CEZA YAZMAYAN FAHRİ MÜFETTİŞ OLAMIYOR…
Yine Konya, yine benim şehrim demeye devam ediyoruz.
Bugün birkaç ayrı konuyu yine siz samimi güzel okurlarımızın desteği ile gündemimize taşıyacağız.
Konu çok, fotoğraf çok, lafı uzatmadan hemen başlayalım.
Ama ilk konuya girmeden bir duygusal paylaşımı kendim ve ekibim adına dile getirmek istiyorum.
Dün itibari ile MEMLEKET Gazetesi bitti.
Dün Gazetenin sahibi ve tamtamına 10 yıla yakın MEMLEKET Gazetesinde o dönemki patronum olan Adem Alemdar MEMLEKET’in son noktayı koyduğunu yazdı. Bu noktanın konacağını birkaç aydır biliyordum ve bekliyordum. Adem Alemdar’ın son noktayı koyarken yazdığı veda yazısını okurken eğer yanlış anlamadım ise üzgün değil aksine ümit dolu idi.
Ama ben size samimiyetim ile bir şey söyleyeyim mi bizzat Adem Alemdar “Gazeteyi kapatacağım” dediği gün içime ağlar örüldü.
10 yıla yakın süre MEMLEKET Gazetesinin resmi ilan dahi almadığı o zor günlerden kısa sürede Hüseyin Altay, Mustafa Kömürcü, Mustafa Erdoğdu, Ferit Hepokur, Nihal Kavak, Salim Kuzu ve Muhammed Yavuz gibi çilekeş ve benim kahrımı çeken kardeşlerim, yol arkadaşlarım, fedakar isimlerle Konya’nın 1 numarası olduk.
Biz 10 yıla yakın aranın ardından MEMLEKET’ten Hüseyin Altay, Mustafa Kömürcü, Mustafa Erdoğdu ve Seda Erciş ile ayrılırken MEMLEKET Gazetesinin 4 katlı dev binası, iki günlük yerel gazetesi, ismimi verdiğim haftalık yaşam dergisi UĞUR BÖCEĞİ başta olmak üzere aylık toplam 11 yayın organı vardı.
Ve o 10 yılda Konya yerel basınında “olmaz ve yapılamaz” denilen yaptık, sadece TAKİP ve TAKLİT EDİLİR olduk.
Kader yollarımızı ayırdı.
Ve o ayrılığın ardından 5 yıl 10 ay sonra MEMLEKET “Son baskı” dedi.
Çok üzgünüm, çok yaralıyım, içim ağlıyor.
MEMLEKET bir efsane idi ve efsane tarihin tozlu sayfaları arasındaki saygın yerini almak üzere arşivlere girdi.
HACI AHMET ÖZDEMİR
VE MEHMET BAYKAN
GÖNÜL İNSANLARIDIR…
Konya’da olmasalar da aylarca görüşmesek de bizim gerçek samimi gönül dostlarımız vardır. Onlar siyasetçi olabilirler, iş adamı olabilirler, bürokrat olabilirler, emekli ya da öğrenci de olabilirler. Ama o güzel insanlar hep bizim birbirimizi karşılıksız ve çıkarsız sevip sohbetlerimizde dualarımızda eksik etmediğimiz insanlardır.
Dün bizim meslekteki hızlı gelişmeler içerisinde Ankara’dan biz faniyi hatırlayıp alo diyen benim için ayrı ayrı değer olan iki güzel insan Prof. Hacı Ahmet Özdemir ve Mehmet Baykan Başkent sohbetlerinde bizi anıyorlar ardından da selam veriyorlardı.
Dün o kargaşanın içerisinde yeniden bana seslenişleri ile güzel muhabbetleri ile enerjimi kazandıran bu iki değerli insana huzurlarınızda teşekkür ediyor en derin saygılarımı sunuyorum.
BİR HASTAMIZIN
DUASINI ALDIK
Birkaç hafta önce bu köşemizde emekli bir vatandaşımıza Özel Selçuklu Hastanesinden tedavisinin ardından arka arkaya gelen iki ayrı icra kağıdını yayınlayarak bir yanlışlık varsa düzeltilmesini ilgilerden rica ettik.
Bu abimiz geçtiğimiz hafta sevincini mutluluğunu bizimle şöyle paylaşıyordu;
Evet, emekli abimizin üzerindeki icra kararı kaldırılıyordu. Bu vesile ile bu hayırlı işe kim vesile olduğu ise kendilerine buradan bir kez daha yürekten teşekkür eder saygılarımızı sunarız.
BU İNŞALLAH YANLIŞTIR
Bir öğretim üyemiz dün bize göndermiş olduğu bu resmi duyuru ile bizi dolayısıyla hepimizi bilgilendiriyordu.
Okuyun lütfen dikkatli okuyun.
Bu resmi gazete…
Şu satırı okudunuz mu?
İyice gördünüz mü?
“Bir yıl süreyle trafik kural ihlali tutanağı düzenlemeyen müfettişlerin görevleri Emniyet Genel Müdürlüğünün teklifi üzerine İçişleri Bakanlığının onayı ile sonlandırılabilir.”
……………..
Haydi hayırlı mübarek olsun hepimize…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Kendi yaşam hikayenizi yazarken kalemi başkasının tutmasına izin vermeyin
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Havaalanı pisti gibi geniş havaalanı yolunda yolun genişliğini, rahatlığını ve güzelliğini suiistimal ederek son model jeepler ve otomobiller ralli yapmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.