Soma’daki elim-, vahim, son yıllarda yaşadığımız bu en acı hadisede yazımı yazdığım anda 282 canımız vefat etmişti.

Çıkan cenazelerin görüntüsüne dayanamazken, oradaki ailelerin “asil” metanetlerine mi, biz burda kavrulurken içlerindeki yangına nasıl dayandıklarını mı, cananını, evladını, kardeşini, babasını canını kaybedenlerin yasına mı, aldıkları maaş ile kıyası kabil olmayan emeklerine ve bunun da canlarına mal oluşuna mı, yalan dünyanın gariplerin boynundaki kemendine mi, bembayaz yüreklerini karartan bu kara altının yaptığına mı YANALIM?

 Yasımız büyük, acımız büyük. Ya Rab sabır ver bu millete, metanet ver, bir daha böyle bir acı gösterme.

                Şair “Bir hilal uğruna Ya Rab, ne güneşler batıyor” diyor ya; “Bir lokma uğruna Ya Rabbelalemin, ne canlar kararıyor!”.

Kapkara bir taş kararttıkça karartıyor sineleri. O güzel, o masum o emektar aileler, hergün vedalaşan hakkını helal et diyen gönüller, hergün kara bir haber gelir mi diye tereddüt eden fakat bu acıyı hiç beklemeyen zihinler, akıllarından hiç çıkmayacak bir kabus olsun diye dua ettikleri bu hadiseyi ömrü billah unutamayacaklar. Bizler de unutmayacağız, unutamayacağız.

Suçlu kimmiş, suç kiminmiş şuan kimsenin umurunda değil. Nihayetinde birkaç kişiye kusur verilecek, yargılanacak ve ceza alacaklar,.. sonunu tahmin edebiliyoruz. Bu değildir bu elim hadisenin neticesi. Bu elim kazanın peşi, hadiseyi kökten çözmeden bırakılmamalı.

Daha bu elim kazanın neticesini takip ederken, Zonguldak’ta çalıştığı kömür ocağında göçük altında kalan bir emektar daha can veriyor.

 Soma’nın yanında küçük bir hadise gibi ama artık bir canın dahi gitmesinin tahammülü zor gibi. Almanya’da yüzyıla yakın zamandır ocaklarda bir ölüm dahi olmazken biz sürekli bu haberleri duymaya müstahak mıyız? Yere batsın böyle kazanç, böyle enerji!

Bu ocaklarda gerekli iş güvenliğini bizim denetmelerimiz sağlayamıyorsa, talep edelim Almanya’dan, hizmet alalım ve nasıl olması gerekiyorsa öyle düzenleyelim. Düzenleyene kadar da kimse girmesin bu ölüm çukurlarına. İşçilerin zararlarını devlet karşılasın, devlet devlet baba ise yapsın babalığını.

Kaçış- Yaşam Odaları almamak için binbir takla atanlara bu odalar mecbur tutulsun, BİRAN EVVEL DÜZENE GİRSİN BU OCAKLAR Kİ, ARTIK OCAKLAR SÖNMESİN…