiç yerinde durmaz. Yavaş giden bir camiadır Selçuklu… Ama hep ilerleyen, hiç arkasına bakmayan. Hep “yarını” düşünen. O büyüklüğü düşleyen.
* * *
Selçuklu “devlete yük” değildir. Evini kendi inşa eder. Onlar kadar popüler değildir. Ama gücünü bilenler için onlardan daha büyüktür... 
Selçuklu herkes’tir. Kapısı açıktır halka. Eğitimiyle, sağlığıyla, sporuyla, ticaretiyle, kültür ve sanatıyla, dev projeleriyle bir ailedir. Selçukluluk ve başkanı Uğur İbrahim ALTAY vizyon, bir marka, bir duruştur. Gel bu nimetten sen, ben, tüm Selçuklu hatta Konya faydalanabilsin.
Ve asla unutma! Daha fazlası değil. Tutacaksan ve nasıl desteklediğini aklından çıkarma. Sağı solu, sınıf ayrımı yoktur bu kulübün.. Hiçbir zaman da olmayacaktır.
* * *
Bak arkadaş! Hep kazanmak yok bu oyunda. Ama hep ayakta kalmak, hep ileri gitmek, hep bayrağı taşımak vardır... Yarışın bittiği noktada bazen sevinç, bazen keder saklı. Sen sevinçte gülüp geçeceksin. Kederde biraz daha sarılacaksın...
Hayatta hayallerini kurduğun ama gerçekleştiremediğin çok şey var. Avucundan kayıp giden değerler. Veya mutsuzsun bazen. Bütün bunların tesellisi olamaz sana. Çocuğuna, yeğenine, torununa bunu miras bırak.
* * *
Şimdi dön arkana bak. Yaşamının baş köşesinden al. Oraya oğlunu, kızını, eşini, babanı, anneni, kardeşlerini, dostlarını koy. Göreceksin senin için bambaşka bir devir başlayacak. Nefret, kin, hırs dönemin kapanacak. Eğlence dönemin başlayacak.
Asla unutma...
Şimdi kararını ver. Ve “Kaybedenlerin Kulübü’ndeki” üyeliğini noktala. Bir “spor kulübünü” tutmaya başla. “Güçlünün” hayranı olmayı bırak. “Güc”ün hiç bitmediği “Köy”e gel. Skorlar’ın değil, Sporlar’ın peşinden koş…
O zaman sahada kaybetsen de yaşamda kazanan hep sen olacaksın. Arkadaş!..