Barış Kılıfı Altında Irkçılık Çığırtkanlığı
Konya’nın Meram İlçesinde aynı aileden 7 tane vatandaşımızın nedeni ne olursa olsun katledilmesi azıcık vicdanı olan herkesi derinden üzdüğü gibi beni de derinden üzmüştür.
Bu vahşetin failleri her kim olursa olsun lanetle kınadığım gibi bu olayı Kürt-Türk çatışması gibi gösterme çabası içinde olanları da şiddetle kınıyor ve lanetliyorum.
Bu menfur olay ile ilgili HDP eş genel başkanının açıklamalarını dinledim; inanın, tüylerim diken diken oldu!
Konuşmanın birçok yerinde barıştan söz etmelerine rağmen açık açık ırkçılık çığırtkanlığı yapılmaktaydı.
Bu katliamın ırkçı nedenlerle işlendiğine binde bir bile ihtimal vermiyorum. Hatta, failler yakalanıp ırkçı nedenlerle bu katliamı yaptık deseler yine asla inanmam!
Ancak, Türk-Kürt çatışmasını körüklemek amacıyla provokatörlerce işlenmiş olabileceğini ihtimal dahilinde görüyorum.
Asla ve asla her türlü körüklemeye rağmen bu ülkenin Türk ve Kürt vatandaşları ırkçı bir çatışmanın içinde bugüne kadar olmadıkları gibi bundan sonra da olmayacaklardır.
Ayrıca, bir Konyalı olarak neredeyse nüfusunun yüzde 30’u Kürt vatandaşlarımızdan oluşan Konya’mızda böyle bir çatışmayı amaçlayanların amaçlarına asla ulaşamayacaklarına yüzde yüz inanıyorum.
Bu tür olaylardan siyasi kazanç elde etmek isteyen siyasi parti veya başka oluşumlar Allah(c.c.) hepinizin belasını versin, tamam mı!
Burada devlete de çok büyük vazife düşmekte olup bu olay tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarılmalı ve bu olayın arkasında ırkçılık olduğunu öne sürenlerin yüzüne çarpılmalıdır.
En büyük ırkçılar her fırsatta Kürt-Türk sözünü dile getirenlerdir.
-Ya arkadaş bu ülkede Türk-Kürt ve diğer vatandaşlar eşit yaşam hakkına sahip değiller mi?
Ülkemizde Türk ve Kürtler arasında bir sorun olmadığı gibi böyle bir ayrımcılıkta ne devletimizde ne de milletimizde vardır.
1987-1999 yılları arasında 12 yıl Doğu ve Güneydoğu’da yer alan dört tane ilimizde görev yaptım ve hiçbir şekilde ırkçı bir söz ve davranışa şahit olmadım.
Sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde değil, diğer yaşadığım bölgelerin şehirlerin de durum aynı olup asla ırkçılık yoktur!
Her türlü emperyalist propaganda ve provokatörlüğe rağmen bundan sonrada yaşanmayacaktır Allah(c.c.)’ın izniyle.
Ancak, ülkemizde yaşayan tüm insanlar akıllı ve sağduyulu hareket etmeye mecbur olup emperyalistlerin çığırtkanlığını yapanlara pirim vermemelidir.
Yüce Rabb’im şahittir bu duygularımı hiçbir şekilde siyasi karşıt ve yandaşlık duygularıyla ifade etmiyor; ayrıca, kendimi hiçbir partiye de yakın hissetmiyorum.
Elhamdülillah Müslümanım, vatanımı milletimi seviyor ve hangi etnik gruba mensup olursa olsun herkesin bu duygular içinde hareket etmesini arzu ediyorum.
Bugün bir takım sorunlar olduğuna gözlerimizi kapayamayız; ancak, bu sorunların birilerinin abarttığı gibi olmadığını bilip çözümünde özellikle Müslümanlar aktif rol almalıdırlar.
Çünkü, Müslümanlar kardeştir ve kardeşlik hukukunu gözetmek zorundadırlar.
İslam’da ırkçılık kesinlikle yasaktır ve ırkçılık sahibini imansızlığa götürür.
Emperyalist faaliyetlerin başarılı olmaması için yapılması gereken en önemli iş; İslam kardeşliğinin gönüllere yerleştirilmesidir.
İslam kardeşliği ile ilgili olarak Peygamberimiz Efendimiz(s.a.v.):
"Birbirinizle kinleşmeyiniz hasetleşmeyiniz birbirinizden yüz çevirmeyiniz. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz..." (Buhârî, Müslim, Tirmizi),
"Bir kişiye, Müslüman kardeşine hakaret etmesi kötülük olarak yeter." (Müslim) buyurmaktadır.
Devlet ne yapıp edip okullarımızda, Kur’an Kurslarımızda, camilerimizde dinimizin öğretilmesi için özel çaba harcamalıdır.
Özellikle, Ehli Sünnet Cemaatlerle iş birliğine giderek İslam kardeşliğinin tesisinde onların katkılarını almalıdır.
Çünkü, bu kardeşliğin somut yansımalarını buralarda gördüm.
Kim üzerine düşeni yapmaz, yanan ateşe su değil de odun taşırsa hem bu dünyada hem de öbür dünyada cezasını görür; kurtuluşu yoktur!
Bu böyle biline!
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.