ÇALIŞMAK ZORUNDA OLAN ÇOCUKLAR
Onlar camii önlerinde mendil satmak zorundalar, onlar trafik ışıklarında aracınıza yanaşıp elindeki mendili gösterip para kazanmak zorundalar, sanayide, tarım sektöründe üç kuruş paraya çalışmak zorundalar. Bazen dilencilik yapmak bazen de büyüklerin yasa dışı işlerine alet olmak zorundalar.
Çünkü onlar dünyanın her yanında büyüklerine para yetiştirmek zorundalar. Çünkü onlar yoksul, kimsesiz, kimi sokağa atılmış, kimi büyüklerin cinsel istismarına uğrayıp evini yurdunu terk etmiş, kimileri ise büyüklerin güç gösterisi olan savaşlarından , bombalarından kaçan büyükleriyle birlikte hiç de istemedikleri bir yerde sığınmacı durumuna düşmüşler.
Halbuki onlarda yaşıtları gibi okula gitmek, parklarda oynamak, dondurma yalamak, şeker yemek, sıcak bir ev ortamında büyümek isterler, sevilmek isteler, kucaklansın, öpülsün koklansın, saçları okşansın isterler. Çünkü onlar daha çok küçük, onlar Dünya’nın en saf, en masum insanları ve biz büyükler onlara ÇOCUK diyoruz.
Hani meşhur Dünya’da kendini en büyük sanan 5 devletin söz sahibi olduğu ve 193 ülkenin üyeliğiyle oluşan adına Birleşmiş Milletler denen kuruluş var ya , işte o, Dünya’da gittikçe artan çocuk işçiliğine karşı farkındalık yaratmak ve çocuk işçiliğine engel olmak amacıyla her yıl 12 Haziran tarihini, 2002 yılından itibaren “Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü” ilan etmiş.
Soruyorum size kim bugünün farkında? Ya da kim artık çocukları çalıştırmayalım diyor?
Bugünde çocuklarımız, kendi günlerinden habersiz dün olduğu gibi bugün de çalışmaya devam edecekler. Bugün de onları hayatın her alanında gözlerinizin içine baka baka sizden para istediklerini görebileceksiniz. Bugünde onları sanayide bir otomobilin altında cıvata sıkarken, ustasına çay taşırken ya da tarlada çapa sallarken görebileceksiniz.
Pek çok yerde yaşıtlarının çoğu, çeşitli etkinliklerle eğlenirken, ailesiyle gezerken, o çocuklar çalışacaklar. Yaşıtlarının çoğunluğu okul sonrasında dinlenirken ya da çeşitli etkinliklere katılarak sosyalleşirken, zümrüt gözlü, minicik elli çocuklarımız, boyacılık, tartıcılık, mendil satma, kalem ve tırnak makası gibi ürünler satmakla uğraşacaklar.
Çoğunluğu sabahtan akşama çay ocaklarında ve kahvelerde müşteri peşinde dolaşan çocuklarla sokaklarda cami önlerinde çalışan çocuklara sorarsanız alacağınız cevap belli: "Çalışmak zorundayız. Eve ekmek götürmek ve ailemize katkıda bulunmalıyız. Zor durumda olmasak biz de çalışmak istemeyiz. Durumu iyi olan ailelerin çocukları gibi oyun oynardık ve yeterince de dinlenirdik. Yoksulluk var, çalışmaya mecburuz. Ekmek parası."
Evet işin özü “EKMEK PARASI” be abi.
Dünyada, 5-14 yaş arasında 250 milyon, 12-17 yaş arasında ise 283 milyon çalışan çocuk tespit edilebilmiş. Türkiye'de ise 1 milyon civarında çocuk işçi varmış. Gün geçtikçe artan sığınmacı sayısıyla beraber çocuk işçilerin sayısı da katlanarak artıyor. Tabii bunlar resmi rakamlar ya gayri resmi sokaklardaki çocuklar ne olacak?
Ben utandım. Bu durumun sebebi olanlar, siz de utanın, biraz olsun utanın! Tabi yüzünüz varsa.
ÇETİNCE: Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Gününüz kutlu olsun. Hayırlı Ramazanlar.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.