DEMOKRASİYİ HAZMEDEMEYENLER
Bir itirafta bulunmam gerekirse, Türkiye’de ihtilal döneminin tamamen kapandığını düşünenlerden birisiydim.
Yanılmışım.
Ama bu sondur. Bunda yanılmayacağımı çok iyi biliyorum. Çünkü “Bin nasihatten, bir musibet yeğdir” der atalarımız. Bu ciddiye alınmayacak bir musibet değildi. Bu ihtilal provasından da alınacak derslerimiz var. Ama çok önemli bir de kazanımımız oldu.
Halkımız meselelerine sahip çıkmayı öğrendi. Demokrasinin erdemini özümsedi. Sandıktan çıkana herkesin saygı göstermesi gerektiğini öğretti dosta da, düşmana da. Sandıkla gelenin, sandıkla gitmesi gerektiğini, iktidar olacakların zor kullanarak gelemeyeceğini, gelse de meşru olmayacağını veciz biçimde tarihe not düştü. Bunlar az şeyler değildir.
Bütün bu olup bitenlerden bir şey daha öğrendik.
Kendilerini “Demokrat” olarak tanımlayan bazı kesimlerin aslında, hiç de demokrat olmadıklarını, sandığa saygılarının olmadığını, iktidar için her yolun mübah olduğuna inandıklarını icraatları ile öğrenmiş olduk.
Daha önce “Gezicilerle” yaptıkları iktidarı düşürme provasında Vandallar gibi her tarafı yakıp yıkmışlardı. Ülkeye verdikleri zararın haddi hesabı yoktu. Ülkesini ve demokrasiyi savunan halk bir karıncaya bile zarar vermedi. Şimdi anlaşıldı değil mi, Gezicilerle farkımız?
Darbenin başarılı olmamasından bazı kesimler çok büyük üzüntü duydu. Hayalleri vardı onların. Sandıkta alt edemediklerini zorbalıkla halledecekler, bundan da çılgınlar gibi sevineceklerdi. Halkın bu şekilde destek vereceğini akıllarına bile getirmemişlerdi. Önce biraz “Ümitvar” oldular, sonra da hüsranı yaşadılar.
Dünyanın dört bir yanındaki mazlum milletler olayın duyulmasından itibaren huşu içinde dua ettiler. Sadece bizim minarelerimizden ezan ve selalar yükselmedi. Diyanet İşleri Başkanının çağrısı dünyanın her köşesinden cevap buldu. Her ne kadar hayal kırıklığı yaşayan paralel uşakları ezan ve selalardan rahatsız olsalar da, göklere yükselen dua ve niyazlar onların hüsranlarını tescilliyordu. Hamdolsun…
Bu başarının sadece AKP’ye oy verenlerin başarısı olmadığının da altını kalın çizgilerle çizmek gerek. Sağduyulu her kesimden insanlar, alanlarda destek verdi. En kötü iktidarın bile en iyi darbeden daha iyi olduğunu bir kere daha ortaya koyan halkımız her türlü övgüyü fazlasıyla hak etti.
Bu ahlaksız, bu soysuz, bu hukuksuz kalkışmada hayatlarını kaybeden asker, polis ve sivillere rahmet diliyorum. Onların kanlarının yerde kalmayacağına da inanıyorum. Bu şerefsiz kalkışmaya yardım ve yataklık eden her kim varsa, milletimize yaşattıklarının misliyle karşılığını da Allah onlara yaşatsın.
Gazamız mübarek olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.