İnanmak Başarmak Demektir
YGS için son viraja girilirken öğrenci ve velilerimizde gelecek kaygısına bağlı bir takım olumsuz düşünceler gelişmekte ve bunlar da başarıyı olumsuz etkilemektedir. Aslında bunu tersine çevirmek mümkün. Nasıl mı?
Zihin her an savaş içerisindedir. Bu savaş olumlu ve olumsuz düşüncelerin güç savaşıdır. Bu savaşı genellikle güçlü olan kazanır. Diğerini güçsüzleştirir.
Olayları değiştiremeyiz ama onlara bakış açımızı değiştirebiliriz. Geçmişi değiştiremeyiz ama şu andaki düşüncelerimizle hükmedebiliriz.
Olumsuz düşünce gündelik hayatın basit bir yansımasıdır. Bireyin çevresinden gördüğü olumsuz öğrenmeyle gelişen bir yargılama biçimidir. Bunların yerine ufak tefek aksilikleri büyütmeden, sadece sıkıntı çeken insanın biz olmadığımızı, benzer şeyleri herkesin az ya da çok yaşadığını düşünmeli ve bu tarz olumlu düşünceler geliştirmeliyiz.
Olumlu düşünce zihnimizin enerjisini hayatın iyi yanına yöneltmek, problemlere olumlu yaklaşmak, kendimizi ve başkalarını sevmek, hayatı doğrusu ve yanlışıyla kabullenip hayata dört elle sarılmak, kısaca güzel görmek, güzel düşünmek ve güzel yaşamak demektir.
Yalnız burada olumlu düşünmekle sorunları göz ardı etmek birbirine karıştırılmamalıdır. Olumlu düşünce; problemlerden kaçmak yerine ben bu sorunu çözmek için ne yapabilirim, bu sorundan ne öğrenebilirim, tarzında kendimize olumlu sonuçlar çıkarmaktır.
Olumlu düşünce bazen bizi gerçekçi olmaktan uzaklaştırabilir. Fakat bu, tutumlu bir insanın zaman zaman cimri olabilmesi kadar doğaldır. Bazen sınırı geçmek kaçınılmaz olabilir fakat olumlu düşünce sorunların göz ardı edilmesi şeklinde ortaya çıkan bir tavır bozukluğu değildir.
Sevgili gençler konumuzla ilgili size bir hikaye anlatayım.
Günlerden bir gün kurbağaların yarışı varmış. Hedef, çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa arkadaşlarını seyretmek için toplanmış.
Ve yarış başlamış. Seyirciler arasından hiçbiri yarışmacıların kuleye çıkabileceğine inanmıyor.
“Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar.”diye bağırıyorlarmış.
Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. İçlerinden sadece birisi hariç. Seyirciler hala
“Zavallı, hiçbir zaman başaramayacak!” diye bağırmaya devam ediyorlarmış.
Kalan son kurbağa büyük bir gayretle kan ter içerisinde etrafındaki kurbağaların seslerine ve davranışlarına dikkat etmeden mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler.
Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş: “Bu işi nasıl başardın?” diye.
O anda farkına varmışlar ki kuleye çıkan kurbağa sağırmış.
İşte sevgili gençler bazen başarılı olmak diğer insanlarla yarışmayla mümkün olabileceği gibi bazen de onları hiç dikkate almadan hele hele onların olumsuz sayılabilecek yönlendirmelerini kendi yolunuzu çizecek bir motivasyon nedeni kabul edip yolumuza devam etmek, rekabet sonucunda oluşacak başarıdan daha kolay ve kestirme olacaktır.
Burada özellikle anne-babalara büyük görev düşmektedir. YGS ’ye hazırlanan öğrenciye sürekli olumlu mesajlar vermelidirler. “Elinden gelenin en iyisini yapacağına inanıyorum.”, “Sınavı kazansan da kaybetsen de seni çok seviyoruz çünkü sen bizim çocuğumuzsun” gibi.
Umut dolu yarınlar ve sınava girecek tüm öğrencilere başarılar diliyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.