Her Yer Şehzade Her Yer Mustafa
Babası: 1.Selim
Anası: Ayşe Hafsa Sultan
Doğum tarihi: 06 Kasım 1494
Soyu: Osmanlı Hanedanı
Padişahlık sırası: 10
Dini: İslam
Padişahlık Yılları: 1520-1566
Halifelik: 89. İslam Halifesi
Ölüm Tarihi: 07 Eylül 1566
Ölüm Yeri: Zigetvar (sefer sırasında)
Batının dediği ile muhteşem, doğunun dediği ile Kanuni Sultan Süleyman.
Kırk altı yıllık saltanatın da, toplam on üç kez sefere çıkmış, devrinin on yıl bir ayını seferler de geçirmiş, en çok sefere çıkan ve seferde en çok kalan Osmanlı Padişahı…
Altı milyon beş yüz elli yedi bin kilometre olarak aldığı imparatorluk toprağını, on dört milyon sekiz yüz doksan üç bini kilometreye çıkararak nerede ise yüzde iki yüz elli büyüme sağlayan Muhteşem Süleyman…
Adaleti ile, yapmış olduğu müsbet yasal düzenlemeler ile, adını kanundan alan Kanuni Sultan Süleyman…
Safevilerle olan mücadele sonucu, orta doğunun büyük kısmını hakimiyeti altına alan, Kızıldeniz’e kadar açık denizlerde hakimiyet sağlayan, batıda Viyana’ya kadar hakimiyet sağlayan Sultan Süleyman…
Toplam da üç kez evlenmiş, ikisi kız olmak üzere sekiz çocuk sahibi olmuş bir Osmanlı padişahı.
“Muhibbi” mahlası ile şiirler yazmış, iki bin yedi yüz yetmiş dokuz adet gazeli bulunan, en fazla gazeli bulunan Zati’den daha fazla gazeli olan Kanunin Sultan Süleyman…
“Rambolar, Terminatörler, Kara Şimşekler” gibi hayal ürünü değil ya da yılda bir yıkanmayı centilmenlik sayan kovboylardan hiç değil.
İslam kisvesi altında saldıranlara karşı gerçek bir Müslüman. Millet deyip dedesinin adını bilmeyene nazaran gerçek bir Türk Sultanı…
Adaleti ile gittiği her yere huzur ve sükunet götüren, “midesinde haram lokma olan askerle savaşa gitmem” diyen, askeri deha…
*****
Televizyonla ekranı karşısında, iki fragman arası tarihi değerlendirmek kolay günümüzde, ancak kapımızın önündeki kavgayı ayıracak ne yürek ne vicdanımız var, trafikte tartışma çıksa yan yol arayacak hale gelmiş vicdanlar, elinde patlamış mısırı ve içeceği nasıl da hümanist oluyor, nasıl da koskoca padişahı bir anda evlat katili yapıyor.
Uzaktan kumanda edilen bu zihniyet, daha evvelinde de ölen dizi kahramanları için gıyabi cenaze namazları kılıp, taziye mesajları yayınlamıştı.
Dizilerden etkilenip, suça karışanlar ya da kendi dünyasına o hayal mahsulü şeyleri sığdırmayı deneyenleri çok gördük elbet, ancak bu biraz başka değil mi?
Bir toplum nasıl olur da yaklaşık beş yüz yıllık bir tarihi vakayı dizi duygusallığı ile değerlendirir, nasıl olur da cihana “dur” demiş, gittiği yere İslamı ve Türk kültürünü götürmüş bir padişaha evlat katili yakıştırmasını yapar.
Oysa, o kararan vicdanlar, o fikri çökmüş, ruhu yıkıntılar altında kalmış olanlar, neden demezler ki nasıl devlet ve beka anlayışıdır ki öz evladını görmüyor, o nasıl bir adalet anlayışıdır ki, öz evladına ayrım yapmıyor, bu nasıl bir birlik ve dirlik anlayışıdır ki ailesini seçmiyor.
Bu dizide merak ettiğim asıl husus, neden Sultan Süleyman’ın savaş alanlarındaki mücadelesini yeteri kadar vermiyor, neden siyasi dehasını bu kadar uzun ve detaylı anlatmıyor da bu vakayı böylesine uzun ve böylesine detaylı aktarıyor izleyiciye. Bu; bütçe mi yoksa niyet meselesi mi?
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.