Demokrasinin cilvesi!
İple çektiğimiz, ‘Bir an önce gelse de sandığa gitsek’, ‘Önümüzü görelim de ona göre hareket edelim’, ‘Seçimden sonra halledelim’, ‘Seçim bitsin de başlayalım’, ‘Şu seçimi bir atlatalım…’ gibi cümlelerle sürekli atıfta bulunduğumuz seçim sürecinin milletvekilliği ile ilgili olan kısmını tamamlamış olduk…
Her şey bitti mi, her şey yoluna girdi mi?
Piyasalar açıldı mı, ticari hayat normale döndü mü?
Şimdilik hayır!
Milletvekilliği seçimleri kazasız, belasız tamamlanmış olsa da Cumhurbaşkanlığı seçiminde, yeni Cumhurbaşkanını ilan edecek olan oy oranına ulaşılamadığı için 28 Mayıs tarihinde yeniden sandığa gidilecek.
Sandıklar hazır ve nazır…
Bu durumu demokrasinin bir cilvesi olarak görmek gerekir.
Yine bu durum, seçim sürecinin tamamen bitmediğinin de bir ilanıdır.
İlginç bir şekilde durağanlık, suskunluk, sessizlik hakim.
Fırtına öncesi sessizliği olsa gerek.
UZATMALAR OYNANIYOR
Bir futbol müsabakası düşünün. Gruplara kalınmış, gruplardan da çeyrek final, yarı final derken iş finale kalmış. Final maçına da çıkılmış. Maçın normal süresi iki tarafın da birbirine herhangi bir üstünlük sağlayamadığı bir sonuçla bitmiş.
İki taraf da yenişemediği için süre bitse de maç bitmemiş.
Maçın bitmesi için uzatmaların oynanması, uzatmalarda da olmazsa penaltılarla sonuca ulaşılması beklenecek.
Cumhurbaşkanlığı seçimindeki durum da buna benziyor. Her ne kadar Cumhur İttifakı’nın adayı mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, rakibi olan Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na 2,5 milyon civarında bir oyla fark atmış olsa da kurallar gereği, seçmenin yüzde 50’sinden en az bir oy fazlasına ulaşamadığı için maç bitmiş değil. Gözler şimdi 28 Mayıs tarihine odaklanmış durumda…
28 MAYIS’TA NE OLACAK?
Sayılı gün çabuk geçer… Daha dün gibi… Seçimin ne zaman yapılacağını, kesin tarihin ne zaman netleşeceğini konuşuyorduk. O gün geldi çattı, geride bile kaldı.
Önümüzde 11 gün gibi an mesabesinde bir zaman dilimi var. 28 Mayıs tarihinde sandıklar yeniden kurulacak, seçmen yeniden sandığa gidecek.
Bu kez çarşaf gibi kocaman bir liste olmayacak. Çünkü sadece Cumhurbaşkanlığı için oylama yapılacak. Cumhurbaşkanlığında da Recep Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu sade bir oy pusulası yer alacak.
Hoş, önemli olan pusulanın nasıl olduğu değil, pusulaların sayılmasının ardından çıkacak olan sonuç.
28 Mayıs günün akşamında, oyların sayılmasının ardından süreç tamamlanmış olacak. YSK Başkanı çıkıp son cümlelerini kurduğunda ise maç tamamlanacak.
Bugünden yarına ilişkin öngörülerde bulunmanın, tahminler yürütmenin ne kadar zor olduğunu geride bıraktığımız milletvekilliği seçimlerinde görmüş olduk. Zira Konya açısından sonuçları değerlendirecek olursak, Yeniden Refah Partisi’nin Konya’dan milletvekili çıkaracak olması pek de beklenen bir durum değildi.
ANADOLU İRFANI CUMHUR İTTİFAKI DİYOR
Seçim sonuçlarının gösterildiği Türkiye fiziki haritasına bir bakın. AK Parti’yi ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret eden sarı renkteki bölümler tüm Anadolu’yu kucaklıyor, kapsıyor.
Güneydoğu’da birkaç il, sahil kesiminde birkaç şehir ve Trakya’daki birkaç şehir ve tabi ki İstanbul ve Ankara’nın işaret ettiği nokta ise kırmızı olan renkle birlikte Kemal Kılıçdaroğlu’nu gösteriyor.
Anadolu irfanı deyimi vardır. Bu irfan, geçmişten beslenir, gelenekle harmanlanır, bugünü yorumlar ve yarına ilişkin en doğru kararı ortaya koyar. Nitekim bu irfan, Cumhur İttifakı’na işaret ediyor.
Neye dayanarak?
Beslendiği kaynaklara dayanarak.
Bu irfan, sürekli olarak Ayasofya’nın yeniden cami olarak ibadete açılmasını arzuluyor, bekliyor, hasret duyuyor, hayal kuruyordu.
Bu irfan Türkiye’nin başkenti değilse de bir dünya başkenti olan İstanbul’da Taksim’in orta yerinde Türk – İslam medeniyetinin simgesi niteliğinde bir caminin inşa olmasını istiyordu.
Bu irfan, durağan olmayı değil yürümeyi, büyümeyi ve gelişmeyi, bu gelişim sürecinde de beslendiği kaynakların kurutulmasına müsaade etmeyecek bir yapıyı kurgulamak istiyordu.
Oldu mu?
Çok şükür…
KAYBEDENİN OLMAYACAĞI BİR SONUÇ BEKLENİYOR
Kimse kaybetmeyi istemez… Seçimler öncesindeki çabanın, vaatlerin temelinde de bir tarafta var olan iktidarını sürdürme çabası, diğer tarafta iktidar olabilme arzusu var. Kaybetmek için kimse meydana çıkmaz. 28 Mayıs ve sonrası için şimdiden bir tahmin yürütmek anlaşıldığı üzere çok zor. Ancak bu süreç şuna da işaret ediyor ki, Anadolu’nun irfanı daha geniş bir alana yayılacak. Ve nihayetinde kimse kaybetmeyecek.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.