Belediye ve valiliğin elbirliğiyle işlediği cinayet-1
Uzunca bir süredir Abit Çelebi Hamamı ile ilgili yazılar yazdık. Bu konularda birçok tepki de aldık elbette. Olumlu olumsuz bu tepkilere aldırmadan söz verdiğimiz üzere o hamamın dönemin Konya Belediyesi tarafından nasıl allem edilip kallem edilip yıkıldığını da yazacağız.
Gayrımenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu belgelerinden edindiğimiz bilgilere göre, Konya Belediyesi 1953'te Konya Hükümet Konağı'ndan Mevlana Türbesi'ne doğru açılacak yol (bu yolun açılışı öncesi Mevlana Türbesi etrafıyla ilgili fotoğraflar da elimizde mevcut. Onları kısmet olursa önümüzdeki günlerde yayınlayacağız) dolayısıyla Abit Çelebi Hamamı'nın durumu kurulca incelenir. Milli Eğitim Vekaleti'nin uhdesinde bulunan hamam dolayısıyla vekaletten ilgili evrakı isteyen kurul hamamın muhafazasına ekseriyetle karar verir. Kurulun bu kararının tam sayı ve numarasını da yazalım ki kafalar karışmasın: 14 Ağustos 1953 tarih ve 175 sayılı karar.
Fakat hamam belediye tarafından 1956 yılında yıktırılmıştır. Peki ama nasıl? Bu konuda da Gayrımenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu belgelerinden epey detaylı bilgi edinmek mümkün. Şöyle ki, 19 Ağustos 1955 yılında belediye başkanı İbrahim Aşcıgil imzalı ve 23 ;Haziran 1955 tarihli bir talep yazısında belediye hamamın yıktırılmasını ister, çeşi,tli gerekçeler de ileri sürer. Kurul ise bu gerekçeleri "ikna edici bir mahiyette" görmez. Şu satırlar aynen kurul kararından: "Zira mimari bakımmdan binanın eskiliğini gösteren hususiyetler yanında Vakıf kayıtları da bu ciheti teyit etmektedir... Dış görünüşü bakımından Hamam'ın bir harabişyet manzarası arzetmesi ise yapılacak bir restorasyon ameliyesinden sonra tamamile bertaraf edilebileceği cihetle yıkılmasına cevaz verecek bir sebep teşkil edemez."
Ve kurulun can acıtan sözleri şöyledir: "Tarihi eserlerinin pek çoğunu kaybetmiş bulunan Konya gibi bir medeniyet merkezinin zamanımızda hem de kendi elimizle zayiat vermesine cevaz veremeyeceğimizi ve bu hususta Konya münevverlerinin herkesten daha fazla hassas davranmaları lüzumu üzerind edurularak, muhafazasına ittifakla karar verildi."
Ama biliyoruz ki belediye hamamı muhafaza etmek şöyle dursun, 1956'da yıktırdı. Bu konuda belediye başkanı hakkında soruşturma açıldı. Ancak Konya Vilayeti İdare Heyeti men-i muhakeme kararı vererek tarihimizin yok edilmesine yol açanların cezalandırılmasına engel oldu.
Peki kurulun ümit bağladığı Konya münevverleri bu konuda neler yapmıştı? Soru bu. O münevver sayılanlar bugün neler yapıyorsa o gün de aynısını yapıyorlardı. Yani kısm-ı ekserisi ile kulaklarının üstüne yatmaktan başkaca bir şey yapmıyorlardı. Bu konuya devam edeceğiz.
Abid Çelebi Hamamı. Arkaplanda şu anda yerinde Balıkçılar Oteli'nin bulunduğu Balıkçılar Konağı görülüyor.
Abid Çelebi Hamamı'nın Muvakkithane tarafından girişi.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.