EĞİTİM ÖĞRETİMDE VELİNİN GÖREVİ
Okulların açılmasına ramak kaldı.
Öğretmenler, 1 Eylül tarihi itibari ile seminer çalışmalarına başladı.
Okullar açılınca eğitim öğretim yılımızda diye konuşmalar yapılır da, eğitim nedir, öğretim nedir? Hiç kendimize sorduk mu?
Eğitim, insanın yaşamını devam ettirebilmesi için öğrendiği her şey eğitimdir. Eğitimin bir zamanı ya da mekanı yoktur. İnsanın ölene kadar eğitime ihtiyacı vardır ve her yeni zamanda da yaşamına yeni şeyler katar. Eğitimin başladığı yer ailedir, bu çevresindeki insanlar, arkadaşları ile doğduğu günden çocukluk ve gençlik dönemine kadar yoğun bir süreçte geçer. Kişilik, sergilediğimiz davranışlar ve ahlaki değerler eğitim ile alınır.
Öğretim ise okulda verilir. Okulda bilgi ve becerileri kazandırmak öğretmenlerin görevidir.
Basit bir tabir ile eğitim adam gibi adam olmayı, öğretim ise bilgi kazandırmayı hedefler…
Eğitim ve öğretim birbirini tamamlayan fakat birbirinden farklı iki kavramdır. Ülkemizde öğretim oranı yükseltilmeye çalışılırken eğitim kalitesi maalesef düşüyor.
Şimdi ailelerde eğitime bakıyoruz, büyükleri yemeğe başlamadan elini ekmeğe uzatmayan bizler, bugün sofralardan iyice uzaklaştık ve anne baba dede nine ile yapılan sohbetlerin yerini tamamen kültürümüzle alakası olmayan dizilerin seyredilmesi aldı.
Bütün bunlar bir çırpıda olmadı fakat fazla zamana da yayılmadı. Aile bağları zayıfladıkça da çocuk, ailenin elinden kurtulup bilgisayar başında ya da elinde cep telefonu ile ona ait olmaya başladı.
Yavrularımızın öğrenmeye ve eğitilmeye en çok ihtiyaçları olduğu zamanlar da kendi başına teknolojik cihazlar ile vakit geçirmeye başladı.
Çocuklar, gençler ailelerinden tamamen uzaklaşmaya başladı, acaba nedenlerini kendimize sorduk mu?
Benimde 2 çocuğumdan, oğlum Emre 12.sınıf olduğu için 1 Eylül’de ders başı yaptı. Kızım Emine İrem’de 15 Eylül’de inşallah ders başı yapacak.
Biraz eğitim ve öğretime merakım olduğu içinde çocukların okullarında 7 yıldır okul aile birliği başkanlıkları yaptım ve halende yapmaktayım.
Sabah ve akşam yemeklerinde mutlaka ailece yemeye gayret ederim. Çocuklar yemekte mutlaka ailesini bir bütün olarak görmeliler.
Çocuklar okuldan geldiğinde çok önemli bir sınavı dahi varsa önce sınavının nasıl geçtiğini asla sormam hatta aklım orada da olsa da sormam. 18 yaşındaki oğlumu dahi kucağıma alıp, onun sağlığını, gününün nasıl geçtiğini onu sevdiğimi belli ederim, sen benim için önemlisin mesajını veririm, sonradan sınavını sorarım.
Çocuklarımız kaç yaşında olursa olsun eğer onlara büyük insan gibi değer verir, konuşmalarını dinler, sorularına cevap verirsek, yeri geldiğinde seni kutluyorum çok güzel düşünüyorsun diyebiliyorsak, o çocuk sizin artık arkadaşınız, sırdaşınız ve en önemlisi çocuğunuzdur...
Sözün özü; “Tarlaya ne ekersen onun ürününü alırsın”
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.