Yazımın başlığına bakarak neyi hak ettiğimizi merak etmişsinizdir.

    Evet, Sevgili Konyalı hemşerilerim bu şehir Başbakanlığı gerçekten layıkıyla hak etmiştir. Yaklaşık 12 yıldan beri AK parti hükümetine kayıtsız şartsız %75’lerle destek vererek bunu çoktan hak ettiğimizi düşünüyorum. Ama asıl görev hepimize bundan sonra düşüyor. Sayın Ahmet Davutoğlu’na öyle bir destek vermeliyiz ki bu şehrin Sayın Ahmet Davutoğlu’nun arkasında olduğunu dosta düşmana göstermeliyiz. İster Akp’li ister olsun Chp’li, ister Mhp’li biz burada particilik değil medarı iftiharımız gururumuz Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nu ilk seçimlerde % 95 ‘lere varan oranlarla destekleyerek Konya’nın büyüklüğünün altına imzamızı atmalıyız.

Yıllarca Selçuklu’ya başkentlik yapmış Kılıçarslan’a, Mevlana’ya, Şems Tebrizi’ye ev sahipliği yapmış bir şehirdir burası, bu şehrin adı da kendi de çok büyüktür. Bu şehrin ekonomik anlamda büyümesi gelişmesi için bundan daha iyi bir fırsat olabilir mi? 

    Konya’mıza müthiş eserler kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tahir Akyürek’e başta olmak üzere hepimize yeni görevler düşüyor. Birden fazla onlarca yeni proje üretip müstakbel Başbakanımıza sunmak bu şehre yeni eserler kazandırmak gerekir. Konya ekonomisiyle potansiyeliyle büyük bir şehir görüntüsü ile yeni nesillere bırakacağımız en büyük miras en büyük hediye olacaktır. Onun için hepimiz bir olmalıyız. Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu’na Başbakanımıza destek vermeliyiz. Bu süreçten en karlı çıkan Konya’mız ve biz olmalıyız.

    Ekonomik açıdan büyüyen şehircilik anlamında müthiş gelişen yaşanabilirlik olarak birçok büyükşehirden daha iyi olan Konya’mız hak ettiği değeri umarım bundan sonra daha iyi görecektir. Unutmayalım arkadaşlar ilk seçimlerde öyle bir destek olalım ki Sayın Başbakanımıza hayırlı olsun hediyesi verelim.

     Piyasalara gelecek olursak, piyasalar oldukça sıkıntılı olduğunu söyleyebiliriz. Jeopolitik gelişmeler başta olmak üzere uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklamaları gündeme damga vurmaya devam ediyor.

     İyiden iyiye artarak devam eden Rusya-Ukrayna, Irak ve Suriye’deki olaylar her an her yere sıçrama tehlikesi yaratmaya devam ediyor.

   Yine dışarıda Avrupa ekonomisinin kötü gidişi ile ilgili gelen açıklamalar Euro bölgesinin ne kadar zor bir durumda olduğunun göstergesidir. Avrupa’ya yaptığımız ihracatta gözle görülür düşüşler olduğunu görüyoruz. Bizi umutlandıran ise Rusya ambargolar neticesinde başta gıda olmak üzere beyaz ve kırmızı et ithalatını Türkiye’den karşılayacak olması. Avrupa’da ve Irak’ta kaybettiğimiz pazarı acaba Rusya ile doldurabilir miyiz? Beklentileri piyasaları fazlaca umutlandırıyor. Borsa İstanbul hem jeopolitik gelişmeler hem de kredi derecelendirme kuruluşlarının olumsuz açıklamaları sonrası 80,000 seviyesinin altına inmiş durumda ve kalıcı bir yükseliş sağlayamamaktadır.

     Dövizde de geçtiğimiz haftadan beri yükselişler devam etmektedir. Dolar/TL 2,170 seviyesine, Euro/TL ise 2,870 seviyelerinde hareket etmektedir.

      Dünya piyasalarında dolara olan ilgi FED açıklamaları sonrası ivme kazanmış durumdadır. FED’in beklenilenden önce faiz artırımlarına başlayacağı endişeleri dolara alım getirmektedir. Bunun da emarelerini tüm para birimlerinin dolara karşı değer kaybetmesinden görüyoruz. Başta Euro/dolar paritesinde olmak üzere TL/Dolar ve Zar/Dolar, Rant/Dolar paritelerinde etkili bir şekilde görüyoruz. Önümüzdeki günlerde dolardaki alımların daha da hızlanacağını Euro/Dolar paritesinin orta ve uzun vadede 1,23 seviyesine kadar düşmesini bekliyorum.

     Altındaki düşüş devam ediyor. Altının gram fiyatının 84-85 seviyelerine kadar düşebileceğini tüm uzmanlar gibi ben de bekliyorum. Kısaca altın almak için daha zaman olduğunu düşünüyorum.

Bugün TCMB’nin faizlerle ilgili toplantısı olacak benim beklentim 0,25 baz puanlık bir faiz indirimi ihtimali olduğu ya da TCMB’nin bu toplantıyı es geçerek hiçbir değişikliğe gitmeyeceğini düşünüyorum. Bu beklentilerim haricinde gelebilecek yüksek bir faiz indirimi piyasalarda dalgalanma yaratabilir, aman dikkat diyorum.

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanımız Ali Babacan’ın yine hükümette kalıp kalmayacağı ile ilgili spekülasyonlarda bu hafta sonlanacak gibi. Görünen o ki Babacan ekonomi yönetiminin başında kalacak gibi bu gelişme yaşanırsa piyasalarda biraz da olsa rahatlama yaratır. Borsa 80,000’in üzerine kolayca atacaktır, dövizde de dolar/TL 2,150’ye doğru, Euro/TL’de 2,850 seviyelerinde dalgalanacaktır.