Belki sizler için pazartesi günü, haftanın ilk günü olması münasebeti ile farklı bir gün olabilir. Ama bizim için pazar ile pazartesinin hiçbir farkı yoktur. Bu tempoda düne pazardan bıraktığımız yerden başladık. Çok değerli dostlarımız ziyarete geldi, biz de bazı büyükleri ziyarete gittik. Bu arada hiç tanımadığımız insanlar kapımızı çalarak dertlerini anlattılar.

Ama bu koşturmaca içerisinde iki isme bugün özel bir yer açmak istiyorum. Ali Yeğin abimiz ile Süleyman Işıkçeviren abimiz gazetemizi ziyarete gelmişlerdi. Yanlarında da bu iki ismin Konyaspor’dan ortak dostumuz olan Mehmet Tankut vardı.

Ali Yeğin abi ile 40 yıldır tanışırız. Gazeteciliğe ilk başladığımız yıllarda daha doğrusu çömezliğimizin ilk günlerinde Ali abi ile tanışmıştık. Ali abi o yıllarda çok güçlü bir iş adamı Konyaspor’un en hızlı kelek kesenlerindendi.

İnanılmaz bir şehir sevdalısı idi. O yıllarda jilet gibiydi. Ve gün geldi Konyaspor’a veda etti. Ne kadardı tam hatırlamıyorum ama on binlerce mark alacağını bir kalemde sildi ve “Konyaspor’a helal olsun” dedi. Ama Ali abimizi kırmışlardı. Dal rüzgarı affetse de kırılmıştı bir kere. Aradan yıllar geçti. Tam spor mevzuunu açmıştım ki Ali abi gözlerimin içine baktı ve “Abi bana Konyaspor deme. Yeminliyim. Stadyumun önünden geçerken kafamı diğer tarafa çeviriyorum”….

Nasıl kırgın olduğunu daha iyi anlıyordum.

Dün Ali abim ile yine birlikte idik. O günkü iş adamlığındaki mertebesi, parası pulu, fabrikası yani ticari gücünü belki 100’e belki 500’e katlamıştı.

Ali abi yine Konya yine ülke sevdalısı idi. Kıpır kıpırdı. Ama kırgındı.

Yanılmıyorsam Ali abi ile de bir akrabalığı olan ya da bacanak olan işadamımız Süleyman Işıkçeviren’i ise İstanbul dönüşü tanımıştım. Para pul, makam işi dört dörtlük idi. Türkiye’de dahası yurt dışında tanınıyordu.

Ama o da Ali abim gibi Konyaspor hastası hatta İdmanyurdu fanatiği idi. Tabii bu arada da Fenerbahçeli idi. Yaş belli noktaya gelmişti. Mutluluğu camii ile saha arasında arayan büyüklerimizdendi. Ama kırgınlık mı alın bir o kadar da o kırgındı.

Şehir siyaseti konuşurken AK Parti’nin İl Başkanı belli olmuş iken ben niye bunları yazıyorum.

Siyaseti de il başkanlığı işini de önümüzdeki günlerde daha da açacağız inşallah.

Ama hala fanatik bazı AK Partili abilerim, dostlarım, Konyaspor için cüzdanını masaya bırakacak kadar tutkulu insanlarımız hala “Eski Konya” dalar. 

Allah rızası için etmeyin eylemeyin.

Biz sizleri çok seviyoruz.

Tabii ki ortak paydamız şehrimiz. Bizim insanımız.

Ama bakın eğer becerebilirsem ben 54 yaşından sonra kendimi değiştirmek için yeni bir felsefik cümle buldum.

Becerebileceğime inanmıyorum. Asla inanmıyorum. Çünkü ben bunu becerirsem kendime olan saygım kalmayacak.

O zaman nacizene size söyleyeyim.

YENİ KONYA’nın iyisi olmak istiyorsanız “Biat edin, rahat edin”…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine; sevmek ve sevilmek için çareler arayın.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Polis memuru arkadaş ağzında kocaman sakız ile fırça atmadığı zaman ADAM oluruz.