İMKANSIZI ERDEM KARDEŞ BAŞARMIŞ
Dün Ankara’da bir tiyatroya davet edildim.
Tiyatro oyuncuları engelli kadrosundan oluştuğunu orada öğrendim.
Oyunculardan Nazım İriç (24), yüzde 78 zihinsel engelli. Ankara Çinçin doğumlu…
Küçük yaşlarda madde kullanmış.
Tiyatro ile tanışınca hayatı değişmiş.
Başka hayatların da değişmesi için canla başla çalışıyor.
Nazım konuşmalar sırasında utangaç olsa da sahnede harikalar yaratan bir genç.
Aytaç Işık (29), yüzde 60 zihinsel engelli ve şeker hastası.
Tiyatro ile tanıştıktan sonra hayata bakışı değişmiş.
Topluma faydalı bir birey olduğunun farkına varmış, insülin iğnelerini kendisi vuruyormuş.
Mustafa Türker (21) yüzde 57 zihinsel engelli fakat Yön Sanat Tiyatrosu'nun maliye sorumlusu…
Grubun eli ayağı...
Verilen her görevi en iyi şekilde yapan Mustafa, ilkokul ve lise döneminde dışlandığını ifade etti.
Engellileri sömüren zihniyetten nefret ettiğini belirten Mustafa, "Biz dilenci ya da kötü insanlar değiliz.
Engellere 'dur' demek için, toplumda biz de varız demek için sanatla uğraşıyoruz…
Bizim varlığımızı görsünler yeter deyip bizlere örnek oluyor.
Daha onlarcası.
Hem engelli hem madde bağımlısı hem de kimsesiz sokak çocuğu.
Peki bu işin mimarı kim?
Bu işin mimarı dün sahne sonra tanıştığım, benim mahallemin delikanlısı, yürekli adam ERDEM ÖKSÜZ..
Başkentte 'hiç iyi insan yok mu?' diye yola çıkan Erdem Öksüz, halk eğitim merkezlerinde ve sokaklarda dışlanan zihinsel engelli çocukları almış, yetiştirmiş ve tiyatrocu yapmış.
Hayatında hiç tiyatro sahnesine çıkmamış, kırk yılda bir tiyatroya giden Öksüz, çocukların tiyatro ile rehabilite olacaklarına inanarak yola çıktığını anlattı.
Evini, arabasını ve arsasını sokak çocukları için satan, evinin kömürlüğünü ise çocuklar için çalışma alanı olarak dizayn eden Öksüz, imkansızlıklar içinde; 1 ülke ve 49 ilde tam 311 gösterim gerçekleştirdiklerini söyledi.
2010'da yola çıkan Yön Sanat Tiyatrosu ekibi 70 bin seyirciye ulaşmış.
Hepimiz bu örnek davranışı örnek almalıyız.
Umarım engelliye sadece acımayarak, onların da toplumda çok şeyler yapacağına inanarak, onlara görevler veririz.
Engellilik adı altında duygu sömürüsü yapılamasını kabullenmeyen oyuncular, "Biletleri alanlar oyuna gelsin. Biz boş salona değil, seyirciye karşı oyun oynamak ve alkış sesi duymak istiyoruz" dediler.
Oyuncu kadrosunda yer alan ve tiyatro oyunu sırasında bambaşka birer birey olan zihinsel engelli oyuncular, tek mutluluk kaynaklarının tiyatro olduğunu söylediler.
Bütün sokak çocuklarına ve engellilere kapılarının sonuna kadar açık olduğunu belirten grup üyeleri, "Çocuklar okula gitsin, trafik ışıklarında cam silmesin, madde satıp kuryelik yapmasın. Sanatla ilgilensin, bilimle ilgilensin. Engelliler evlerde tıkalı kalmasın, toplum onları dışlamasın" diye konuştular.
Mahallemin çocuğu Erdem Öksüz kardeşi, ekibini, emeği geçen herkesi kutluyor, önlerinde saygı ile eğiliyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.