Muzaffer Kırmacı

Muzaffer Kırmacı

“İLİM İLİM BİLMEKTİR”

“İLİM İLİM BİLMEKTİR”

İnsanlarla birlikte, bir arada yaşamanın kuralları vardır.

Yazılı ve yazılı olmayan bu kurallara herkes uymaya mecburdur. Hiç kimsenin “Ben özgürüm. İstediğim gibi yaşarım” deme hakkı olamaz.

Dağın başında “inzivaya çekilerek” tek başına “Gulyabani" gibi yaşamak isteyenler, kendi kurallarını kendileri koyabilir.

Toplumun değer yargıları ile oluşmuş olan âdâba aykırı davrananlar, toplum tarafından kınanır ve dışlanırlar.

Âdâbın en yakın arkadaşı da “edep”tir ki, edepli olanlardan âdâba mugayir bir davranış sadır olmaz.

Bu konuda bakın Yunus Emre ne güzel söylemiş:

Girdim ilim meclisine/Eyledim kıldım talep,/Dediler ilim geride/İlla edep, illa edep.”

Edeple ilgili olarak Hz. Mevlâna'nın da sözlerine bir kulak verelim.

“Eğer adem oğlunun edebi yoksa adem değildir. İnsan ile hayvan arasındaki fark edeptir.”

Gelenek, görenek ve âdetler, her millette farklılık gösterir. Bizim için âdaba aykırı olan davranış, başka bir millette normal karşılanabilir.

Mesela bizim toplumumuz, büyüklerin yanında ayak-ayak üstüne atmayı doğru bulmaz. Kendini bilen edep sahibi kişiler, bu, yazılı olmayan kurala uymalıdır.

Büyükler olmasa da, ayak-ayak üstüne atılması uygun olmayan durumlar da vardır.

Dolmuşta, otobüste, tramvayda ayak-ayak üstüne atmak çirkin bir davranıştır. Çünkü ayağınız, insanların geçmesine mani olmakta, elbiselerini kirletmektedir. Bu davranışı hastanelerde de yapanlar var.

Bir de bacaklarını açarak oturanlar var ki, bunlara “oha" demek az gelir. Evinizde nasıl oturduğunuz kimseyi ilgilendirmez. Bacaklarınızı açarak yanınızdaki insanları “taciz etme” hakkınız yoktur.

Geçtiğimiz “Öğretmenler Gününde" ayak-ayak üstüne atılması nedeniyle bir vatandaşa (Önce öğretmen denildi. Sonra stajyer gazeteci olduğu söylendi. Her ne ise) fırça atılmıştı.

O vatandaşın o mekânda o şekilde oturması ne kadar yanlışsa, (o günün mânâ ve ehemmiyetinden dolayı) azarlanması da yanlış olmuştur. Uzmanlar çocuklarımızı bile, arkadaşlarının yanında ikaz etmemizin doğru bir davranış olmadığını söylüyor. Bu görüş benim yoğurt yeme biçimim. Niyetim kimseye akıl vermek ve eleştirmek değildir. Ben olsam, o mekânda o ikazı yapmazdım.

Yazımıza son noktayı Yunus Emre'den bir dörtlükle koyalım.

Yunus Emre diyor ki:

“İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir / Sen kendini bilmezsin / Ya nice okumaktır.

     

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Muzaffer Kırmacı Arşivi
SON YAZILAR