Eshab-ı Kiram Ekseninde Hz. Muaviye (ra)
Hz. Muaviye (ra) üzerinden Eshab-ı Kiram Efendilerimizin büyüklerine hakaretler yapılmakta olup bu hakaretleri bazı kesimler bilinçli ve kasıtlı yaparken bazıları da bunların etkisinde kalarak bilinçsizce yapmaktadırlar.
Bu densizlere göre her şeyin suçlusu Hz. Muaviye (ra) ve Emeviler! Nasıl da saldırıyorlar nasıl da hakaret ediyorlar, insanın içini acıtıyor. Hz. Muaviye(ra) ile birlikte yeni bir din oluşturulmuş, İslam değiştirilmiş, akabinde hakaretlerin bini bir para, daha neler neler…
Bir de utanmadan bu hakaret ve ithamları Ehl-i Beyt sevgisi adına yaptıklarını söylüyorlar ama tam tersi; Peygamber Efendimizin (sav) manevi şahsiyetlerine, Ehli Beyt’ine, Ashabına büyük saygısızlık yapıyorlar.
Efendimiz (sav) Hz. Muaviye((ra)’ye güvenmiş, “Vahiy Katibi” yapmış; haşa sümme haşa! Peygamber Efendimize (sav) “yanılmışsın, hata yapmışsın mı” diyorsunuz?
–Siz biliyor musunuz, Hz. Muaviye’nin, Peygamber Efendimizin kayınbiraderi, Habibe(ra) annemizin kardeşi olduğunu; İslam’ın geniş topraklara, Hz. Muaviye(ra)’nin halifeliği zamanında ulaşıldığını?
Ehli Beyt başımızın tacı olup o yüce insanları sevmek Müslümanlığımızın gereğidir. Ehli Beyt’i sevmeyen Müslüman olamaz. Bize düşen, Hz. Vahşi(ra)’den) Hz. Ebubekir(ra)’e kadar istisnasız Eshab-ı Kiram’ın tamamını sevmek ve saymaktır.
Hiçbir Müslümanın, aralarında her ne olumsuz olay olursa olsun Eshab-ı Kiram Efendilerimiz hakkında kötü söz söyleme, eleştirme hakkı yok; hakaret etmek, kötü söz söylemek “HARAM”dır. Peygamber Efendimiz (sav):
“Ashabıma dil uzatmaktan Allah’tan korkun. Benden sonra onları kötü emellerinize alet etmeyin. Onları seven, beni sevdiği için sever. Beni sevmeyen de onları sevmez. Onları inciten beni incitmiş olur. Beni inciten de Allahü Tealayı incitmiş olur. Bununda cezası gecikmeden verilir.”
“Ashabım arasında fitne çıkacak, o fitnelere karışanları, Allah-ü Teâlâ benimle olan sohbetleri hürmetine af ve mağfiret edecektir. Sonra gelenler, bu fitnelere karışan Ashabıma dil uzatarak cehenneme girecektir.
“Ümmetimden bazıları, Ashabımı kötüleyecekler. Bunlar, Müslümanlıktan ayrılacaklardır.”
“Allahü Teâlâ, bana ashab ve akraba olarak en iyileri seçti. Birçok kimse, ashabıma ve akrabama dil uzatır, kötülemeye çalışırlar. Böyle kimselerle oturmayın; birlikte yiyip içmeyin, bunlardan kız alıp vermeyin!” Buyurarak, bizleri uyarmaktadır.
Hz. Hüseyin Efendimiz (ra) ve ailesinin, katlinin failleri veya azmettiricileri ister Hz. Muaviye(ra)’nin oğlu Yezid olsun ister başkası kim olursa olsun, Yüce Rabb’im cezasını verecektir.
– Bin dört yüz yıl önce yaşanmış bu acı hadisenin üzerine bugün düşmanlıklar bina etmenin kime ne faydası var? Kimseye bir faydası olmadığı gibi, o kadar büyük zararları var ki insanları saptırmakta ve imanlarına zarar vermektedir.
Ehl-i Beyt sevgisi üzerinden; Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman Efendilerimize, Aişe Validemize (ra) hakaret edecek, buğz edecek hatta küfredeceksin; sonra da Müslüman’ım diyeceksin. Allah’ın (cc) ve Peygamber Efendimizin (sav) sevdiklerini sevmeyeceksin, olmadı hakaret edeceksin, olmadı küfredeceksin…
– Bu durumda Müslümanlık kalmaz, iman gider!
Sonuç olarak şunu tekrar ifade etmek istiyorum; bize düşen Hz. Muaviye(ra) olmak üzere, istisnasız Eshab-ı Kiram Efendilerimizin tamamını sevmek ve saymaktır. Bundan gayrisi Müslümanın zararınadır.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.