BİZİM “CİTY”, “AİR” OLMASINA, “AİR” OLACAK DA…
Konu şehirlerin hava kirliliği açısından temizliği, zehir solumayan bir şehir, temiz hava solumak benim hakkım gibi kavramların öne çıkması olunca, hele bir de şehrimiz “City Air” yani “Temiz Şehir” Projesine dahil edilince, gözlerimiz şehrimiz hava kirliliği yönüyle nasıl temiz olur mevzusuna çevrildi.
Bizim “City”, “Air” olmasına, “Air” olacak da bakalım nasıl olacak?
Yazı başlığımıza gelince, biraz Türkçe, biraz İngilizce, hem günümüz modasına uydu, hem de çağa ayak uydurdu!
İşin esprisi bir yana, şehrimizde malum, bu anlattığımıza benzeyen dünya kadar isim konmuş tabela var!
İşgüzarlığa bayılan insanlar olarak, tabela kirliliğine, birde yeni kelimeler, yeni anlamlar, yeni kavramlar ekliyoruz, sonra da Türkçemiz nasıl kurtulur diye ahkam kesiyoruz!
Bunlar dilimize yeni tahribatlar açmıyor mu diye de, nedense hiç düşünmüyoruz!
Bir zamanlar temiz Konya, yeşil Konya, yeşille gülümseyen Konya diye iftihar ettiğimiz, gururlandığımız bir şehrimiz vardı!
Şimdi o Konya’yı mumla arıyoruz!
Şehrimizde, hava kirliliği var,
Görüntü kirliliği var,
Gürültülü kirliliği var,
Su kirliliği var,
Toprak kirliliği var,
Dahası çevre kirliliği var!
Atıkların gelişigüzel her yere atılması var,
Boş vermişlik var,
Çöp konteynırlarını devirmeler, tekmelemeler var,
Bilmem hangi katın balkonundan ağaç diplerini, çöp kutularını nişanlayıp çöpleri gecenin bir yarısında fırlatıp atmalar var.
Bu manzarayla, bizim “City”, nasıl “Air” olur, olabilir mi, diye sorsalar cevap verecek kaç kişi çıkar?
PROJEMİZ KESİNLİKLE AVRUPALI!
Kalorisi düşük kömürleri kimlere dağıttığımızı,
Niye dağıttığımızı,
Niçin dağıttığımızı,
Neden ısrarla dağıtmaya devam ettiğimizi,
Yıllardır, toplantı üzerine toplantılar yapıp, karar üzerine kararlar alıp, hava kirliliğini neden önleyemediğimizi,
Doğalgaza niye bunca yıldır şehir olarak tamamen geçemediğimizi söyleyebilecek olan var mı?
Şimdi bazılarımız, City ne, Air ne, ne oluyor, neci oluyor, bunlarda neyin nesi diyebilir mi?
Der mi der, valla!
Hatta…
Hoppala bunlarda nereden çıktı bile diyenlerimiz olur!
Türkçemize yeni bir kavram daha mı hediye ettik, ithal mi ettik, henüz tam olarak bilemedik! Yabancı dillerin projeli, projesiz istila ettiği ülkemizde artık yeni bir kavram daha arzı endam edecek!
“City Air” yani “Temiz Şehir” Projesi…
Projemiz kesinlikle Avrupalı…
City Air, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan hava kalitesi farkındalığı için uluslararası bir proje!
Proje 31 ilde hayata geçiyor.
36 ay boyunca Türkiye’nin farklı şehirlerinde çok sayıda farkındalık ve iyileştirme çalışmaları yürütülecek. Proje, Aydın, Denizli, İzmir, Manisa, Muğla, Uşak, Adana, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Mersin, Osmaniye, Amasya, Çorum, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Sivas, Tokat, Afyon, Aksaray, Antalya, Burdur, Isparta, Karaman, Kayseri, Konya, Nevşehir ve Niğde illerini kapsıyor.
Proje 16-22 Eylül arasında Avrupa Hareketlilik Haftası’nda anlatılmaya başlandı.
