ÜLKE GSYH ($) KİŞİ BAŞI ($)

ABD 21,5 trilyon 62 bin

Çin 14,1 trilyon 9,7 bin

Japonya 5,1 trilyon 40 bin

Almanya 3,9 trilyon 48 bin

Hindistan 2,9 trilyon 2,0 bin

Birleşik Krallık 2,7 trilyon 43 bin

Fransa 2,7 trilyon 42 bin

İtalya 2,0 trilyon 34 bin

Brezilya 1,8 trilyon 9,0 bin

Kanada 1,7 trilyon 46 bin

Rusya 1,6 trilyon 11 bin

G. Kore 1,6 trilyon 31 bin

İspanya 1,3 trilyon 30 bin

Avustralya 1,3 trilyon 56 bin

Meksika 1,2 trilyon 10 bin

Endonezya 1,1 trilyon 4,0 bin

Hollanda 0,90 trilyon 53 bin

S. Arabistan 0,80 trilyon 23 bin

Türkiye 0,75 trilyon 9,0 bin

(Türkiye-2002 0,25 trilyon 3,5 bin)

İsviçre 0,70 trilyon 82 bin

Bunlar Google’dan herkesin ulaşabileceği ülkelerin 2019’daki “yaklaşık” olarak GSYH ve kişi başı milli gelir rakamları.

IMF, World Bank, BM’nin hesaplamalarına göre rakamlarda çok küçük farklılıklar olabiliyor.

GSYH’ler ülkelerin ekonomik büyüklüğünü ve gücünü, kişi başı milli gelir için de refah düzeyini gösterdiğini söyleyebiliriz.

“Kişi başı gelir” veya “satın alma paritesi” üzerinden de değerlendirme yapılabilir, yanlış bir değerlendirme olmaz, hatta daha sağlıklı olur ama biz genel itibariyle tablo ve durum kolay anlaşılsın diye “GSYH” rakamları üzerinden konuyu ele alıyoruz.

****

Listedekilerin beş altısı hariç, hepsi 2. Dünya Savaşı’ndan çıkan ülkeler.

O savaş ki insanlık aleminin gördüğü en kanlı, en yıkıcı savaş.

Mesela Dresden'e İngiliz uçaklarının 25 dakikada bin 800 ton, devamında müttefiklerin 4 bin ton bomba attığı savaş.

Mesela Londra’ya, 1 yılda her biri 850 kiloluk, 2 bin 500 füzenin atıldığı savaş.

***

Türkiye’nin GSYH’si yaklaşık 750 milyar dolar.

Peki ABD ekonomisi Türkiye’den kaç kat büyük?

Cevap: 28 kat, refah düzeyi olarak 7 kat…

Yaklaşık olarak; Almanya 5, Fransa 4, İtalya 3 katımız.

Peki Türkiye’nin 2002’de GSYH’si ne kadardı?

Yaklaşık 250 milyar dolar.

Yani Recep Tayyip Erdoğan aldığı Türkiye’yi 18 yılda 3’e katladı.

Son 18 Yıl = 80 Yıl x 3

Ama yap yap, inşa et et, rekor kır kır… Gelebildiğimiz nokta budur.

2002’de yaklaşık 35 milyar dolar olan ihracatımız, 5 kat artarak 170 milyar dolara geldi.

Bugün Almanya’nın yıllık ihracatı 1,2 trilyon dolar. Dış ticaret fazlası bizim toplam ihracatımızdan daha fazla.

3 kat büyümeye rağmen dünya liginde yerimiz budur.

İşte bu ülkenin geri bırakılmışlığının boyutu.

İhanet deyince kızıyorlar!

Bu ihanetin değil de nedir?

Bu mandacılığın babası değil de nedir?

Durumun vahametini şöyle anlatalım:

Biz Türkiye olarak her 20 yılda 3 kat büyüsek, bu ülkelerde sıfır büyüse yani yerinde saysa yaklaşık olarak;

ABD’yi 60, Çin’i 45, Almanya’yı 25, Rusya’yı 10, Güney Kore’yi 10, Meksika’yı 5 yıl sonra yakalıyoruz.

***

Milli Mücadelede zorluk ve yokluk içinde destan yazan bu ülke 1935’te uçak, 1961’de otomobil üretti.

Sonra ne oldu, hani o fabrikalar?

Aradan geçen 60 yıl 80 yıl sonra, bugün yapacağız hala engellemeye çalışıyorlar.

Bugün iki kıta arasına 3. köprüyü çok gören zihniyet 1970’lerde “Boğaz’a köprüye de hayır, renkli televizyona da hayır” diyerek 1. köprüye de karşı çıkmıştı.

Bunlar 80 yıl önce de mandacıydı bugün de mandacı, bunlar 50 yıl önce de gericiydiler, bugün de gerici…

Sonra oturup pişkin pişkin Türkiye’yi, ABD ile Avrupa’yla kıyaslıyorlar.

Bu kadar çarpıklık... Bu kadar köhneleşmişlik… Bu kadar gericilik…

Mumla arasanız bulamazsınız.

Ama yapacak bir şey yok.

Atsan atılmaz, satsan satılmaz!

Türkiye, 18 yıldaki devrimi; yola, hastaneye, baraja, köprüye, tünele bile karşı çıkan bu mandacı, gerici, köhne zihniyete rağmen yaptı.

Bundan sonra da bunlara rağmen “Büyük Türkiye” olacak.