Fransız, Alman iyi, Katarlı kötü!
Katar Yatırım Otoritesi’nin (QIA) Borsa İstanbul'un yüzde 10'luk hissesinin devri için anlaşma imzalaması bizdeki malum “hastalıklı, çarpık” zihniyeti çileden çıkardı.
Hisseleri eğer Katarlı değil de örneğin Amerikalı yatırımcı alsaydı, o zaman büyük başarı olacaktı!
KATAR BATIDA EL ÜSTÜNDE
Katar'ın 40’dan fazla ülkedeki yatırımlarının değerinin 400 milyar dolar. Katar, özellikle Avrupa’da gayrimenkule, lüks markalara ve futbol kulüplerine yaptığı yatırımlarıyla dikkati çekiyor. En basitinden Beınsports’un Türk futboluna katkısı yadsınamaz bir gerçek. Bugün yayın geliri, kulüplerimizin bir numaralı gelir kaynağı durumuna gelmiştir.
Dünyanın en zengin ülkelerinden Katar’ın ABD, Avrupa, başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesindeki yatırımları gazetelere televizyonlara yansıdı.
Hatırlatalım:
ALMANYA: Katar, Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip olan Almanya'da son 30 yılda Volkswagen, Deutsche Bank, Siemens, Hochtief ve SolarWorld gibi şirketlere 20 milyar avrodan fazla yatırım yaptı. Qatar Holding Alman otomobil üreticisi Volkswagen AG'de yüzde 14,6'lık pay ile en büyük hissedarlar arasında yer alıyor.
FRANSA: 2011’de Fransa’nın köklü takımlarından Paris Saint Germain’i satın alan QIA, takıma David Beckham'ın transferi de dahil milyonlarca avroluk yatırım yaptı.
İTALYA: QIA, İtalyan lüks markası Valentino Fashion Group SpA'yı da Mayhoola for Investments SPC adlı bir yatırım şirketi aracıyla yaklaşık 700 milyon avroya satın aldı.
İNGİLTERE: Yatırım konusunda daha çok Batı Avrupa ülkelerine yönelen Katar'ın İngiltere'de de 40 milyar sterlinden fazla yatırımı olduğu hesaplanıyor. Ülkenin büyük süpermarket zincirlerinden Sainsbury`nin yüzde 22 hissesi ve Londra Heathrow havaalanının yüzde 20 hissesi de QIA'da bulunuyor. Katar Havayolları da British Airways'in sahibi IAG SA'nın yüzde 20’sini elinde bulunduruyor.
RUSYA: QIA, Rusya’nın en büyük petrol üreticisi “Rosneft”in yüzde 18,93 hissesini 11 milyar dolara satın alırken, ülkenin üçüncü büyük havalimanı olan St. Petersburg Havalimanı'na da 2018 yılında yaklaşık yüzde 25’lik hissesini alarak ortak oldu.
ABD: Katar Yatırım Otoritesi, Empire State Building'in sahibi Empire State Realty Trust Inc.'in yaklaşık yüzde 10'unu satın aldı. QIA, Brookfield Property Partners LP ile New York'da yaklaşık 9 milyar dolarlık bir gayrimenkul projesi geliştirdi.
ÇİN: Katar'ın en fazla gaz sattığı Çin pazarı için de yaklaşık 10 milyar dolarlık yatırım planı bulunuyor.
ABD VE ASYA PAZARLARINA 55 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM HEDEFİ
Doha’nın yatırım yaptığı kıtalar ve bazı ülkeler şunlar: "Avrupa’da Portekiz, İspanya, Fransa, İngiltere, Almanya, Hollanda, İsveç, Ukrayna, Türkiye, Yunanistan, Güney Amerika'da Brezilya, Arjantin; Kuzey Afrika’da Mısır, Tunus, Fas; Güney Afrika'da Kenya, Sudan, Uganda; Orta Doğu'da Suriye, Lübnan; Asya’da Çin, Tacikistan, Pakistan, Hindistan, Sri Lanka, Vietnam, Tayland, Malezya, Endonezya, Filipinler, Rusya; Kuzey Amerika'da ABD ve Okyanusya'da Avustralya."
ÇARPIK VE HASTALIKLI ZİHNİYET!
Dünyanın her yerinde, yabancı yatırımcı el üstünde tutulur.
Sermayeyi; dil, din, ırk ve renge göre kategorize eden, kalkınma karşıtı “hastalıklı”, “çarpık” zihniyeti, inanınız Türkiye’den başka yerde göremezsiniz!
Adam Türkiye’ye gelmiş yatırım yapıyor, bu ülkenin refahına, üretimine, zenginleşmesine, istihdamına katkı sağlıyor. “Gerici” zihniyet karşı çıkıyor.
Almanya, Fransa, Rusya yapınca yatırım, Katar, Suriye, İran yapınca peşkeş!
Alman, Rus, Amerikalı; Alanya’dan gayrimenkul alınca yatırım, Katarlı, Mısırlı, Suriyeli, İranlı alırsa değil!
İngiliz, Fransız, Alman yapınca iyi, Arap, İranlı, Afrikalı yapınca kötü!
‘BNP’ TEB’e ortak olunca harika, ‘QNB’ Finansbank’a ortak olunca berbat!
Dolar Amerikalıdan gelince para, aynı dolar Katarlıdan; İranlıdan gelince kağıt parçası!
Batılı olunca güzel, Doğulu olunca çirkin!
Ecnebiden gelirse baş üstüne, Müslümandan gelirse güle güle!
Bakınız, bugün insani, İslami, vicdani ve siyasi bir yükümlülük olarak kucak açtığımız Suriyelilerin Türkiye’deki yatırımları yaklaşık 2 milyar dolar…
GERİ KALMIŞLIĞIN SEBEBİ BU GERİCİ KAFADIR!
Bu ülkenin nasıl geri kaldığını, geri bırakıldığını görmeliyiz.
Bu ülkeye hizmet etmek isteyenler hangi şartlarda mücadele etti, ediyor bilmeliyiz.
Bu ülke son 20 yıldaki dev atılımı, devrimi nasıl ve hangi şartlarda, hangi zorluklarla yaptı görmeliyiz.
Sermayeyi, “Yeşil Sermaye”, “İslami Sermaye” diye kategorize eden 28 Şubat zihniyetinin hâlâ yaşadığını bilmeliyiz.
Bu ülkenin 100, 150 yılını heba olmasının, geri kalmışlığın müsebbibi işte bu kafadır.
Bu ülkeyi, 3 sente muhtaç eden, 60-70 yılda 3 bin dolara mahkum eden, teknolojide, sanayide, bilimde geri kalmasına neden olan, her alanda dışa bağımlı bir Türkiye’nin müsebbibi bu ‘gerici’ zihniyettir.
O yüzden de hep ne diyoruz ki; Türkiye, dış politikada, ekonomide, her alanda dışarıda olduğu kadar içeride de mücadele etmek durumundadır.
Acı ama maalesef gerçek budur!
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.