SOBALAR YANMADAN BİLEMEZSİNİZ ŞEHRİMİZİN HALİNİ!
Proje kapsamında; Hava kalitesi ve hava kirliliği konularının anlaşılması ve farkındalığın artırılması noktasında, belediyeler, karar vericiler, çocuklar, kadınlar ve toplumun farklı kesimlerinde çalışmalar yapılacak! 36 ay uzun bir zaman dilimi. Koskoca üç yıl, üç tane ayrı ayrı 365 gün.
Deniyor ki;
Sende temiz hava solumak istiyorsan toplu taşıma aracı kullan, yürü ve bisiklete bin!
Bu anlatımın bisiklete binme konusu tam da bize göre…
Neredeyse hane başına 3 bisikletin düştüğü bir şehir olarak bisiklete binme konusu tamam.
Bisiklet yollarımızı araçların parkına istemeden de olsa tahsis etmiş olsak da, bisiklet yollarımız var mı, var!
Yürüme konusu az biraz şüpheli… Nerede yürüyecek bu insanlar, kaldırımdan mı? Yürüyecek yol varda, insanlar yürümedi mi?
Birde yürürken hava temiz olmalı, zehir solunmamalı… Zehir solunmamalı amma, şehrimizi sanayi ve konutlarda yakılan düşük kalorili yakıtlardan henüz arındıramadık, hatta bu konuda ne ölçüde ciddi adımlar attığımızı da net olarak bilemiyoruz!
Sobalar yanmaya bir başlasın da görün şehrimizi… Akyokuş’tan şehre bakanlar, kalın bir is ve sis tabakasının şehrin üzerine çöreklendiğini, şehrin merkezi semtleri de dahil olmak üzere, sokaklardaki ağır kömür ve is kokusundan insanların maske takmak zorunda kaldığını, bu durumun bu kışta devam edeceğinden şüphemiz yok diyorlar!
Çünkü, kömür yakanlara, şehir merkezinde kömür dağıtmaya yaz aylarından itibaren başlamıştık.
Büyüklerimizin neredeyse hiç binmediği, halimizi bilmediği toplu taşıma araçlarına biniyor muyuz? Onu da ne siz sorun, ne biz söyleyelim!
“BİR İHTİMAL DAHA VAR!”
Temiz Şehir Projesiyle “Temiz hava, temiz hayat” denirken, “Kömür yerine doğalgaz kullanalım”, sözü yaygınlaşırken, vatandaşların soluduğu havanın kalitesi ve dolayısıyla yaşam kalitesini yükseltmek hedefleniyor.
Ancak, kendi şehrimiz olan Konya, her kış mevsiminde islerin, sislerin temiz hava soluma hakkını tehdit ettiği bir şehir olmaktan kurtulamadı.
Nasıl kurtulsun ki… Bir kere, şehrin tamamında doğalgaz kullanılacak, kalitesiz kömür, şehrin sınırlarından içeri adımını atmayacak! Bu söylediklerimiz, projenin uygulanacağı 36 ay içerisinde gerçekleşir mi?
Doğalgaz bu arada ucuzlar mı? Yeni Doğalgaz bağlatacak olanlar, bu engeller arasında, kolayca, ucuz ve sağlıklı bir şekilde evlerine doğalgaz bağlatabilir mi? Mali durumları, zamlı doğalgaz malzemelerini karşılamaya yeter mi, üç yılda bütün dertler biter mi?
Kömür yakanlar, temiz hava, temiz şehir aşkına vazgeçtik kömürden, almıyoruz da, yakmıyoruz da derler mi?
“Bir ihtimal daha var” şarkısı eşliğinde, temiz hava bizim dilimizde, temiz hayat hayalimiz olarak kalmaya mahkum! diye cümleler mi mırıldanıp geçeceğiz?
Projenin faydası ne olur, ne kadar olur, Konya olarak bu projeye katkımızın boyutları nereden nereye ulaşır? Bekleyip göreceğiz!
Bizim “City”, “Air” olmasına, “Air “ olacak da, bakalım nasıl olacak, sevgili okurlar!
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.